Alevi Haber Ajansi

Haber-Sen: RTÜK yönetimi insanlık suçu olan sürgün uygulamasından derhal vazgeçmelidir-VİDEO

PİRHA – KESK’e bağlı Tüm Haber-Sen üyesi Niyazi  Balcıoğlu ve Ebubekir Şahin’in sürgün edilmesine ilişkin sendika binasında basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamada, “RTÜK yönetimi insanlık suçu olan sürgün uygulamasından derhal vazgeçmelidir. Sürgün kararı geri çekilmelidir” denildi.

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na bağlı Haber-Sen üyesi Niyazi  Balcıoğlu, 24 Şubat 2020 tarihli Personel Hareket Onayı (EK1: Atama Belgesi) ile 1999’dan bu yana çalışmakta olduğu RTÜK İstanbul Bölge Temsilciliği’nden RTÜK Diyarbakır Bölge  Temsilciliği’ne sürgün edilmiş, atama onayında, bu işlemin “hizmet gereği” olduğu belirtilmişti.

Konuya ilişkin Haber-Sen Genel Merkezi’nde basın açıklaması düzenlendi.

Açıklamayı okuyan Haber-Sen Genel Başkanı Musa Özdemir, “Niyazi Balcıoğlu, 1988’de başladığı kamu hizmetinde 33 yıldır görevlerini layıkıyla yerine getirmiştir ve getirmeye de devam etmektedir. Çalıştığı tüm kurumlarda ve birimlerde mesai arkadaşları tarafından sevilen, kamu ve toplum çıkarını kendisine ilke edinmiş, dürüst ve üretken bir kamu çalışanı olmuştur. Bu özellikleri sayesinde, şoför olarak başladığı RTÜK’teki memuriyetine, görevde yükselerek önce teknisyen olarak, ardından da uzman olarak devam etmiştir. Bu başarılarına paralel olarak şimdiye kadar hakkında yürütülmüş en küçük bir soruşturma ya da verilmiş bir disiplin cezası bulunmamaktadır” ifadelerini kullandı.

Özdemir şöyle devam etti:

“Hal böyleyken sormak istiyoruz: Niyazi Balcıoğlu’nun RTÜK’teki 21 yıllık çalışma yaşamının şu anında, İstanbul’dan Diyarbakır’a gönderilmesine neden olan “hizmet gereği” nedir? RTÜK İstanbul Bölge Temsilciliği’nde, kıdem ve unvan olarak kendisinden daha öncelikli personeller bulunmaktayken, neden Niyazi Balcıoğlu seçilmiştir? Ayrıca, daha önce RTÜK İzmir Bölge Temsilciliği’nde personel ihtiyacı ortaya çıktığında, RTÜK merkezdeki tüm personele resmi yazı ile bilgilendirme yapılmış ve İzmir’e gitmek isteyen personel olup olmadığı sorularak istekliler gönderilmiştir. Kurum içinde böyle bir teamül varken, bu durum Diyarbakır için neden uygulanmamıştır?

Çünkü bu işlem basit bir Personel Hareket Onayı değil, bu apaçık sürgündür. Çünkü Niyazi Balcıoğlu, KESK’e (Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu) bağlı olan Sendikamızın (Haber-Sen – Basın Yayın İletişim ve Posta Emekçileri Sendikası) RTÜK İstanbul Bölge Temsilciliği’ndeki tek üyesidir.

“İRADENİN HER İŞLEMİ, MEVZUATA UYUMLU OLMAK ZORUNDADIR”

Niyazi Balcıoğlu, 17 Şubat tarihinde İstanbul 5 No.lu Şubemizin Denetleme Kurulu üyeliğine seçilmiştir (EK2: Mazbata). Çünkü Niyazi Balcıoğlu kamucu ve toplumcu bir çalışan olarak kamu zararına ve verimsizliğe yol açan her konuda, meşru sınırlar içinde itirazını dile getirmiştir. 24 Şubat 2020 tarihinde Niyazi Balcıoğlu’na sürgün yazısı imzalatılarak tebliğ edildiğinde, talep etmesine rağmen bir kopyası uzun süre bilerek verilmemiştir. Kurumda çalıştığına dair (24.02.2020 tarih ve 6779 sayılı dilekçe) ve atama belgesinin bir kopyasının kendisine verilmesine dair (25.02.2020 tarih ve 5017 sayılı dilekçe) 2 ayrı dilekçe yazmasına karşın bu dilekçelerine yanıt bilerek geciktirilmiştir. Atama işleminin iptali için açılacak davada kullanılmak üzere gerekli olan atama belgesinin verilmesi için Diyarbakır’da işbaşı yapması beklenmiş ve ancak o tarihte İdare Mahkemesi’nde dava açılabilmiştir. Anayasa’da ve ilgili mevzuatta koruma altında olan hak arama yolları özellikle engellenmeye çalışılmıştır! Oysa ki, Cumhurbaşkanlığınca çıkarılan 2018/13 sayılı Genelge’de, aynen şöyle denmektedir: “Kamu kurum ve kuruluşlarına yapılan başvurular, anında incelenerek takip edilecek, başvuru sahibine yapılan işlemler hakkında gecikmeksizin nihai ve kesin bilgi verilecek, başvuruların süratli ve doğru sonuçlandırılması amacıyla gerekli tüm tedbirler alınacaktır.” Zamanlaması çok manidar, 4 Mart 2020 tarihinde RTÜK Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı, ironik bir biçimde, tüm RTÜK personeline gönderdiği yazıda (EK3: ilgili yazı) bu genelgeyi hatırlatarak gereğinin yapılmasını istemektedir. RTÜK’e yapılan başvurular konusunda personelinden titizlikle beklenen sorumluluklar, nedense RTÜK yönetiminin kendisini bağlamamaktadır. Oysa idarenin her türlü işlemi, mevcut mevzuata uyumlu olmak zorundadır!

7 Kasım 2018 tarihli Üst Kurul toplantısında, o dönemde Üst Kurul Üyesi olan ve şu anda Üst Kurul Başkanlığı görevini yürüten Ebubekir Şahin’in de aralarında bulunduğu Üst Kurul Üyeleri RTÜK 2019-2023 Stratejik Planı’nı oy birliği ile kabul edilmişlerdir.

Stratejik planlar hazırlanırken kurumsal kaynaklar arasında stratejik öneme sahip olan insan kaynağının da dikkate alınması ve diğer kurum kaynaklarıyla birlikte iyileştirilmesine yönelik amaç, hedef ve eylemlerin belirlenmesi gerekir. (…)Kamu kurumlarından beklenilen verimin alınabilmesi, aidiyet duygusu kazanmış, nitelikli, kurumun kendisine değer verdiği ve yaptığı işten mutlu olan personelle mümkündür. Yeni yönetişim anlayışında çalışanlarını memnun edici, motivasyonlarını yükseltici ve çalıştığı kuruma olan aidiyetini güçlendirici faaliyetlerde bulunan kurum ve kuruşlar, amaçlanan başarıyı elde etmektedir. Çalışanını göz ardı eden ve insan kaynaklarını önemseyen bir misyona ve vizyona sahip olmayan kurumların arzu edilen başarıyı yakalayamayacağı artık kabul edilen bir gerçektir.

“SÜRGÜN KARARI DERHAL GERİ ÇEKİLMELİDİR”

”RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin’e aynen katılıyoruz ve ekliyoruz: İmzalayarak kabul ettiğiniz ve sorumluluğunu üstlendiğiniz bu belgedeki taahhütlerinizi derhal yerine getirin: Niyazi Balcıoğlu gibi özverili, nitelikli, üretken kamu çalışanları, taltifi hak etmektedirler; sürgünü değil, Kendi sözlerinizle ifade etmek gerekirse; RTÜK çalışanlarını göz ardı eden, insan kaynaklarını önemsemeyen bir RTÜK yönetiminin istenilen başarıyı yakalayamayacağı artık tartışmasız bir gerçektir. Bugün burada bir kez daha yüksek sesle ifade etmek istiyoruz: Sendikamızın üyesi olan Niyazi’  Balcıoğlu’na yapılan bu işlem sürgündür ve tüm RTÜK çalışanlarına bir gözdağı niteliğindedir. RTÜK yönetimi insanlık suçu olan sürgün uygulamasından derhal vazgeçmelidir. Sürgün kararı geri çekilmelidir.

Buna karşı tüm meşru haklarımızı sonuna kadar kullanacağız. Dava süreci devam etmektedir. Tüm RTÜK çalışanlarına ve kamuoyuna bu haksızlık konusunda seslerini yükseltmeleri için çağrıda bulunuyoruz.”

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak