PİRHA-Gültan Kışanak, yazmış olduğu ‘Davacıyım’ kitabının imza ve söyleşisinde okurlarıyla bir araya geldi. Kışanak, ele almış olduğu kitabın gelecek kuşaklara güçlü bir dayanak oluşturması için yazıldığını ifade ederek, “Savunmaları kitap olarak derlerken bunun mücadele sürecinde bir durak, bir yolculuğun aşaması olarak ifade ettim” diye konuştu.
İstanbul Beyoğlu ilçesinde bir pasajda okurlarıyla buluşan Gültan Kışanak, ‘Davacıyım’ adlı kitabının imzada ve söyleşisinde konuşma yaptı. Yaptığı savunmaları kitap haline getiren Kışanak, kitabın içeriğine ilişkin konuştu. Kobani Davası’nın devletin Kürt sorunuyla ilgili hakikate aykırı olarak bir resmi hakikat inşa etme çabasının ürünü olduğunu belirten Kışanak, “Savunmalarımız bir yalanı teşhir etmek, biraz da siyasal, güncel gelişmelerle bağlantısını kurarak yürüttüğümüz bir süreç oldu” ifadelerini kullandı.
“KOBANE DAVASI GERÇEKLERİ TERS DÜZ ETME ÜZERİNE KURULDU”
Devletin Kobane Davası’yla Kürt sorununu gerçeklerden uzak tutup, terörize etmek istediğini ifade eden Kışanak, “Maalesef bu Kobani Davası, iktidarın, devletin Kürt sorunuyla ilgili hakikate aykırı olarak bir resmi hakikat inşa etme çabasının ürünüydü. Başından beri biliyoruz ki resmi oluşturulan bir hakikat var bir de gerçek hakikat var. Aslında Türkiye’nin son 100 yılına damgasına vuran bu iki hakikatin oluşturulan, empoze edilen gerçek hakikate aykırı olarak inşa edilen resmi söyleme karşı Kürtlerin, demokratların, kadınların, devrimcilerin gerçek hakikati anlatmasıyla geçti. Kobani Davası gerçekleri ters düz etme üzerine kurulmuş, kamuoyu önünde yaratmak istedikleri beka söylemine ve terörist söylemine meşrutiyet kazandırmak üzerine kurgulanmış bir davaydı. Biz iddianamedeki saçma davalara cevap vermekle sınırlı bir savunma yaparsak bu inşa edilmek istenen yarına karşı hakikati yeterince anlatmamış olacaktık. O yüzden savunmalarımız bir yalanı teşhir etmek, iki hakikati savunma şeklinde biraz da siyasa,l güncel gelişmelerle bağlantısını kurarak yürüttüğümüz bir süreç oldu” dedi.
“SAVUNMALARIMIZ BİR YALANA KARŞI HAKİKATİ SAVUNMA ÇABASIYDI”
Cezevinde tutsak edilen arkadaşları özgür edilinceye kadar mücadele edeceklerini ifade eden Kışanak, şöyle konuştu:
“Hala birçok arkadaşımız siyasi rehine olarak tutuluyorlar. O yüzden bizim bu siyasi mücadelemiz devam ediyor. Savunmaları kitap şeklinde derlerken bunun mücadele sürecinde bir durak, bir yolculuğun aşaması olarak ifade ettim. Arkadaşlarımızı özgürlüğüne kavuşturuncaya, siyasi rehine sürecini sona erdirinceye kadar bu mücadele devam edecek. Savunmalarımız bir yalana karşı bir hakikati savunma ve yaşadığımız bütün bu olumsuzlukların gerçek mustariplerini sanık sandalyesine oturtma çabasıydı, bunun mücadelesiydi.”
“SAVUNMALARI KİTAP HALİNE GETİRMEMİZ TARİHE NOT DÜŞMEK İÇİN ÖNEMLİYDİ”
Yaptığı savunmaları kitap haline getirmenin amacının geleceğe not düşürmek olduğunu söyleyen Kışanak, “Savunmaları kitap haline getirmemizin nedeni bu uzun soluklu bir mücadele olacağı için tarihe not düşmek ve savunmaları tarihe mal etmek için önemliydi. Her bir arkadaşımızın yaptığı savunma tarihi nitelikteydi. Gelecek kuşaklara yaşadıklarımızı muhakeme etmek ve daha güçlü dayanaklar oluşturmak için tarihe mal etmek gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu.
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.