PİRHA- Gezi Eylemleri sırasında polisin attığı gaz fişeği kapsülü ile bir gözünü kaybeden Erdal Sarıkaya’nın adalet mücadelesi sürerken, Danıştay’a yapılan başvuru da reddedildi.
Gezi Eylemleri’nde Taksim’de 11 Haziran 2013 akşamı polisin attığı gaz fişeği kapsülü ile bir gözünü kaybeden Erdal Sarıkaya’nın adalet arayışı o günden beri devam ediyor.
İlk olarak İstanbul 9. İdare Mahkemesi’ne giden Sarıkaya’nın açmak istediği dava, mahkeme başkanının çoğunluk görüşüne muhalif kalmasına rağmen diğer iki üye hakimin oyuyla süre aşımı nedeniyle reddedildi. Ardından başvurulan İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 9. İdare Dava Dairesi de istinaf başvurusunun reddine karar verdi. Bunun üzerine Sarıkaya, Danıştay’a gitti. Danıştay 10. Dairesi de Mahkeme Tetkik Hakimi’nin kararın bozulmasına ilişkin görüşüne rağmen temyiz talebinin reddine ve verilen kararın onanmasına karar verdi.
SARIKAYA: DANIŞTAY YARGININ TAMAMIYLA SİYASALLAŞTIĞINI KANITLADI
Birgün’den Kayhan Ayhan’nın haberine göre Sarıkaya, “Gezi direnişi sonrası başlatmış olduğum adalet arayışımda bir kez daha Recep Tayyip Erdoğan ve kabinesinin tavır ve tutumu karşısında siyasallaşmış bir yargı ile karşılaştım. 11 yıldır bu ülkede adaletin olmadığını ceza soruşturması sürecinde defalarca görmeme ve yaşamama rağmen Danıştay bu kararıyla yargının tamamıyla siyasallaştığını kanıtladı” dedi.
2020 yılının Mart ayında yaptığı başvurusunun 4 yıl boyunca bekletildiğini kaydeden Sarıkaya, “Danıştay ve diğer yargı kurumlarını karar almadan önce medyada Recep Tayyip Erdoğan’ın Gezi direnişiyle ilgili bir açıklamaları kendilerine referans alıp karar verdiklerinin ispatı. Dosyayı başından sonuna kadar inceleyen tüm süreci değerlendiren Tetkik Hakimin ‘Bölge idari mahkemesi kararının bozularak, davanın esası hakkında karar verilmesi gerektiği’ belirtmesine rağmen talebim reddediliyor. Sürecin tamamı Gezi Direnişi’nde AKP karşında boyun eğmeyen kenetlenmiş halklardan intikam almak ve korku oluşturmaktan başka bir şey değil. Çürümüş, tek adam kontrolünde yargı, iktidarın elinde bir kılıç görevi görüp halkı bastırıyor” ifadelerini kullandı.
“KÖR EDİLEN BİR GÖZÜN BEDELİ MADDİ DEĞERLE ÖLÇÜLEMEZ”
Maddi bir kazanım peşinde olmadığını söyleyen Sarıkaya, sözlerine şunları ekledi:
“Bir polis vahşeti sonucu kör edilen bir gözün bedeli maddi değerle ölçülemez. Milyonlar verseler sağ gözümü geri getirebilir mi? Şehit edilen gençlerimiz geri gelir mi. Bu süreç tamamıyla adalet arayışı için verilen bir mücadele.
Ben bu süreçte kaybeden değil kazan biriyim. Ben Gezi gazisi Erdal Sarıkaya’yım. Bu ömür bana yeter. Kaybeden bağımsızlığını kaybetmiş siyasallaşmış yargı kurumlarıdır. Çünkü 86 milyonun artık tek bir ferdinin dahi yargıya ve aldıkları kararlara zerre güveni kalmamıştır. Bugün adaletsiz yargı dağıtanlar bilmelidir ki bir gün bağımsız yargı herkese lazım olacak.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.