PİRHA-Eğitim Sen Genel Merkezi, Gezi direnişinin 7’nci yılında basın açıklaması yaparak, “Gezi, yaşamına, doğasına, geleceğine ve düşlerine sahip çıkmak için bir adım öne atanların dünyaya bıraktığı mirastır” denildi.
Eğitim Sen Genel Merkezi, Gezi direnişinin 7’nci yılında yazılı bir açıklama yaptı.
“Gezi sadece birkaç ağaç değil, bir arada barış içerisinde yaşamaktır diyenlerin, farklılıkları zenginlik olarak görenlerin çoğul düşleridir. Gezi’de yaşamını yitirenleri saygıyla anıyoruz. Unutmayın, karanlık gider Gezi kalır” denilen açıklamada şunlar ifade edildi:
“Salgınla ilgili alınan bazı önlemlerin kaldırıldığı bir dönemdeyiz. Önlemlerin kaldırılmasında mutlaka bilim insanlarının düşünce ve önerileri belirleyici olmalıdır. Sağlıkla ilgili risk oluşturabilecek sonuçlar üretmeyecek adımların atılması gerekmektedir. Halkın sağlığı dışında gerekçelerle önlemlerin kaldırılmasının doğru olamayacağı açıktır. 1 Haziran tarihi itibarı ile kimi önlemlerin daha kaldırılacak olması salgının yeniden yayılmasına dönük kaygıları artırmaktadır. Halkın sağlığı ile ilgili risk varsa gerekli önlemlerin alınması konusunda özenli davranılmalıdır. Bu konu ile ilgili düşünce, eleştiri ve önerilerimizi ifade etmeye devam edeceğiz.”
Eğitim-Sen taleplerini de şöyle sıraladı:
- MEB idari izinle ilgili genelgeyi yayınladı. Genelgeye göre kamu hakem heyeti kararına göre öğretmenlere ek ders ücreti ödenmesine 19 Haziran tarihine kadar devam edileceği; ücretli öğretmenlere de bu tarihe kadar ücret ödenmesi gerektiği belirtiliyor. Telafi eğitimi olmayacağı için ücretli öğretmenlerin görevlerinin de bu tarihte sonlandırılması isteniyor. 3 Nisan tarihinde yayınlanan değişikliklerden dolayı ücretli öğretmenlerin mağdur olmayacağı, ücret iadesi istenmeyeceğine dair MEB’in bir açıklama yapmasına ihtiyaç vardır. Öğretmenlerin sözleşmeli veya ücretli şekilde güvencesiz istihdamına son verilmeli, tüm öğretmenler kadrolu istihdam edilmelidir.
- Üniversitelerde final sınavlarının uzaktan erişimle yapılıyor olmasına karar verilmesinin ardından, YÖK sınavlarla ilgili genel ilkeleri belirledi. Üniversitelerin söz konusu sınavlarda öğrencilerin doğru ve dürüst davranacaklarına dair bir onur sözleşmesini imzalamalarını istemesini tarihe not düşmek gerekiyor. Öğrencilerin doğrulukları ve dürüstlüklerinden kuşku duymak anlamına gelen bu sözleşme uygulamasından acil vazgeçmek gerekmektedir. Geleceğin sahibi olan gençlere bu gözle bakılıyor olması oldukça düşündürücüdür. Üniversiteler öğrencilere bu tür belgeler imzalatmak yerine kimsenin mağdur olmayacağı ve potansiyel suçlu muamelesi görmeyeceği yollar bulmalıdır.
- MEB Hayat Boyu Öğrenme Kurumları Yönetmeliği’nde yapılan değişiklikler 28 Mayıs 2020 günü Resmi Gazete’de yayınlandı. Yapılan değişiklikle öğretmenlere tatillerde de verilecek görevlerin önü açılmaktadır. Telafi eğitimi ile ilgili yapılmış bir değişiklik izlenimi verilmiş olsa da bu değişiklikle öğretmenlerin dinlenme hakkının istendiğinde sınırlandırılmasına olanak sağlanmaktadır. Bu değişikliğin dayanağı ise TBMM’de öğretmenlerin tatilleri ile ilgili kabul edilen yasadır. Söz konusu yasa ile hem uluslararası hukukta, Türkiye’nin taraf olduğu sözleşmelerde ve Anayasa başta olmak üzere iç hukukla da güvence altına alınmış olan dinlenme hakkı ortadan kalkmaktadır. Söz konusu yasa ve ona bağlı olarak değiştirilen yönetmelik hükümleri yeniden düzenlenmelidir. Haklarımız için mücadeleyi sürdüreceğiz.
- MEB çevrimiçi YKS deneme sınavları yapma kararı aldı. İlki 30 Mayıs tarihinde yapılacak olan sınavlar iki oturum olarak gerçekleştirilecek. MEB’in bu uygulamayı yapma nedenini anlamak oldukça güç. MEB adeta bir dershane gibi öğrencileri daha fazla rekabet etmeleri ve yarışmaları için hazırlamaya çalışıyor. Öncelikle MEB’in görevinin tüm öğrencilere eşit, ücretsiz ve nitelikli eğitim hizmeti vermek olduğunu hatırlatırız. Adım adım her okulun dershane, MEB’in de dershane yönetim kuruluna dönüştüğü bir süreci yaşıyoruz. Ayrıca, internet erişimi olmayan öğrencilerin faydalanamayacağı bu hizmet eşitsizliği derinleştirmekten öte bir işe yaramayacaktır. MEB bu uygulamadan vazgeçmeli, kaynaklarını ve zamanını tüm öğrencilerin kamusal eğitim hizmetinden eşit ve ücretsiz, anadilinde ve nitelikli yararlanması için kullanmalıdır.
- Atandıkları sınav merkezinden farklı bir ilde ikamet eden öğrencilerin yaşadığı mağduriyeti ve sınav yeri değişikliği ile ilgili taleplerini 27 Mayıs 2020 tarihinde yayınlanan Eğitim Günlüğü-45’te ifade etmiştik. ÖSYM tarafından yapılan açıklamada, sınav yeri değişiklik taleplerinin 29 Mayıs tarihinde saat 09.00-23.59 saatleri arasında https://ais.osym.gov.tr adresinden iletilebileceği belirtilmiştir. Tüm uyarılarımıza rağmen yapılmasında ısrar edilen sınavlarda öğrencilerin mağdur olmaması ve sağlıkları ile ilgili tüm önlemlerin titizlikle alınması gerekmektedir.
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.