PİRHA – 648. haftada Galatasaray Meydanı’nda buluşan Cumartesi Anneleri 28 Temmuz 1993 akşamı Bitlis şehir merkezinden silahlı telsizli üç kişi tarafından kaçırılan ve cansız bedeni Elazığ kimsesizler mezarlığında bulunan Özgür Gündem gazetesi Bitlis muhabiri Ferhat Tepe için adalet talep etti.
Haberin Videosu
Cumartesi Annelerinin gözaltında kayıpların akıbetini sormak ve adalet aramak için yaptıkları eylem 648. haftadır devam ediyor. 648. haftada 1993 yılında gözaltında kaybedilen Özgür Gündem gazetesinin Bitlis muhabiri olan Ferhat Tepe için adalet istendi. Eyleme geçtiğimiz gün KHK ile kapatılan dihaber muhabirleri destek verdi.
“DEVLET CEMİL KIRBAYIR’I NE YAPTIN?”
Eylemde ilk olarak konuşan Cemil Kırbayır’ın kardeşi Fatma Gülmez 37 senedir kardeşini aradığını söyleyerek devlete şöyle seslendi:
“Devlet Cemil Kırbayır’ı ne yaptın? Kardeşimin kemikleri nerede? Hiç aranmamış, sorulmamış diyorsunuz. Biz araya araya yorulduk. Bu adalet bize ne zaman gelecek? Cemil Kırbayır’ın kemiklerini verin diye burada oturdum. İçerenköy’den buraya yaya yürüdüğüm günler oldu. Yazık be. Beni öldürsen, etimden et kessen ben bu devletten davacıyım. Öldüreninden tut işkenceye vereninden temizlikçisine kadar hepsinden davacıyım. Ben ölsem bile çocuklarım bu davanın peşinde olacaklar. Sen anama söz verdin cumhurbaşkanı. Sözünü tut. Ben senden bir şey beklemiyorum. Sen cumhurbaşkanısın, devletsin. Kardeşimin kemiklerini bul. Buradan Kars savcısına da sesleniyorum. Elini vicdanına koy. O dosyalara bak.”
“BU ÜLKEDE KATİLLER DEĞİL MAZLUMLAR KATLEDİLİYOR”
Fatma Gülmez’in ardında konuşan Ferhat Tepe’nin kardeşi Ayşe Tepe, Ferhat Tepe’nin evlerinin önünden alındığını söyleyerek 90’lı yılların karanlığında katledilen herkesin katilinin siyasi ve askeri erkeler olduğunu ifade etti. Kardeşinin öldürüldüğü günden beri isimler verdiklerini ve bu isimlerle ilgili soruşturma bile açılmadığını belirten Ayşe Tepe, umutlarını kaybetmediklerini, kaybetmeleri halinde burada konuşamayacaklarını kaydetti. Ayşe Tepe, bu ülkede katillerin değil, mazlumların katledildiğini gördüklerini söyledi.
“GAZETECİLİK YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
Ferhat Tepe’nin çalışanı olduğu Özgür Gündem gazetesi adına geçtiğimiz gün KHK ile kapatılan dihaber muhabiri Yasin Kobulan konuştu. Kobulan, Ferhat Tepe’yi 1993 yılında tanıdığını, cenazesinin onların evlerinin aşağısında bulunduğunu belirtti. O günden bu güne O’nun mirasçısı olarak devam ettiklerini söyleyen Kobulan, Ferhat Tepelerin gerçekleri kamuoyuna duyurdukları için katledildiklerini kaydetti. Geçmişte silahlarla ve öldürülmelerle susturulmaya çalışılan basının şimdi de KHK’lerle susturulmaya çalışıldığını vurgulayan Kobulan, 150’yi aşkın gazetecinin tutuklu olduğunu da ekledi. “Biz geçmişimize bakarak geleceğe gidiyoruz” diyen Kobulan, susmayacaklarını, gerçekleri yazmaya devam edeceklerini ve gazetecilik yapmaya devam edeceklerini belirtti.
“SAVUNMA YAPANLAR CEZASIZ BIRAKMA GELENEĞİNİ SÜRDÜRDÜLER”
Haftanın basın metnini Cumartesi insanı ve KHK ile kapatılan dihaber muhabiri Sadiye Eser okudu. İHD’nin verilerine göre 12 Eylül askeri darbesi döneminde 15 kişinin gözaltında kaybedildiğini belirten Eser, bunlardan birisinin Kars’ta gözaltında işkenceyle öldürüldüğü meclis araştırma komisyonu tarafından belgelenen Cemil Kırbayır olduğunu kaydetti. Bugün ki iktidar partisinin Adalet Bakanlığı’nın Cemil Kırbayır’ın AİHM’deki davasına hükumet adına savunma yaptığını ifade eden Eser, savunma yapanların Cemil Kırbayır da dahil olmak üzere bugüne kadar yapılmış başvuruları cezasız bırakma geleneğini sürdürdüklerinin altını çizdi.
“İnkar ve suçu örtme kaygısıyla yapılan Bu savunma her dönem iktidarın hukuksuz uygulamalarına tanık olan bizler için şaşırtıcı değildir.” diyen Eser, bundan 24 yıl önce Ferhat Tepe’nin gözaltında kaybedilmesiyle ilgili tanıklık yapacak 2 kişinin dönemin hükumeti tarafından baskı ve menfaat sağlama taahhüdüyle yalan beyana sevk edildiklerini söyledi.
Özgür Gündem gazetesi Bitlis muhabiri olan Ferhat Tepe’nin 90’lı yılların karanlığında bölgede işenen ağır insanlık suçlarını haberleriyle kamuoyuna taşıdığını belirten Eser, 28 Temmuz 1993 tarihinde Bitlis’in şehir merkezinde silahlı ve telsizli 3 kişi tarafından kaçırıldığını, Ferhat Tepe’yi kaçıran otomobillerden birinin daha sonra bölgedeki karakolun önünde görüldüğünü ifade etti.
“MEÇHUL KİŞİ OLARAK BULUNDU”
Ferhat Tepe’nin kaçırılmasının ardından DEP Bitlis Şube başkanı olan babası İshak Tepe’yi telefonla arayan bir kişinin oğlunun hayatına karşılık DEP il örgütünü kapatmasını ve fidye vermesini istediğini söyleyen Eser, şunları belirtti: “Baba İshak Tepe Bitlis Asayiş Şube Başkanlığı’na, Emniyet Müdürlüğü’ne, Valiliğe, Savcılığa, Başbakan’a, İçişleri Bakanı’na ve OHAL Valisi’ne başvurarak oğlunun bulunmasını istedi. Ailenin ve Gündem Gazetesi’nin ısrarlı arayışıyla 9 Ağustos 1993 tarihinde, gözaltına alındığı inkar edilen Ferhat’ın ağır işkence görmüş bedenine, ‘meçhul kişi’ olarak gömüldüğü Elazığ Kimsesizler Mezarlığı’nda ulaşıldı.” (HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.