Alevi Haber Ajansi

Gazi’de vurulan gencin ablası: O beden nasıl taşısın o kurşunu-VİDEO

PİRHA-İstanbul Gazi Mahallesi’nde 4 hafta önce açılan ateş sonucu öldürülen Dersim Ovacık nüfusuna kayıtlı lise öğrencisi Barış Kerem ve Tokat nüfusuna kayıtlı lise öğrencisi Oğuzhan Erkul isimli Alevi gençler ile diğer yaralı çocukların aileleri  ve avukatları TMMOB Taksim Şubesinde basın toplantısı düzenledi. Açıklamada, yargının ve basının duyarsızlığına tepki gösteren aile ve avukatlar, gizlilik kararını da eleştirdi. 

İstanbul Sultangazi’de Gazi Kent Ormanı çıkışında polisin ‘dur ihtarına uymadı’ iddiası ile ateş açtığı araçta bulunan 5 gençten 2’sinin hayatını kaybetmesine ilişkin TMMOB İstanbul Şubesi’nde öldürülen ve yaralanan gençlerin aileleri basın açıklaması yaptı. Açıklamaya HDP Milletvekili Erdal Ataş, Sanatçı Ferhat Tunç, avukatlar, öldürülen Barış Kerem ve Oğuzhan Erkul ile diğer yaralı çocuklarının aileleri ile basın mensupları katıldı.

Açıklama öncesi konuşma yapan Avukat Oya Aslan, “Dilek Doğan’dan bu yana Sıla Abalay ve Silopi’deki iki çocuk ile polise başka bir yetkinin tanındığını görüyorum. Öldürme yetkisi. Anayasada yaşama hakkının koruyacak eğitimler verilmiyor. Gittikleri her yerde ölüm mangasına dönüştüler” dedi. Gazi’de yaşananların da bunun olağan bir duruma dönüşmüş hali olduğunu söyleyen Aslan, cezasızlık politikası ile yargının da bunu beslediğini vurguladı. Uğur Kurt olayında polise verilen ödül gibi cezayı buna örnek gösteren Aslan, “Bu bir politika, yargı ciddi bir soruşturma yürütse böyle olmazdı. Hep birlikte ses çıkarırsak mücadele edebiliriz” ifadelerini kullandı.

“GİZLİLİK KARARI İLE AİLELER DIŞLANIYOR”

Açıklamayı Avukat Meral Hanbayat yaptı. Hanbayat, Gazi Mahallesi’nde polisin keyfi, sorumsuz bir şekilde yaşam hakkına dönük müdahalelerinin yeni olmadığı gibi son aylarda kolaylıkla silah kullandığı birçok vakanın yaşadığına dikkat çekti.

Polislerin ve amirlerin 2 kez kasten öldürme suçu, 3 kez de öldürmeye teşebbüs suçunu işlemeleri nedeniyle tutuklu yargılanmaları ve cezalandırmaları gerektiğini söyleyen Hanbayat, “Bu dosyada da gizlilik kararı alınarak ailelerin soruşturmadan dışlandığı, polislerin hala görevlerinin başında olduğu ve OHAL ile korunduğu bir tablo, soruşturmanın akıbeti açısından kaygı vericidir. Bu kaygıyla polislere cezasızlık güvencesi veren bu düzene karşı bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağız” ifadelerini kullandı.

OĞLUNUN TELEFONUNDA MERMİ ÇEKİRDEĞİ

Açıklamanın ardından öldürülen çocukların aileleri söz aldı.

Barış Kerem’in annesi Melike Kerem, polisin oğlu öldürüldükten sonra kendisine verdiği telefonu çıkardı. Barış Kerem’in vücudundan çıkan 9 kurşundan biri ise telefonunda. Hala kanlı ve mermi çekirdeği bulunan telefonu gösteren Kerem, savcıya delil olarak verilmesi gereken telefonun kendisine verilmesine tepki gösterdi. Öldürülen çocukların hiçbirinden zarar gelmeyecek kadar iyi insanlar olduğunu söyleyen Kerem, cenaze günü yürümelerine izin verilmesine rağmen yaşanan müdahaleden söz etti: “Gazi dışından olduğunu gördüğüm çocuklar akrepten inip taş attılar, olay çıkarttılar.”

“TÜRKÜ SÖYLEYEN SAZ ÇALANDAN NE ZARAR GELMİŞ?”

Kerem, polislere olan öfkesini ise şu sözlerle anlattı:

“Katil polisleri haklı görenler, bizim acımızın aynısını yaşasınlar. Bunları koruyanlar da katil. Basın o kadar duyarsız ki. Kör, sağır, dilsiz ve duyarsız… Basının böyle olduğu yerde toplum da o kadar kör olur.”

Evini oğlunun tüm resimleri ile doldurduğunu söyleyen Kerem, “Türkü söyleyen saz çalandan ne zarar gelmiş. Sazımız uzun namlulu silah olarak geçiyor.

“KİMİN VİCDANINA SIĞAR”

Oğuzhan Erkul’un kızkardeşi Figen Erkul ise konuşmasını ağlayarak yaptı.

Erkul, annesinin dayanamadığı için açıklamaya gelmediğini söyleyerek, “4 kardeşiz. En küçük 3 yaşındaki kardeşim, ‘anneme ağlama gelecek’ diyor. Çocuklar ölümün ne olduğunu bilmezler” dedi.

Oğuzhan’ın yarın doğum günü olduğunu söyleyen Erkul acısını şu sözlerle ifade etti:

“Cumartesi işe başlayacaktı. Mezuniyetini kutlayacaktık. Terörist diyorlar kardeşime. Oğuzhan’ıma leke sürmesinler. 10 yıldır yaşadığımız Gazi Mahallesi’nden taşınacağız. Oğuzhan’dan sonra evimize giremedik. Köyde doğduk, çalışmak için geldik İstanbul’a. Onu son gördüğüm yer musalla taşı oldu. Kimin vicdanına sığar. O beden nasıl taşısın o kurşunu.”

“DAVANIN TAKİPÇİSİYİZ”

HDP Milletvekili Erdal Ataş da son bir yıldır yoğunlaşan ihlaller süreci yaşadıklarını söyledi. “Polis insanları suçsuz yere katlediyor. Demokratların Alevilerin ve muhaliflerin olduğu yerde suçlu görülme siyaseti oluşmuş durumda” diyen Ataş, bu tür cinayetlerin son bulması için davanın takipçisi olacaklarını ifade etti. (S.K)

VİDEO

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak