PİRHA- Hayat pahalılığı insanları ucuzluğun merkezi pazarlara yöneltiyor. Taze meyve sebze kokuları, elinde pazar sepetleriyle gelen kadın ve erkeklerin fiyat analizleri, bunları satmaya çalışan esnafın sloganvari bağırtısı. İstanbul Gazi Mahallesi’nde zamlar nedeniyle düşük maaşlar geçim sıkıntısı çeken halkın pazardan beklentisini karşılayamıyor.
Haberin Videosu
İstanbul Gazi Mahallesi’nde her hafta kurulan Perşembe pazarında halka mikrofon uzattık. Pazarcıların sesleriyle tezgahlara gelenler arasında başlayan pazarlıklar çoğu zaman hüsranla bitiyor; çünkü halk fiyatların pahalılığından şikayetçi. Bütçelerine göre 30 liradan başlayıp 100 liraya kadar pazara çıkanlar. Kimi en temel ihtiyaçlarından öteye geçemezken kimi ise en fazla dolaplarını doldurabiliyorlar bu bütçeleriyle. Meyvenin dışında kıyafet almanın ya da haftalık balık yemenin onlar için lüks olduğunu belirtiyorlar. Cüzdanlarının içini gösteren kadınlar ise işin ez zor kısımlarının kendilerine düştüğünü ifade ediyor.
HER ŞEYDEN YARIM KİLO ALABİLİYORLAR
Rukiye Keskin emekli maaşıyla geçiniyor. 100 lirayla gelen Keskin, ancak eline aldığı rokalardan ‘bir tane mi alsam iki tane mi alsam’ diye düşünüyor. “Pırasa beş lira” diyerek herşeyden ancak yarım kilo alabiliyor Keskin. İşin en zor kısmının kadınlara düştüğünü söyleyen Rukiye Keskin, “Kısıyorum kısıyorum ama şimdi eve gittim mi kocamla da kavga ederiz, yine çok harcamışsın diye” diyor. Kışın geldiğini söyleyen Keskin, “Doğalgaz ve doktor da var nasıl yetiştireceğim bilmiyorum” diyerek bir kez daha geçim sıkıntısından dert yanıyor.
“HALK ZAMLARA KARŞI EYLEM YAPMALI”
Mehmet Atmaca da halkın yapılan bu zamlara karşı eylem yapması gerektiğini söylüyor. “Başımızdakiler halkın böyle tepki vereceklerini biliyor. ‘Geçinemiyoruz,’ ‘İdare edemiyoruz’ gibi” diyen Atmaca, “Onun için her gün yeni yeni zamlar yapıyor. 20 yıl önce emekli maaşı ne kadardı, kira ne kadardı. Şimdi kira da emekli maaşı da bin lira” diyor. Atmaca, “Türkiye’de neyin azaldığını gördük ki sebze ve meyve fiyatlarının da azaldığını görelim” diye de ekliyor.
İpek Yaşar de pahalılıktan şikayetçi. “Evde üç kişiyiz ama zar zor yetiştiriyoruz” diyen Yaşar da, “Erkekler çalışıyor ama işin zor kısmı bizde. Her şeyden azar azar alıyoruz. Bir kilo alacağımıza yarım kilo alıyoruz” diyor. Yaşar, “Bu hafta 3 liraya aldığımızı haftaya 4 liraya alıyoruz” diyerek yeşilliklere yöneliyor.
“İKİ YILDIR AYNI HIRKAYI GİYİYORUM”
İlknur Çetikaya da diğerlerine göre biraz daha iyi bir para ile çıkmış. Ona göre ise fiyatlar daha normal. Çetinkaya, “Kahvaltılık almıyorum. Sadece sebze, meyve alıyorum. 100 lira yetiyor. Bu hafta balık pahalıydı. Diğerlerinin fiyatları normal” diyor.
Nevresim alırken Yurdagül Karabulut ile karşılaşıyoruz. 200 lirayla pazara çıkmış ama sadece nevresim alabilmiş. Cebinde 10 lira kaldığını söyleyen Karabulut, üzerindeki hırkayı göstererek, “Nerede kendimizi üst baş almak. İki yıldır bu hırkayı giyiyorum” diyor. Karabulut, eski pazarların uygun şimdi ise her şeyin ateş pahası olduğunu vurguluyor.
35 YILDIR BU İŞİ YAPIYOR
Bu arada pazarcılığın babadan gelen bir meslek olduğunu söyleyen Yılmaz Deryal, 35 yıldır bu işi yapıyor. Deryal, halkın alım gücünün normal olduğunu belirtiyor. Deryal, sattığı lahananın reklamını yapmadan da geçemiyor: Samsun’dan lahana getiriyorum. Dünyanın en güzel sebzesi seçildi lahana.
“Bundan beş yıl öncede lahana beş liraydı şimdi de beş lira” diyen Deryal, “Lahananın şimdi 15 lira olması gerekiyor. Beş yıl önce kazandığımı beş yıl sonra da kazanıyorum. Zam üstüne zam yapılıyor” diyor.
“MİLLETTE PARA YOK”
6 yıldır kuruyemiş satan Nesil Metin ise işlerin olmadığından dert yanıyor. “Millette para yok” diyen Metin, “Her şey çok pahalı. Yüz milyona mazot dolduruyoruz karşıdan buraya gelemiyoruz. Kiralar çok pahalı. Önceleri çok iyiydi son iki senedir bu haldeyiz. İnsanlar 50 liraya pazara gidiyor peki maydanoz mu alsın, tere mi alsın, soğan mı domates mi alsın. Tabii ki cevize, fındığa para kalmaz” diyor.
Uğur Doğan ise akşam saatlerinde pazara gitmeyi tercih ediyor. Sebebini ise, “Akşam üzeri fiyatlar normal ama sabahları baya pahalı oluyor” diyor.
BALIK FİYATLARINI BORSAYA BENZETİYOR
Balık satanlar ise balık mevsiminin açılışının iyi olduğunu ancak sonradan fiyatının yükselmesinden şikayetçi. Şu anda satışların normal olduğunu belirten balık satıcısı, “Şu anda normal olduğu için insanlar alıyor ama pahalı olduğunda kimse alamıyor” diyor. Balık fiyatlarının her gün değiştiğini söyleyerek, bunu dolar ve borsaya benzetiyor.
İstanbul’a misafirliğe gelen kadın ise şöyle konuşuyor:
“Eskiden pazar arabalarıyla ve çantalarıyla giderdik. Şimdi öyle şeyler yok. Ne oldu? Devlet büyüklerimiz alıyor yiyor ‘gerisi yemese de olur’ diyor.”
Sevim KAHRAMAN – Semra ACAR / İSTANBUL
Yoruma kapalı.