PİRHA- Kürtçe şarkılar eşliğinde halay çekenlerin tutuklanmasını, Kürtçe yazıların silinmesini ve Kürtlerin irade gaspını değerlendiren İHD Mersin Şube Eş Başkanı Gazi İnci, “İktidar Kürt dilini, kültürünü tehlike olarak görüp siyaset aracı haline getirdi. Kürtlere karşı bütünlüklü ve sistematik bir saldırı politikası yürütülüyor” dedi.
21 Temmuz’da Mersin’de bir grup gencin Kürtçe şarkılar eşliğinde halay çektiği görüntülerin sosyal medya hesaplarında paylaşılarak hedef gösterilmesi üzerine 10 kişi tutuklandı. Ardından adeta bir cadı avı başlatıldı ve İstanbul, Siirt, Ağrı, Urfa, Hakkari, Batman gibi kentlerde çok sayıda ‘halay tutuklamaları’ yapıldı.
İnsan Hakları Derneği (İHD) Mersin Şube Eş Başkanı Gazi İnci, AKP iktidarının Kürtler üzerindeki saldırıları arttırarak toplumda kutuplaştırma ve çatışma ortamı yarattığını dile getirdi.
“İKTİDAR HAMASET SİYASETİ YÜRÜTÜYOR”
Mersin’deki halay görüntülerinin haziran ayında çekildiğini hatırlatan Gazi İnci, sosyal medyada yaratılan algı sonucunda gözaltı ve tutuklamaların başladığını kaydetti.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın konuya ilişkin açıklamalarının yaratılan algıyı körüklediğini söyleyen İnci, “İktidar bunu çok ciddi bir operasyonmuş gibi gösterdi. Ortada sanki bir örgüt varmış gibi sansasyonel bir durum yaratıldı. Bu olaylarla birlikte insanlar nerede, nasıl, hangi amaçla olursa olsun halay çektikleri için şikayet edildiklerinde devlet nazarında bu şikayetlerin karşılık bulacağını görmüş oldular. Yargı ve İçişleri Bakanlığı görevini layığı ile yerine getirseydi, bunu bir hamaset siyasetine dönüştürmek istemeseydi tüm bunlar yaşanmayacaktı” diye konuştu.
Öte yandan İnci, Mersin’deki gençlere gözaltı aracında ‘Ölürüm Türkiyem’ şarkısının dinletilmesinin ardından Urfa’da zafer işareti yaptığı için gözaltına alınan Müslüm Güneş’e zorla aynı şarkının söyletilmesini psikolojik işkence olarak değerlendirdi.
“KUTUPLAŞTIRMA VE ÇATIŞMA ORTAMI YARATILIYOR”
Gazi İnci, iktidarın Kürt kültürüne ve kazanımlarına karşı bütünlüklü bir saldırı politikası yürüttüğüne dikkat çekerek, “İktidar bunu bir tehlike olarak görüp siyaset aracı haline getirdi. Buradaki saldırı Kürt kültürü ve diline karşı yapılmış saldırının farklı bir tezahürüdür. Kimi yerde kültüre karşı, kimi yerde dile, kimi yerde ise seçme ve seçilme hakkına karşı bir saldırı var” dedi.
İktidarın toplumu kutuplaştırdığını ve çatışma ortamı yarattığını belirten İnci, şu ifadeleri kullandı:
Tüm bunlara baktığımızda endişe verici bir durum çünkü daha da artan hak ihlallerine ve toplumsal sorunlara yol açacak. Bu konuda kesinlikle hukuki, toplumsal ve siyasal mücadeleyi vermemiz gerekiyor. Burada muhalefete ve aktivistlere değil iktidara da çok büyük bir görev düşüyor. Bu savaş dilinden, spekülasyon yargılamalarından bir an önce vazgeçmesi gerekiyor.”
Fatoş SARIKAYA/ MERSİN
Yoruma kapalı.