Alevi Haber Ajansi

‘Gazeteciler, onların ortaya çıkmasını istemediklerini yazmaya devam edecek’

PİRHA- Bugün ikinci kez hakim karşısına çıkan 8 gazeteci için adliye önünden gazeteciler adına açıklama yapan Barış Terkoğlu, “Biz bu Adliye’nin önünde kaçıncı kez toplandığımızı bilmiyoruz. Kaçıncı kez adalet çığlığı attığımızı hatırlamıyoruz. Kaçıncı kez yasalar aracı kılınarak rehin alınmış gazetecilerin fotoğrafını taşıdığımızı sayamıyoruz” dedi. 

Libya’da öldürülen MİT görevlisinin cenazesinin görüntülerini yayınladıkları gerekçesiyle yargılanan 8 gazeteci bugün ikinci kez hakim karşısında.

24 Haziran’da yapılan davanın ilk duruşmasında Odatv Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Yeni Yaşam gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Aydın Keser ve Haber Müdürü Ferhat Çelik, dört aylık tutukluluklarının ardından tahliye edilmişti. OdaTV Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ile gazeteciler Hülya Kılınç ve Murat Ağırel’in tutukluluk halinin devamına karar verilirken yurt dışında olduğu belirtilen Erk Acarer’in dosyasının ayrılması istenmişti.

Esas hakkındaki görüşünü dün açıklayan savcılık MİT Kanunu’na muhalefet ve devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklamakla suçladığı gazetecilerin 19 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi.

Duruşma öncesi Çağlayan’daki adliye sarayının önünde yapılan basın açıklamasını 4 aylık tutukluluktan sonra ilk duruşmada tahliye olan Barış Terkoğlu okudu.

Terkoğlu, “Biz bu Adliye’nin önünde kaçıncı kez toplandığımızı bilmiyoruz. Kaçıncı kez adalet çığlığı attığımızı hatırlamıyoruz. Kaçıncı kez yasalar aracı kılınarak rehin alınmış gazetecilerin fotoğrafını taşıdığımızı sayamıyoruz” diyerek, şunları ifade etti:

“Şikayet için söylemiyoruz. Gazetecileri sudan sebeplerle tutuklayan zihniyet ne kadar sıradan ise biz de o kadar kararlıyız. Bunu anlatıyoruz. Bu kez hapisteki üç gazeteci arkadaşımızın dışarıdaki sesi olmak için buradayız. Barış Pehlivan, Murat Ağırel ve Hülya Kılınç 6 aydır Silivri Cezaevinde tutuklu. Elbette sebebi onların ellerini kollarını bağlamak için bahane edilmiş bir haber. Bu öyle bir haber ki Cumhurbaşkanı milyonlarca insana açıkladığı halde “devlet sırrı” oldu! Bu öyle bir haber ki bir köy muhtarından eski silah arkadaşlarına kadar binlerce kişi paylaştığı halde “ilk kez ifşa olmuş” oldu!

Bu öyle bir haber ki MİT Başkanı “Teşkilat Başkanı” diye çelenk gönderdiği halde “fark edilmez” oldu! Bu öyle bir haber ki yüzlerce insanın eliyle kaldırılan bir cenazeyi anlattığı halde “saklı” oldu! Bu öyle bir haber ki cenazeye katılan protokolün verdiği poza rağmen “gizli çekim” oldu! Bu öyle bir haber ki Millet Meclisi’nde bir milletvekili tarafından açıklandığı halde “görünmez” oldu! Biliyoruz, gazetecileri tutuklamak için senaryo yazanlar, herkesin gözü önünde verdikleri röportajlara bile manalar yükleyerek suç üretenler, kendi iddianamelerine bile inanmıyor. Biliyoruz, cezaevine giren arkadaşımızı yumruklayanlar, salgın şartlarında onları hapiste tutanlar, 6 aydır tecrit işkencesiyle teslim almaya çalışanlar ülkemizde yolsuzluklar, hukuksuzluklar, istismarlar bir daha yazılmasın istiyor.

Terkoğlu, “Bilekleri kelepçelenerek sanık sandalyesine oturtulan gazetecilerin yargılayanları yargılamalarını izleyeceğiz” diyerek, “Karar ne olursa olsun, yıllardır başka başka ellerin sergilediği bu filmin sonunu görebiliyoruz. Emin olun, gazetecileri kurdukları kumpaslarla, tezgahlarla susturmaya çalışan bu zihniyetin sonu kendilerinden öncekiler gibi olacak. Ama adımız ne olursa olsun, biz onların ortaya çıkmasını istemediklerini yazmaya devam edeceğiz. Dün, bugün, yarın…” değerlendirmesinde bulundu.

(HABER MERKEZİ)

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak