PİRHA- PSAKD Tarsus Şube Başkanı Cuma Erçe, “Aleviler ve Alevi kurumları için birleşme ve ayrışmanın anlamı” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Erçe, “Aleviler, Alevi hareketini ve kurumlarını kendi çıkarları ve ikballeri için basamak yapanlarla, çürümüşle, düşkünle, Aleviliği asimile etmek için görevlendirilmişlerden hızla ayrışmalı” dedi.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Tarsus Şube Başkanı Cuma Erçe, “Aleviler ve Alevi kurumları için birleşme ve ayrışmanın anlamı” başlıklı bir yazı yazdı.
“CEMDEN SONRA UNUTULUYOR BİR ÇOK ŞEY”
Devrimcilerin, sosyalistlerin, sosyal demokratların, emek ve demokrasi güçlerinin gündemlerini en çok meşgul eden şeyin birlik tartışmaları ve sadece söylemde kalan birlik çağrıları olduğunu ifade eden Erçe, şunları dile getirdi:
“Doğal olarak, Aleviler ve Alevi kurumlarının bu gündemin dışında kalması mümkün değildir. Evet, Alevilerde “birlik” çağrıları çok kıymetlidir ve yürekleri ısıtan bir kavramdır “birlik.” Cemlerde, toplantılarda çokça ifade edilir bu sihirli sözcük. “Gönülleri birlemek” kadar güzel bir ifadesi vardır inancın. Ancak, ifadenin güzelliği ve sıcaklığı pratikte çok karşılığını bulmaz. Cemden sonra unutulur birçok şey. Küsler, dışarı çıkar çıkmaz devam eder küskünlüğüne. Rekabet duygusu, kin, kibir gibi kötü huylar, bir türlü terk etmez kimi insanların zihnini. Birlik gibi, ‘gönülleri bir edelim’ gibi güzel ifadeler, kötü niyetli ağızlarda kirletilir ve inandırıcılığını yitirir. Bunun en temel sebebi, söylemin gerçekliğimizle olan çelişkisidir.”
“Kiminle birlik?” sorusunu soran Erçe, “’Herkesle birlik’ ifadesi, esas problemli olan şeydir. “Ne olursan ol yine gel çağrısı” arınmak isteyenlere yapılan bir çağrıdan başka bir şey değildir aslında. “Hadi bir daha dene, korkma, bu sefer yapabilirsin” kapımız arınmak, yunmak isteyen herkese açıktır demek istemiştir Mevlana hazretleri” diyerek, şunlara dikkat çekti:
“Kısacası, ne olursan ol, kim olursan ol, ister hırsız, ister arsız, ister düşkün, ister hayın, ister istismarcı, ister üç kağıtçı ol gel birleşelim, uzlaşalım demek kadar tehlikeli bir yaklaşım olamaz. Aksine, bu ve benzeri kesimlerle ayrışma çağrısı en az birlik çağrısı kadar anlamlı ve bir o kadar da zorunlu bir çağrıdır. Aleviler hızla ayrışmalıdır ki gönülleri birleyebilsinler. Hızla ayrışmalılar ki, yola girsinler ve yol alabilsinler.”
Cuma Erçe, “Aleviler, Alevi hareketini ve kurumlarını kendi çıkarları ve ikballeri için basamak yapanlarla, çürümüşle, düşkünle, Aleviliği asimile etmek için görevlendirilmişlerden hızla ayrışmalı” dedi.
Erçe, “Bunu yapamaz isek, birlik çağrısının bir ayağı kısa kalır. Bunu yapamaz isek, birlik çağrılarımızın inandırıcılığı zayıflar. Aleviler, bu anlamda ciddi bir kavşaktadır. Sözün özü şudur ki, Ayrışamaz isek, birleşemeyiz. Bu ayrışma, aynıların ayrı yerlere düşmesi şeklinde değil, tersine aynıların yolda birleşmesi şeklinde olmalıdır. Aksi taktirde mücadele, sadece küçük iktidar kavgasından başka bir anlam taşımaz. Koltuk kavgasından ileri gitmez. Yol cümlemizden ulu ise birlikte yolda olmalıdır” ifadelerini kullandı.
PİRHA/ İSTANBUL
Yoruma kapalı.