PİRHA-Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA) Pirler Kurulu Hızır Ayı vesilesiyle bir açıklama yayınladı.
“Aleviler Mezopotamya’da 10 bin yılı aşan katliamlara, sürgünlere rağmen halen öz kültürlerini, inançlarını yaşıyor ve yaşatıyor” denilen açıklamada, “Hızır etkinlikleri, bu tarihsel güzergahın günümüze ulaşan en önemli öğelerinden birini oluşturur. Bir çiftçi ve çoban toplum kültürü olarak Hızır etkinlikleri, bir “yeniden doğuş” anlamına geldiği gibi, aynı zamanda bir yıldönümü ve bu bağlamda mevsim dönümü anlamını ifade etmektedir. O bir “beslenme” olduğu gibi aynı zamanda bir “barınma, sağlık, mutluluk, sevgi, kardeşlik, dayanışma ve paylaşma” gibi insansal etkinliklerle de kendisini açığa vurur” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, “Aleviler, Hızır Orucu vesilesi ile kurdukları cemlerde dar û didarla buluşarak bir yılın özeleştirisini verirken, diğer yandan binlerce yıldır kutsal sayılan Hızır’ın, yaşlı olduğu için kış koşullarında bereket götüremediğine inandıkları için 3 günlük oruç tutuyor” diye belirtildi
“SORUNLAR İÇ MEKANİZMA İLE ÇÖZÜLMÜŞTÜR”
Açıklamanın devamında Hızır’ın anlamına vurgu yapılarak şunlar aktarıldı:
” Alevi Toplumu inançlarını doğa koşullarını gözeterek yaşamıştır ve kimi bölgelerimizde kış koşulları nedeniyle Hızır Orucu 4 haftaya yayılmıştır. Hızır Orucu’yla bir nevi nefis terbiyesi ile bir yılın muhasebesi yapılarak Dar û Didar’a hazırlık yapılır. 3 günlük oruç tutulduktan sonra kurbanlar kesilir, niyaz dağıtılır ve cem kurulur, talipler semah ile dara çıkartılır. Bir yılda Alevi inancında yeri olmayan, insan öldürme, ahl ve daha birçok şeye dair görüşülür, sorunlar varsa çözülür.
“İNANÇ DEĞERLERİMİZİN KUTSALLIĞI YOK EDİLMEYE ÇALIŞILIYOR”
Alevi inanç sistemi diğer inançlardan farklıdır; binlerce yıldır toplumsal sorunlarını kendi iç mekanizması ile çözmüşlerdir. Son yıllarda ne yazık ki Alevi inancını yok etmeye dönük oyunlar oynanarak gerek toplumumuzun birliği ve bütünlüğü, gerekse inanç değerlerimizin kutsallığı yok edilmeye çalışılıyor.
Na hakk zihniyetin geliştirdiği içeriden ve dışarıdan asimilasyon politikalarına karşı bilinmelidir ki, Aleviler ibadetlerini hiçbir zaman resmi mekanlara bağlı bir şekilde yapmamıştır. Çünkü onun inancı doğadır, insandır. Aleviler hiçbir zaman ecelsiz ölümden yana olmamıştır ve firavun zihniyetin tetikçilerine dua vermemiştir.
Bizler tamda bir yıllık yaşam muhasebesinin yapılacağı bir dem û devrana girmişken, Hızır vesilesiyle nefisler ve ağızlar mühürlü her canın özü darda iken; başta yolumuza hizmet ettiğini iddia eden ancak Na Hak zihniyetten yüz çevirmeyen, bir türlü haktan yana olamayan kanaat öncüleri olmak üzere Alevi kurum temsilcileri, siyasi parti temsilcileri ve tabiki tüm Alevi toplumunu turab olup yol değerlerimizle bütünleşmeye ve birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.