Alevi Haber Ajansi

Seyit Nesimi’nin gelini Fadime Ana yılda bir kez taliplerine gidiyor-VİDEO

PİRHA – Muş Varto’nun İçmeler Köyü’nde yaşayan Seyid Nesimi’nin gelini Fadime Sertkaya, türbeye gelen yüzlerce ziyaretçiyi ağırlıyor, türbenin kapısını açık tutarak ve taliplerini yılda iki kere ziyarette bulunarak yolu sürdürmeye çalışıyor. 

HABERİN VİDEOSU

Varto ve çevresinde çok etkili olan ve bu etkiyi günümüze kadar sürdüren Seyid Nesimi’nin türbesinin giriş kapısında “İyiler İyidir” sözü yazılıdır. Bu söz aynı zamanda Seyid Nesimi’nin insana bakış açısını da özetliyor. Seyid Nesimi’nin gelini Fadime Ana Kureşan Ocağından. Fadime Sertkaya eşi Pir Ali Baba hakka yürüdükten sonra bir Ana olarak yolu sürdürmeye devam etmiş.

PİRHA’ya konuşan Fadime Ana, Seyid Nesimi’ye ilişkin duyduklarını, kerametlerini, inanca dair düşüncelerini, yolu sürdürme kararlılığını ve Alevilikte itikadın neden zayıfladığını anlattı.

YILDA BİR KEZ TALİPLERİNİ ZİYARET EDİYOR

Sertkaya, 1964 yılında Seyit Nesimi’nin oğlu Pir Ali Baba ile evlenerek Varto İçmeler Köyü’ne gelin olarak gelir. Fadime Sertkaya, Nesimi’nin türbesinin kapısını açık tutuyor, taliplerini yılda bir kez ziyaret ederek yolu sürdüğünü söylüyor.

Seyid Nesimi’nin keramet sahibi biri olduğunu belirten Sertkaya, “Nesimi’nin kerametleri çoktur. Buradaki bütün Hormek aşiretinin tamamı Pir Nesimi’nin talipleridir. Çok seviyor ve kıymet veriyorlar. Onun sayesinde bize de kıymet verip bizi de seviyorlar. Taliplerimizin evi şen olsun, çok iyiler” dedi.

“TÜRBEYE ZİYARETLER YAZ AYLARINDA ÇOK OLUYOR”

Sertkaya, Pir Seyit Nesimi’ye ilişkin şunları paylaşıyor bizimle.

“Seyit Nesimi aslında Dersim’den gelmiş. Dersim’den gelip Erzincan Kemah’a gitmiş, orada kaç yıl kaldığını bilmiyorum ama küsüp Tercan Mağara Köyü’ne gitmiş. Orada Baba Mansur Ocağından biriyle evlenmiş. Orada epey kaldıktan sonra çocukları olmuş, eşini de doğum yaparken orada kaybetmiş. İki kızı varmış, iki kızını da alıp Hınıs’a gelmiş.

Hınıs’da Derviş Ali Köyünde Kureşanlıların içinde kalmış. Orada evlenmiş. Uzun süre kalmış. Sonra Rakasan Köyü’ne yerleşmiş. Rakasan’da hastalanınca birine vasiyette bulunmuş. Şimdi türbesinin olduğu yeri göstermiş, ‘Ben ölünce beni buraya gömün gömün’ demiş.Talipleri de onu burada gömmüşler.

Kendisinden sonra hakka yürüyen eşini de buraya getirmişler. Sonrasında ise hakka yürüyen taliplerini de getirip etrafında gömmüşler. 1998’de Almanya’ya gittim köyün gençleri para toplayıp bana verdiler. Mezarın üzerinde oda yapmam için. Bende gelince hem oda hemde mutfak yaptım. Şimdi çok şükür misafiri, gelen gideni çok. 1999’da Pir Ali Baba da vefat edince onuda getirip yanına gömdüler.”

“KADININ YOLU SÜRDÜRMESİNİN ÖNÜNDE ENGEL YOK”

Seyid Nesimi’yi görmediğini söyleyen Fadime Sertkaya, herkesin onun kerametlerinden bahsettiğini ve onun kerametini görenlerin çoğununda hayatını kaybettiğini ifade etti.

Seyid Nesimi’nin hakka yürümesinden sonra oğlu Pir Ali Baba taliplerinin evlerinde cem yaparak yolu yürütmüş. Hayatını kaybeden Pir Ali babadan sonra Seyid Nesimi’nin yolunu Fadime ana sürdürüyor.

Alevi inancında kadının da yolu sürdürdüğünü, bunun önünde bir engel olmadığını belirten Fadime Ana bunu pratikte yılda bir kez taliplerini ziyaret ederek de gösteriyor.

“ESKİDEN TUTULAN CEMLER ŞİMDİ TUTULMUYOR”

“Ölünceye kadar bu yolu sürdüreceğim” diyen Fadime Sertkaya, sözlerine şöyle devam ediyor.

“Seyid Nesimi’den sonra şimdi ben yolu sürüyorum. Türbenin üzerinde ben varım. Bende ölünceye kadar bu yolu süreceğim. Çocukları var, torunları da var ama torunlarından hiç kimse burada değil her biri bir yerde. İllede birinin gelip tekke üzerinde durması gerekiyor. Biz cem cemaat gördük, eskiden Pir Ali Baba güzel cem yapardı, çok bilgiliydi. Ondan sonra kimse cem bağlamdı. Onunda kerametleri vardı.”

“KERAMET SAHİBİ, PİR SEYİT NESİMİ”

Fadime Sertkaya, insanlardan duyduğu Seyid Nesimi’nin kerametlerini şöyle anlatıyor.

“Bir gün buradaki bir talibin evine gidiyor. Talibine diyor ki ‘bir talibim Muş’tan geldi karnı aç. Ekmeğin var mı?’ Ev sahibi de gidiyor ekmek torbasından ekmek çıkarıp getirip yere indiriyor. Pir Nesimi de ayağını vurarak ‘şen olsun’ diyor. ‘Şen olsun’ deyince ayaklarına kapanıyor. Çok şükür o adamların evi hala şen.

Bir gün Goşkarcılar evlerinde oturuyorken, adam diyor ki kışın, soğuk tipi var. Biz bir baktık ki Goşkarbaba’dan biri geliyor. Üzerinde çok ince giysiler varmış. Gidip getiriyorlar ki mübarek Pir Nesimi. Gittiği evdeki kadının daha önceki çocukları doğum esnasında ölüyormuş. Yine hamile olan kadın Seyid Nesimi’nin evlerine misafir olduğu gece doğum yapıyor. Kadının kocası çocuğu doğar doğmaz alıp Pir Nesimi’nin kucağına indiriyor. Nesimi elini cebine koyup bir şeker çıkarıp, ‘bunu çocuğun ağzına verin’ demiş. Aile onu yapmış ve çocuk yaşamış. Ailenin üç erkek çocuğu olmuş. Kerametleri çokmuş. Ne yazık ki günümüzde Seyid Nesimi’yi tanıyan, gören kimse kalmadı. Bizlerde bunları o yaşlı insanlardan duyduk.”

Sertkaya, Varto’da  Hak, Veli, Xızır değil ama Seyit Nesimi dedin mi akan sular durur, süren davalar son bulur diyor. Sertkaya, “Ona herkes inanıyor. O da herkese yardımcı olsun. Gölgesi eksik olmasın” duasında bulunuyor.

“NESİMİ’NİN MEZARINDAN TEBERİK ALINIYOR”

Mezarlarının neden taştan yapıldığını ve bir ara değiştirmek istediklerini ancak bir talibin gördüğü rüyadan sonra mezarlara dokunmadıklarını ise şöyle anlatıyor.

“Biz mezarı yapalım dedik ama kadın talibimizin biri rüya gördü. Rüyada, Seyid Nesimi’nin kendisine ‘benim mezarıma kimse dokunmasın’ demiş. Bizlerde artık dokunmadık. Gelenler mezarın içinden teberik alıyor. Mezara gelenlerin çoğu muradına eriyor. Bazı kişiler hasta gelip sapa sağlam çıkıyor.”

“ESKİDEN İTİKAT DAHA FAZLAYDI”

Alevilerde itikadın zayıfladığı kanaatinde Fadime Ana. Şöyle izah ediyor.

“Seyit Nesimi üzerinde hala itikat var. Bütün talipleri hala çok itikatlı. Çünkü kuruş pay edilmiş, Pir pay olmamış. Bazı talipler Pirlerini terk etmiş. Ama bizde o değişim yok. Yılda bir kere taliplerimin evine gidiyorum, herkes Hüseyin’in yolunda lokmasını veriyor. Ama bazıları bunu kaldırmış. Neden? Çünkü insanlar şehirlere gurbete gittiler. İnsanlar sabah işe gidip akşam geliyorlar. Herkes ekmek parasının derdinde. Pirler de eskisi gibi taliplerine gitmiyorlar, gidemiyorlar. Ama bunlar gerekçe olmamalı. Eskiden birçok şey yasaktı, bu gün serbest. işte cemevleri var. Gençler cemevlerine gidip Aleviliği öğrenebilirler.

Eskiden okul yoktu, yazı yoktu. Onun dışında da Alevilikle ilgili çok sayıda kitap çıkmış, içinde her şey var. gençlerimiz okuyup öğrenebilirler. Eskiden Pirler, bir tembur alıp saz yaparlardı. Toplum hakikati onlardan öğrenirdi. Şimdi ise imkanlar çok, gençler kendini öğrenmeye vermeli. İtikat ve inanç eskiden daha fazlaydı. Şimdi azalmış.”

“DÜNYA İKRAR ÜZERİNE KURULMUŞ”

“Biz Alevlerde eline, diline, beline sahip çıkmak ilkesi var” diyen Sertkaya, “Bunları yaptın mı bütün kötülüklerden kendini korursun. İnsan ne gözleriyle kimseye kötü bakmalı, ne burnuyla kötü koku çekmeli, ne ağzıyla kötü laf etmeli nede kulağıyla kötü bir laf işitmeli. Bütün bunları yerine getiren bir insan zaten ibadetin en büyüğünü yaşamında gerçekleştirmiş demektir. Abdestini almış, orucunu tutmuş, namazını kılmış demektir. Şimdi bakınca her şey eskisi gibi değil. Şimdiki gençler Alevilikten mahrum gibiler. Alevilerde dört ikrar vardır. Dünya ikrar üzerine kurulmuştur. Pir, Rayber, Musahip ve Kirve. Bizim bunları takip etmemiz lazım. Bunlarda eskisi gibi kalmamış” diyor.

“YOLUNUZU ÇOCUKLARINIZA ÖĞRETİN”

Taliplerine ve Ehlibeyt yolunu sürdürenlere seslenen Sertkaya, “yolunuzu bırakmayın, yolunuza devam edin. Gelenek, göreneklerinizi ve Aleviliğinizi devam ettirin. Çoluk çocuğunuza öğretin. Pirlerin yanına götürün. Mesela Sünniler çocuklarını camiye götürüp öğretiyorlar. Bizlerde cemevlerine götürelim, yolumuzu öğrensinler. Onlar, Kuran okuyup, İmam, Şeyh, Mele oluyor Biz Aleviler ise Seyit Saadet evladı Resul, Peygamber neslinden geliyor. Daha çok önem verilmeli” ifadelerini kullandı.

Fadime Ana, türbenin kapısında bulunan Seyid Nesimi’ye ait olan ‘İyiler iyidir’ sözünün kısa bir hikayesini paylaşarak evin yolunu tutuyor. “Bir gün bir talibi geliyor diyor ki, ‘Pirim kim iyidir. Sünniler mi iyi, Hristiyanlar mı daha iyi, yoksa Aleviler mi?’ Seyid Nesimi de talibine ‘Bizde ayrımcılık yoktur. İyiler iyidir. Kim olursa olsun” cevabını verir.

Semra ACAR – Sevim KAHRAMAN/Muş-Varto

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak