PİRHA- Elmalı Tekke köyündeki tarlasında ürettiği ürünleri Abdal Musa Dergahı’nda satarak geçimini sağlamaya çalışan Kenan Özer, “Eskiden köylü üretiyor karnı doyuyordu. Şimdi gübre pahalı, tohum pahalı mazot pahalı. Artık bir çuval gübre bir çuval mahsulün fiyatını geçti” diyerek, hayat pahalılığına tepki gösterdi.
Antalya Elmalı Tekke Köyünde esnaflık yapan Kenan Özer yaşadığı zorlukları PİRHA’ya anlattı.
“BURADA SATTIĞIM TÜM ÜRÜNLERİ TARLAMDA YETİŞTİRİYORUM”
Antalya Elmalı Tekke Köyünde ikamet eden ve sattığı tüm ürünleri kendi tarlasında ürettiğini belirten Kenan Özer, “Nohut, fasulye çeşitleri, ceviz, salça, bulgur, tarhana, biber sosu, pul biber ve soğana kadar hepsini ben kendi tarlamda üretiyorum” dedi.
Stanttaki ürünlerin dışında elma ağaçlarının olduğunu da belirten Özer, elmaların don etkisiyle zarar gördüğünü açıkladı.
“MAZOT PAHALI, GÜBRE PAHALI, TOHUM PAHALI”
İşlerinin iyi olmadığı için pek para kazanamadıklarını dile getiren Özer, “Çok çalışıyoruz ancak fazla para kazanamıyoruz. Çünkü gübre pahalı, yem pahalı mazot pahalı. Ekiyoruz, biçiyoruz ama karnımızı zor doyuruyoruz” diye konuştu.
Yaptığı işten memnun olmadığını ancak çiftçi olduğu için başka da yapacağı işinin olmadığını ifade eden Özer, “İneğimde var ama yem çok pahalı. Yemin 1 çuvalı 800-900 lira 1 litre süt 15 lira onun için çoğunu sattım. Yapacak bir şey yok. Nasıl karnını doyuracaksın” diye belirtti.
“BİR ÇUVAL MAL BİR ÇUVAL GÜBRE ETMİYOR”
Eskiden köylünün en azından karnının doyduğunun altını çizen Özer, “Şimdi bir çuval mal, bir çuval gübre etmiyor. Gübre pahalı tohum pahalı her şey pahalı. Soğan 15 lira tohumu fiyatı 12,5 lira. Bu sene tohumun fiyatı soğanın fiyatını geçti. Vermiyor, vermiyor, vermiyor. Salçayı geçen yıl kilosunu 100 liraya verdik. Bu sene yine 100 liraya veriyoruz. Salçada aynı bulgurda aynı. Bulguru 40 liraya verdik yine 40 liraya veriyorum. Devlet çok ucuza alıyor. Ürettiğimiz mahsule bir dünya gübre atıyoruz masraf ediyoruz. Mazotun litresi 50 liraya çıktı. Hayat pahalı, yaşam pahalı” diyerek tepki gösterdi.
Ülkeyi yönetenlerin hayat pahalılığına bir çare bulması gerektiğinin altını çizen Özen, “Aç kaldı millet. Buna karşı bir önlem alınması lazım. Millet çok sıkıntıda Herkes çöplerden meyve attıklarını yiyorlar. Ürettiğim ürünleri Abdal Musa Türbesi’ne getirip satıyorum. Ama işlerimiz iyi değil. Buraya çok ziyaretçi oluyor ama pahalı olduğu için insanlar alamıyor, bakıp geçiyorlar. Çünkü gelenlerin alım gücü yok. İnsanlar 1 kg alacağına 250gr ya da 500 gr alıyor. Evvel 3 kilo alan adam şimdi yarım kilon ancak alabiliyor. Tarlamda her şeyi yetiştiriyorum ama alıcı yok. Müşteri bulamıyorum elimde kalıyor zarar ediyorum” şeklinde ifade etti.
“İŞ YAPAMIYORUZ KİRALARIN DÜŞÜRÜLMESİNİ İSTİYORUZ”
Ürettiği ürünleri tüccara da vermediğini verse de tüccarın fazla para vermediğini belirten Kenan Özer, konuşmansın devamında şunları belirtti:
“Ben sattığım mahsulleri burada satacak kadar yapıyorum. Mecbur bu işi yapıyorum çünkü kendi ihtiyaçlarımı karşılamak için bu ürünleri satıyorum ama para etmiyor ama çare de yok.
Dükkanlardan kira olarak 2 bin lira para alıyorlar. Burayı Antalya Büyükşehir Belediyesi yaptı. Yazın iyi kötü 3-4 ay alışveriş oluyor ama kışın zaten iş olmadığı için 3-4 ay kiraları hiç para kazanmadan cebimizden ödüyoruz .Kiraları Abdal Musa Kültür ve Yardımlaşma Derneğine veriyoruz. İmkânı varsa hiç olmazsa kiraları 1000 veya 1500 liraya düşürseler iyi olur, hiç olmazsa kazanamadığımızdan zarar etmeyelim.”
Cebrail ARSLAN/ANTALYA
Yoruma kapalı.