Alevi Haber Ajansi

‘Eskiden cemler kalabalık olurdu; gün doğana kadar dağılmazdı’-VİDEO

PİRHA – Afyon’un sayılı Alevi köylerinden Tekke Köyü’nde yaşıyor Fadime ve Mustafa Çiçek. Mustafa Çiçek köyün rehberi. Mürşit pirleri gelmediği zamanlarda köyde Alevi yolu ve erkanı o sürdürüyor. Fadime Ana ise cemlerde deyiş, duaz imam söylüyor. Fadime Ana ve Mustafa Çiçek, köy hayatlarını ve eski cemlere olan özlemlerini PİRHA’ya anlattılar.

Haberin Videosu

Fadime ve Mustafa Çiçek. İki can yoldaşı. İkisi de 70 yaşını devirmiş. Afyon’un sayılı Alevi köylerinden Tekke Köyü’nde yaşıyorlar. Tekke Köyü Afyon’un Şuhut ilçesine bağlı.

Tekke Köyü de diğer bütün Alevi köylerinin kaderini paylaşıyor. Kışın Afyon merkeze ve diğer illere göç verirken yazın ise kısa bir süreliğine de olsa köye dönüşler yapılıyor. Köyde sürekli kalanlar ise yine yaşlılar oluyor.

Fadime Çiçek köyünde Fadime Ana diye biliniyor. Fadime Ana, köyde gücünün yettiği kadar bağla bahçeyle uğraşıyor. Önceden hayvancılık yaptıklarını söyleyen Fadime Ana, şimdiyse kimse olmadığı için hayvancılık yapamadıklarını, güçlerinin yetmediğini de eklemeden edemiyor.

“KÖYLÜ HEP YABANDA”

Cemler yapıldıkça da katılmaya çalışıyor. Eski cemlere olan özlemini de şu sözlerle dile getiriyor Fadime Ana:

“Eskiden cemler daha güzel oluyordu. Çok kalabalık oluyordu. Büyük evler doluyordu, almıyordu, dışarılara da oturuyordu millet. Şimdi o kadar gelen olmuyor. Köylü zaten hep de yabandalar. Göçtüler hep. İzmir, İstanbul, Ankara’ya… Her yere dağıldı gençler” diyor ve bir duaz imam söylüyor bize.

GÖÇLERDEN ŞİKAYETÇİ

Fadime Ana’nın eşi Mustafa Çiçek ise köyün rehberi. Mürşit pirleri gelmediği zamanlarda köyde erkanı kendisi yürütüyor. Mustafa Çiçek de aynı Fadime Ana gibi köyde kimse kalmadığından şikayetçi. Eskiden hayvan güttüklerini söyleyen Mustafa Çiçek, şimdilerde ise yaşlandıkları için yapamadıklarını belirtiyor. Mustafa Çiçek ikrar cemlerinden bir bölüm anlatıyor bize:

“Bizde evlenirken ikrar kurbanı keserler. Orada dede sorar küs olan var mı? Dede şöyle der: ‘Yüzümüz yerde özümüz dardayız. Erenler meydanındayız. Muhammed Ali divanında pir huzurundayız.’ Canımız kurban tenimiz tercüman. Benden bu canlardan incinmiş, gücenmiş can kardeşlerimden varsa dile gelsin, bile gelsin, hakkını tarab etsin dili.’ Varsa küs ket söylenir ondan sonra o ceme başlanır, o lokma yenir.”

“ESKİDEN GÜN DOĞANA KADAR CEM DAĞILMAZDI”

Mustafa Çiçek de tıpkı Fadime Ana gibi eski cemlere özlem duyduğunu şu sözlerle anlatıyor:

“Eskiden bizim mürşidimiz gelirdi. Akşamdan başladığı zaman gün doğardı daha o cem dağılmazdı. Tabi ki şimdi gençler hep yabana gitti. Kimse kalmadı köyde. Oluverse 150 kişi var çoluk çocuk. Gerisi hep yabanda. Bizim iki oğlan bir kız var hepsi de İstanbul’da. Biz hanımla burada idare ediyoruz. Kurban keseriz, muharrem ayı gelir oruç tutarız. Gücü yeten kurban keser, cemevinde yedirir. Nefes, duaz, hak kelamı neyse orada söylenir. Ehlibeyt anılır, su dağıtırız imam Hüseyin aşkına. Son zaman süpürge falan bittikten sonra suyu dağıtırız.”

Ardından cemlerde söylenen ‘Tövbe günahlarımıza estağfurullah’ı’ söylüyor.

Suay ABAK/AFYON

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak