Alevi Haber Ajansi

Erzincan’da, damladan ummana büyüyen bir dayanışma: Katre Kadın Derneği- VİDEO

PİRHA- Erzincan’ın ilk ve tek kadın derneği olan Katre Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği, kentteki kadınların sesi oluyor. Dernek üyeleri Arzu Kepez ve İlknur Akbaba, “’Damladan ummana çoğalıp büyüyelim’ diye kurduğumuz bu dernek bünyesinde ‘kadın kadının yurdudur’ diyerek mücadeleyi sürdürmeye çalışıyoruz” dediler.

2019 yılında feminist ilkelerle kurulan Katre Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği, Erzincan’ın ilk ve tek kadın derneği olma özelliğini taşıyor. Kadınlara ulaşmak, bire bir görüşmek ve derneği anlatmak adına hane hane gezen dernek; şiddete uğrayan kadınlara hukuki ve psikolojik destek sağlamanın yanında sokak eylemleri, atölye çalışmaları ve farkındalık eğitimleri de yapıyor.

Katre Kadın Danışma ve Dayanışma Derneği’nden Arzu Kepez ve İknur Akbaba derneğin kuruluş amacını, faaliyetlerini, kentteki kadınların sorunlarını ve derneğin kadın hareketine katkılarını PİRHA’ya anlattı.

DAMLADAN DENİZE KADINLAR ÇOĞALIYOR

2019 yılında derneğe katılan İlknur Akbaba, şiddet başvurularının sıklaşmasıyla dernekleşmeyi gündemlerine aldıklarını söyledi. Arzu Kepez ise “Su damlası demek Katre. Bir bilinç yükseltme grubunda ortaya çıkmış isim. Damladan ummana çoğalıp büyüyelim diye bu ismi uygun gördük” diyerek derneğin isminin ortaya çıkış hikayesini anlattı.

Feminist bir dernek olan Katre, gelen şiddet başvurularında kadının beyanını esas alarak, eşit ilişki kurarak, dayanışmayı esas alarak kadınlara destek sağlıyor. Erzincan’da kadınlara ulaşmak çok zor olduğu için kendilerinin kadınlara gittiğini kaydeden Arzu Kepez, “Köylerden, mahallelerden çıkıp gelemiyorlar. O yüzden biz onlara gidiyoruz. Kadınlardan gelen talepler doğrultusunda bazen cemevlerinde, bazen Kuran kurslarında, bazen de kahvehanelerde toplanıp toplumsal cinsiyet eşitliği temelinde çalışmalar gerçekleştiriyoruz” diye konuştu.

ERZİNCAN’DAKİ KADINLARIN EN BÜYÜK SORUNU İŞSİZLİK

Erzincan’daki kadınların en büyük sorununun yoksulluk ve ekonomik kriz olduğunu ve iş imkanlarının kısıtlı olması sebebiyle kadınların kötü şartlarda çalışmaya mecbur kaldıklarını belirten İlknur Akbaba, “Kadınların sigortalı uzun bir iş bulması çok zor. Şiddet sorunu da var. Bu iki sorun birbirini tetikliyor çünkü ekonomik bağımsızlığı olmayan kadınların şiddet ortamından uzaklaşıp kendi hayatlarını kurmaları da zor oluyor. Çalışan kadınlar da düşük ücret ve uzun mesai saatleri sorunu ile karşı karşıyalar. İş olmadığı için de kadınlar buna mecbur bırakılıyor” dedi.

Arzu Kepez de, kadınların en çok emeklerinin görünmemesinden ve güvencesiz çalışmaktan şikayetçi olduğunu dile getirerek, kadınların kendilerini geliştirmek için kurslara ihtiyaç duyduğunu ve kendilerine zaman ayırabilecekleri bir mekan istediklerini aktardı.

“KURUMLAR İŞ BİRLİĞİNE YANAŞMIYOR”

Akbaba ve Kepez, belediyeler, valilik, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi (ŞÖNİM) gibi kurumların kendileriyle işbirliğine yanaşmadıklarını ifade ederek, “Belediyeler randevularımızı hep reddettiler. Kadın ve LGBTİ+ derneklerine saldırılar ve kapatmalar artmış durumda. Biz de burada küçük bir şehirde tek kadın derneği olarak göze batıyoruz” dediler.

“KADIN HAREKETİ ASLA DURMAYACAK”

Arzu Kepez, İstanbul Sözleşmesi’nin tekrar yürürlüğe girmesi ve etkin bir şekilde uygulanması gerektiğini belirterek, “6284 sayılı yasa da kaldırılmış gibi davranılıyor bazı karakollarda ancak hala yürürlükte ve bu yasanın da İstanbul Sözleşmesi gibi etkin bir şekilde uygulanması gerekiyor. Sokaklardan el çekmemizi, eve hapsolmamızı ve makbul kadın olmamızı istiyorlar. Çizdikleri sınırların dışına çıkmamamızı istiyorlar ama biz hayatlarımızı bildiğimiz gibi yaşamak için mücadele etmekten geri durmayacağız” dedi.

Hükümetin kadın ve LGBTİ+’lara yönelik nefret politikalarının arttığını ancak kadın hareketinin de bu saldırılar karşısında giderek güçlendiğinin altını çizen İlknur Akbaba, şunları ifade etti:

“Kadınların üzerinde her zaman bir tahakküm kurma politikaları vardı ama bu, kadınları durduran bir şey değil. Kadın hareketi asla durmayacak. Kadının kendi içerisindeki gücünün ve sürekli bu ezilmişliğin, eşitsizliğin arka planında politik bir düzlemde mücadelenin sürdürülmesi direnişi sürekli hale getirecek. O yüzden her daim sokaklarda olmaya devam edeceğiz. Kısa vadede kökten bir değişim olmayacak belki ama birçok alanda değişimi kadınların yapacağını düşünüyorum. O yüzden her daim mücadele etmeye devam edeceğiz.”

Nuray ATMACA- Fatoş SARIKAYA/ ERZİNCAN

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak