Alevi Haber Ajansi

Erçe: Gülşen’in tutuklanması çifte standarttır, Alevilere hakaretlerde adalet, hukuk uygulanmıyor

PİRHA- PSAKD Genel Başkanı Cuma Erçe, şarkıcı Gülşen’in ‘halkı kin ve düşmanlığa sevk ettiği’ gerekçesiyle tutuklanmasına ‘hukukta çifte standart uygulanıyor’ diyerek tepki gösterdi. Erçe, yıllardır Aleviler başta olmak üzere toplumun bazı kesimlerine yönelik hakaretler, küfürler edildiğini ama Gülşen’i tutuklayan savcıların, hakimlerin bu saldırılar karşısında harekete geçmediğini söyledi.

İmam hatiplilere ilişkin söylediği sözler nedeniyle gözaltına alınan şarkıcı Gülşen, ‘halkı kin ve düşmanlığa sevk ettiği’ gerekçesiyle dün tutuklandı.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Cuma Erçe, şarkıcı Gülşen’in 5 yıl önce kendi arkadaşları arasında imam hatiplilere yönelik sarf ettiği sözleri nedeniyle ‘halkı kin ve düşmanlığa sevk ettiği’ gerekçesiyle tutuklanmasına ‘hukukta çifte standart uygulanıyor’ diyerek tepki gösterdi.

Yıllardır Aleviler başta olmak üzere toplumun bazı kesimlerine yönelik hakaretler, küfürler edildiğini ama Gülşen’i tutuklayan savcıların, hakimlerin bu saldırılar karşısında harekete geçmediğini belirten Erçe, iktidarın yargıyı bir sopa gibi kullandığını, seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte bu tür baskıların artacağını söyledi.

‘İmam hatiplilere hakaret ettiği ve toplumu kin ve nefrete yönelttiği iddiası ile Gülşen’i cezaevine gönderenlere soruyoruz?’ diyen Erçe, adalet mekanizmasının herkese eşit uygulanması gerektiğini vurguladı.

“NEFRET SÖYLEMLERİNİ ULUORTA SÖYLEYENLERE KARŞI AYNI HUKUKU GÖRMÜYORUZ”

Toplumu kin ve nefrete yönlendiren, ayrımcılık yapan, kendinden olmayanı yok sayan, tekçi, inkarcı, asimilasyoncu, ırkçı ve gerici her türlü anlayışı reddettiklerini ifade eden Erçe, “Seçimlere doğru gidildikçe bu baskı ortamı daha da arttırılacak diye düşünüyoruz. Biz hangi inanç olursa olsun, hakaret edilmesini asla doğru bulmayız ama Gülşen meselesinde konu bu değil. Halkı kin ve nefrete sevk etmeden dolayı tutuklandı. Siyasi iktidarın meselesi bu değil. Eğer mesele bu olsaydı, hukuken böyle bakılıyor olsaydı bu ülkede bugüne kadar en çok nefret söylemine maruz kalan Alevilerdir, Kürtlerdir, LGBTİ+ bireylerdir… Toplumun farklı kesimlerine karşı nefret söylemlerini uluorta söyleyenler, köşe yazılarında, haber başlıklarında kullananlara karşı aynı adaleti, aynı hukuku görmüyoruz” diye konuştu.

“HER DÖNEM FARKLI KESİMLER NEFRET SÖYLEMLERİNE MARUZ KALIYOR”

Erçe sözlerine şöyle devam etti:

“Namaz kılmayanlar öldürülebilir fetvaları verenlere, kız çocukları ile evlilik için yaş sınırı yoktur diye sapkın düşüncelerini ifade edenlere, Atatürk’ün annesi için cinsiyetçi söylemlerde bulunanlara, Gölbaşı’nda toprağa sırlanmış kadını mezarından çıkartanlara, Kılıçdaroğlu’na yumruklu saldırı sırasında yakma girişiminde bulunanlara karşı aynı adaleti aynı hukuku görmüyoruz. En iyi Kürt ölü Kürt’tür, cemevleri cümbüş evidir, Alevilerle evlenilmez, Alevilerin kestiği yenmez söylemlerini şimdiye kadar hep duyduk. Bu nefret söylemlerine her dönem maruz kaldık. Tüm bu nefret söylemlerini bugüne kadar sarf edenlere karşı aynı hukuk sistemi devreye girmedi. Aynı savcılar harekete geçmedi.”

“İKTİDAR, HALKI GERÇEK GÜNDEMİNDEN UZAKLAŞTIRMAYA ÇALIŞIYOR”

Şarkıcı Gülşen üzerinden siyasi iktidarın gündem değiştirmeye çalıştığını vurgulayan Cuma Erçe, “Bu bir gündem saptırmadır. Halkı gerçek gündeminden uzaklaştırma çabalarıdır. Halk derin bir yoksulluk içerisinde. Birkaç haftaya çocuklarımız, gençlerimiz okullarına başlayacaklar. Üniversiteye başlayacak çocuklar ev bulamıyorlar. Bu yüzden okulunu bırakıp evine, ailesinin yanına dönenler var. Çiftçi ürettiği ürünün maliyetini bile karşılayamıyor. Kadın cinayetleri, çocuk tacizleri, tecavüzleri her geçen gün artarak devam ediyor. Bu ülkenin onlarca sorunu var. Tüm bunlar yaşanırken bir fırtına kopartıldı ve bir şarkıcı söylediği sözler üzerine tutuklandı. Tutuklanması, cezaevine atılması tamamen bir manipülasyondur. Seçimlere giderken iktidarın uyguladığı bir strateji bu. Muhaliflere yönelik baskının yanı sıra cemevlerine dönük ziyaretler, Hacıbektaş’a alternatif etkinlik konulması, gençlik kampları düzenlenmesi, dedelerin Kerbela’ya götürülmesi vesaire tüm bunlar 2023 seçimlerine yönelik hamleler diye düşünüyoruz. Biz nefret söylemlerinin anayasal güvence altına alınmasından yanayız. Bu nefret söylemi bir imam hatipliye de olsa, bir Kürt’e de olsa, bir Çingeneye de, Aleviye de olsa nefret söylemleri anayasal olarak güvence altına alınmalıdır. Bu bağlamda Sivas Madımak Oteli bir ‘Utanç Müzesi’ olmalıdır çünkü en büyük nefret, kin oradadır.”

Melis CİDDİOĞLU/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak