Alevi Haber Ajansi

Erçe: Biz Yezid’in pilavı yağlı da olsa Hüseyin’in yanında aç kalmayı tercih ederiz-VİDEO

PİRHA-Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe, Muharrem ayının önce Alevi dünyasına sonra tüm insanlığa barış getirmesini umut ettiğini söyledi. Erçe, “Kimseyi incitmeden, rahatsız etmeden, geceleri kimseyi davullar ile uyandırmadan, akşamları top patlatmadan bu ülkede binlerce insan yas tutuyor, oruç tutuyor, bir matem içerisinde bir arada oluyorlar, lokmalarını paylaşıyorlar ve aç doyuruyorlar” dedi.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Cuma Erçe, Muharrem ayı ve tutulan oruç dolayısıyla PİRHA’ya konuştu.

Kerbela Katliamı’nın sadece tarihsel yanıyla ilgilenmediklerini oradaki boyun eğmez duruşu da miras olarak kabul ettiklerini belirten Erçe, Kerbela Katliamı’nın yasını tutarken tüm dünyada yaşanılan katliamların acısının da paylaşıldığına vurgu yaptı.

“HER ZAMAN ZALİMİN KARŞISINDA MAZLUMUN YANINDA DURMAYI ESAS ALDIK”

Cuma Erçe, miras aldıkları duruşun İmam Hüseyin’in Kerbela’daki dik duruşu olduğunu ifade ederek, “Muharrem denildiği zaman, yas denildiği zaman Alevilerin en önce akıllarına gelen elbette ki İmam Hüseyindir, Kerbela’dır. Kerbela vahşetidir. Kerbela dolayısıyla çok büyük bir travmadır ancak biz Aleviler sadece Kerbela’nın tarihsel yanıyla ilgilenmeyiz aslında oradaki duruşu da öne çıkartırız. Bir anlamıyla miras kalmış bir tarihi sahipleniriz. O da şudur: Çocukların da içinde olduğu 72 masumun kuşatılmasına rağmen üstelik oyuna getirilerek, kandırılarak oraya çağırılmalarına rağmen binlerce kişilik güçlü bir orduya karşı Hüseyni duruşu öne çıkartırız. Teslim olmayan, boyun eğmeyen duruşu öne çıkartırız. Dolayısıyla bizim için orada o eğilmez baş, bükülmez bilek kısmı öndedir. Bir tarafta zalim bir tarafta mazlum vardır. Tarihsel açıdan baktığımızda biz elbette ki o günden aldığımız miras ile o günden bugüne kadar her zaman zalimin karşısında mazlumun yanında durmayı esas almışız, buna da biz Hüseyni duruş diyoruz” dedi.

“KERBELA ÜZERİNDEN ASLINDA YAŞANAN TÜM ACILARI YASINI TUTUYORUZ”

Bu günlerde tartışılan konulardan birinin neden başka katliamların da yasının tutulmadığı olduğunu hatırlatan Erçe, şunları söyledi:

“Biz Muharrem’de sadece Kerbela’nın yasını tutmuyoruz yani Kerbela bizim için bir simgesel ifadedir. Kerbela bizim için bir miattır. Dolayısıyla nasıl ki son dönemlerde özellikle 30 yıldır ‘Sivas için adalet herkes için adalet’ diyorsak, Sivas Katliamı üzerinden bütün katliamların tarihsel anlamda yüzleşilmesi gereken olgular olduğunu söylüyorsak, Kerbela üzerinden aslında yaşanan tüm acıları ifade ediyoruz. Dolayısıyla bugün tuttuğumuz yas, dünyanın neresinde olursa olsun dili, dini inancı, felsefesi, dünya görüşü, cinsiyeti, cinsel yönelimi, eğilimi ne olursa olsun tüm dünyada yaşanmış tüm acıların yasını tutuyoruz. Hatta bu yaşanmış acılara baktığımızda bunların büyük çoğunluğu sadece insan da değil biz aynı zamanda doğanın da yasını tutuyoruz, tabiatın yasını tutuyoruz, yakılan ormanların yasını tutuyoruz, öldürülen hayvanların yasını tutuyoruz bunu genellediğimiz zaman kadınların da yasını tutuyoruz, çocukların da yasını tutuyoruz, Maraş’ın da, Dersim’in de, Koçgiri’nin de, Roboski’nin de, Suruç’un da, Gazi’nin de, Gezi’nin de, hepsinin, hatta en son yaşadığımız depremde kaybettiğimiz, aslında katledilen on binlerce canımızın yasını tutuyoruz.”

“YEZİD BUGÜN YAŞIYORSA HÜSEYİN DE YAŞAMALI”

PSAKD Genel Başkanı Cuma Erçe, Muharrem ayının esalarını şu şekilde belirtti:

“Biz Yezid’in pilavı yağlı da olsa Hüseyin’in yanında aç kalmayı, Yezid’in elinde testiler dolusu su olsa da Hüseyin’in yanında susuz ölmeyi tercih ederiz. Bizim yaklaşımımız, bakış açımız budur. Alevi Kızılbaşlar da bu mantıkla tarih boyunca her zaman sonu ne olursa olsun, ödenecek bedel ne olursa olsun bu bilinçle hareket etmiş. Yezid soyunun yanında yer almamıştır. Yezid’in felsefesini, inancını taşıyanların yanında yer almamıştır. Dolayısıyla Yezid bugün yaşıyorsa Hüseyin de yaşamalıdır. Çünkü Yezid ölmedi dönemsel olarak don değiştirdi, farklı cisimlere, farklı kimliklere, farklı isimlere büründü. O zaman Hüseyin’in de ölmediğini, çoğalarak devam ettiğini göstermek zorundayız. Hüseyin’in safında, Hüseyin’in yanında yer almaya devam ediyoruz.

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak