EPSU, KESK, SES ve Tüm Bel Sen’i ziyaret etti-VİDEO

PİRHA-KESK’lilerin duruşması için Türkiye’ye gelen Avrupa Kamu Hizmeti Sendikaları Federasyonu (EPSU) KESK, SES ve Tüm Bel Sen’i ziyaret etti. 

KESK’lilerin bugün görülecek duruşması için Türkiye’ye gelen Avrupa Kamu Hizmeti Sendikaları Federasyonu (EPSU) Genel Başkanı Isolde Kunker Weber, EPSU Genel Sekreteri Jan Willem Goudriann, İsveç ST Sendikası Temsilcileri Britta Lejon, Karin Brunzell ve Mikael Raukel ile Hollanda FNV Sendikasından Eric Vermeulen, KESK, SES ve Tüm Bel Sen’i ziyaret etti.

“AKP ÖRGÜTLÜ BİR TOPLUM İSTEMİYOR”

Burada Tüm Bel Sen Genel Başkanı Erdal Bozkurt bir konuşma yaptı. Konuşmasında Türkiye’de demokrasi kavramının az gelişmiş olduğuna vurgu yapan Bozkurt, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra yaşanan sıkıntılı süreçle ilgili heyete bilgiler verdi. 16 yıllık AKP iktidarı boyunca sendikalar ve meslek örgütlerinin üzerindeki baskının daha da arttığını belirten Bozkurt, hükümetin örgütlü bir toplum istemediğinin altını çizdi.

“KAYYUM KESK ÜYELERİNE BASKI YAPTI”

Darbe girişiminden sonra ülkede bir sivil darbe olduğuna vurgu yapan Bozkurt, sendikalarının örgütlü olduğu belediyelerin çoğuna kayyum atandığına değinerek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kayyum ilk gelir gelmez üyelerimiz üzerinde büyük bir baskı yaparak sendikadan istifa ettirmeye, yandaş sendikaya üye yaptırmaya çalıştı. Bunu yaparken de şöyle bir şey hesaplamışlardı alamadıkları ya da kendilerinden olmayan muhalif kesimlerden kurtulmak ve orada yeniden örgütlenmekti. Bunu ihraçlarla başlayan bir süreç takip etti. Yani 400 tane sözleşmeli personel diye çalışan üye arkadaşlarımız tek taraflı olarak sözleşmeleri fes edildi, ekmeklerinden işlerinden edildi. Kayyumla başlayan son KHK’lerle 130 bin kamu emekçisi ihraç edildi ama bizim iş kolunda işçiyle memuruna baktığımızda özellikle bölge kayyum belediyelerinde 3 bin insan işinden edildi.”

Bu süreçte kayyum atanan belediyelerde hiçbir adli yargılama ve sorgulama yapılmadan, Tüm Bel-Sen üyesi 74 kişinin gözaltına alındığı bilgisini veren Bozkurt, “Biz sendikal faaliyetlerin suç sayılamayacağını her alanda her zaman ifade etmemize rağmen tamamen yeni bir algı oluşturmak için üzerimizdeki baskıcı tutumlarından vazgeçmediler.” dedi.

“KAYYUM ATANAN BELEDİYELERLE ÇALIŞMIYORUZ”

Seçilmiş halk iradesi yok saymayı protesto olarak kayyum atanan belediyelerle çalışmadıklarını ifade eden Bozkurt, şunları belirtti:

“Sonuçta orada üyelerimiz var. Üyelerimizin yaşadıklarına ilişkin müdahale etmek için hakkımız ve hukukumuz var. Zaman zaman ciddi problemler yaşıyoruz. Ama kayyum belediyeye yaklaştığımızda beton duvarlarla çevirdiler, tel örgülerle çevirdiler. İçeri girerken emekçiler memur kimlik kartlarını en az on kere tanıtmadan geçemiyorlar. İçeride ki baskı bir başka biçimde. Dolaysıyla sendikal örgütlülüğün ayakta durması bir mucize. Aslında arkadaşlarımızın direncidir. Bütün baskılara rağmen duruyorlar. Ama sendikal haklar mücadelesine baktığımızda da kayyumlarla da iş yapılır desek doğru ya da denk düşmez. Sonuçta kayyum dediğimizde ya o ilin Valisi ilçe ise de o ilçenin kaymakamı atanmış durumda bütün yetkiyi il üzerinde elinde bulunduran kişilerle muhatapsınız. Son zamanlarda muhatap da olamıyorsunuz. Aradığınızda cevap vermiyor adam ‘Ben kayyumun diyor, ben devletin memuruyum istediğimi yaparım. Kanun da benim yasa da benim hukuk da benim. Bildiğiniz yere gidin’ uygulaması ile karşı karşıyız.”

“ÇÜRÜMÜŞ BİR SİSTEMDE BU MÜCADELEYİ NASIL SÜRDÜRÜYORSUNUZ?”

Ziyarete gelen yabancı heyet temsilcileri ise şunları ifade etti:

“Burada yürütmüş olduğumuz mücadeleye çok büyük saygı duyuyoruz. Buraya gelmeden önce bakmış olduğum bazı yazılardan Türkiye’nin AİHM’de en fazla ceza olan devlet olduğunu gördüm. Bütün bu gerçeğe rağmen hala nasıl oluyor da işlerinizi yapıyorsunuz? Çürümüş bu hukuki sistem içerisinde çözebileceğinize dair nasıl inancınız oluyor? Bu algı bu his nereden geliyor? KESK’in bir bütün olarak yürütmüş olduğu mücadeleye çok büyük bir saygı duyuyoruz. Ama şunu merak ediyoruz; iş yerinde sorun yaşadınız da belediyede sorun yaşadığınızda bugün çürümüş bir sistemden bahsediyorsunuz bu mücadeleyi nasıl başarıyorsunuz?”

“HUKUKSAL YANI BOŞ BIRAKMADIK”

Bozkurt, heyetin bu sorusuna şöyle cevap verdi:

“Biz sendikalarda şunu oturttuk. Bunu mücadelemiz kazandırdı. Hukukçularımız var, iyi bir çalışma ekibi var. Ama böyle bir çürümüşlük içerisinde garip bir ülke, zaman zaman hiç tahmin etmeyeceğimiz kararlar çıkabiliyor. Ama sokakta mücadele ederken hukuksal yanını da boş bırakmadık. İktidarın ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı tutumu ne yazık ki maalesef çalışan emekçileri bizden biraz daha uzaklaştırıyor. Ama ortam biraz yumuşarsa bu ülkede KESK zirve yapacak. Bu anlamda bu işi yaparsa KESK yapar. Bunlar bunu becerirler arkasında dururlar. Kaldı ki son ihraçlardan dolayı biz üyemiz olsun olmasın KESK bütün insanlara kapısını açtı Ve herkese desteğini verdi. Bu yaptığımız dayanışmayla bizim dışımızda üyemiz olmayanlar bile şunu söylemeye başladılar ‘evet yarın bak bizim başımıza bir şey gelirse yandaş sendikalar kapılarını kapatacak ama KESK’e gittiğimizde kapısını açıp içeri girebileceğiz en azından bize desteklerini verecektir.'”

Cebrail ARSLAN-Derya Dönmez
ANKARA