PİRHA – PSAKD İstanbul Şubeleri ve TV10’un eski çalışanları, Silivri Cezaevi’nde bir yıldır tutuklu bulunan Alevilerin adil yargılanıp serbest bırakılmalarını istediler. Jandarmanın engeliyle karşılaşan Aleviler, cezaevine 3 km uzaklıkta bulunan yol kavşağında açıklama yapmak zorunda bırakıldılar. Açıklamada jandarma engeline de tepki gösterildi.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) İstanbul Şubeleri öncülüğünde Kanun Hükmünde Kararname ile kapatılan TV10’un eski çalışanlarının da katılımıyla, Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan TV10 Yönetim Kurulu Başkanı Veli Büyükşahin, TV10 Yayın Kurulu Üyesi Veli Haydar Güleç, Kameraman Kemal Demir ve PSAKD Armutlu Cemevi Başkanı Zeynep Yıldırım’ın serbest bırakılmaları için cezaevi önünde basın açıklaması yapılmak istendi. Ancak açıklamaya izin vermeyen jandarmanın cezaevine 3 km uzaklıkta bulunan yol üzerinde açıklama yapılabileceğini söylemesi Alevilerin tepkisiyle karşılandı.
“BU TÜRK TİPİ BİR FAŞİZMDİR”
‘Alevi canlar serbest bırakılsın-Aleviyiz haklıyız kazanacağız, Zeynep Yıldırım serbest bırakılsın, Veli, Haydar, Kemal serbest bırakılsın’ sloganları atarak yol üzerinde yürüyüş yapan Aleviler ve TV10 eski çalışanları ancak yol kavşağında açıklama yapabildiler.
“Alevi canlarımız, Pir Sultan dostlarımız serbest bırakılsın’ pankartı açıldı. Açıklama öncesi PSAKD Genel Başkanı Gani Kaplan kısa bir konuşma yaptı. Kaplan, Türkiye’nin sıkıntılı bir dönemden geçtiğini belirterek, insanların Kürtçe konuştukları için öldürüldüğünü, televizyonlarda yaptığı açıklamadan dolayı gözaltına alındıklarını söyledi. Kaplan, bu durumu Türk tipi faşizm olarak nitelendirdi.
Kaplan, “Veli Haydar Güleç, Veli Büyükşahin, Zeynep Yıldırım ve Ataşehir Şubesi’nden de üç arkadaşımız tutuklu ama iddianameleri hala hazırlanmadı” dedi.
“Dün Sivas’ta Madımak Oteli’ni saranlar bugün ülkeyi sarmış durumdadır” diye hatırlatan Kaplan, birlikte mücadele vurgusu yaptı. Kaplan, Silivri’de bulunan Alevilerin serbest bırakılması çağrısında bulundu.
“TV10 ÇALIŞANLARI HAKSIZ, HUKUKSUZ BİR ŞEKİLDE CEZAEVİNDE TUTULUYOR”
Kaplan’ın konuşmasının ardından PSAKD adına basın açıklamasını derneğin Kartal Şube Başkanı Songül Tunçdemir okudu. Tunçdemir, Zeynep Yıldırım, Veli Haydar Güleç, Veli Büyükşahin, Kemal Demir ve daha bir çok kişinin haksız hukuksuz bir şekilde cezaevinde tutuklu bulunduğunu hatırlattı.
Tunçdemir, KHK ile kapatılan TV10 Kameramanı Kemal Demir’in, 2 Aralık 2017 tarihinden beri, TV10 Yönetim Kurulu Başkanı Veli Büyükşahin’in ile TV10 Yayın Kurulu Üyesi ve Programcı Veli Haydar Güleç’in 18 Ocak 2018 tarihinden beri, yaklaşık 1 yıldır Silivri Cezaevi’nde olduklarını söyledi. Aradan bir yıl geçmesine rağmen hala iddianamelerinin hazırlanmadığını kaydeden Tunçdemir, yüzde 80 engelli raporu olmasına rağmen cezaevinde tutulan PSAKD üyesi Haydar Yıldırım ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Cemevi Sarıyer Şube Başkanı Zeynep Yıldırım’ın da haksız yere Silivri Cezaevi’nde tutulduklarını belirtti.
“ALEVİLER MÜCADELEYE DEVAM EDECEKLER”
Aylardır cezaevinde tutulmalarının büyük bir hukuksuzluk örneği olduğunu belirten Tunçdemir, “Onlar, Pir Sultan’ın direnciyle Alevi hak mücadelesine emek veren canlarımızdır. Bizler yoldaşlarımızın gözaltına alınıp tutuklandıkları ilk günden beri biliyoruz ki asıl amaç Alevileri esir almaktır. Demokrasi mücadelesi vermek suç değildir, mücadelemiz meşrudur… Alevi toplumu olarak, var olduğumuz günden beri demokrasiyi, özgürlükleri, laikliği ve en önemlisi de barışı savunduk” diye konuştu.
Alevilerin mücadelelerine devam edeceğinin altını çizen Tunçdemir, cezaevinde olan Zeynep Yıldırım, Veli Haydar Güleç, Veli Büyükşahin ve Kemal Demir’in biran önce yargılama süreçlerinin başlatılmasını ve serbest bırakılmalarını istedi.
“ADETA REHİN TUTULUYORUZ”
Tunçdemir’in ardından, bir yıla yakın bir süredir Silivri Cezaevi’nde tutulan TV10 yöneticileri Veli Büyükşahin, Veli Haydar Güleç ve Kameraman Kemal Demir’in mesajını eski TV10 çalışanı Nilgün Mete okudu.
Silivri Cezaevi’nden gönderilen mektupta şunlar belirtildi:
“Bir yıldır haksız ve hukuksuz bir şekilde adeta rehin tutuluyoruz ve hala iddianamemiz çıkmış değil. Daha mahkemeye çıkmış değiliz ve tam olarak neyle suçlandığımızı bilmiyoruz. Bu bir hukuki yargılama süreci olmadığı gibi düpedüz bir cezalandırma yöntemidir. Mevcut İktidar eliyle yargı tüm muhalifleri hizaya getirmeye çalışıyor. Her kesimi korku ve açlıkla terbiye etmeye çalışıyor.
“KÜRT VE ALEVİ KİMLİĞİMİZ SUÇLU GÖSTERİLMEMİZ İÇİN YETERLİ”
Bu ülkenin kangrene dönmüş temel sorunları karşısında sessiz kalmadık, birer yurttaş sorumluluğu içinde demokratik yollarla sözümüzü söylemeye çalıştık. Sahip olduğumuz Kürt kimliğimiz ve Alevi kimliğimiz zaten bu ülkede suçlu gösterilmemiz için yeterlidir. Ortadoğulu bir yazarın dediği gibi sahip olduğumuz kimlikler “ölümcül kimlikler”dir.
Çözümsüz bırakılan Kürt sorunu hala anaların ağlamasına, yüreklerimizin dağlanmasına yol açmaktan çıkmadığı gibi her geçen gün daha da derinleşen bir yaraya dönüşmüş durumda. Yine Alevi sorunu inkar ve asimilasyon çarkı içinde içi boşaltılarak yozlaştırılmaya çalışılmaktadır.”
“DEDE TALEBİMİZ YERİNE GETİRİLMEDİ”
Mektupta, cezaevinde uğradıkları hak ihlallerine de yer verildi. Cezaevinde bulunan Alevi inancına mensup insanların “Dede” talebinde bulunduklarını ancak bu isteğin bakanlık tarafından uygun görülmediği için yerine getirilmediĞİ belirtildi.
Dışarıda yaşadıkları ayrımcılığı içeride de yaşadıklarını vurgulayan TV10 çalışanları, mücadeleye devam edeceklerini belirterek, açıklamaya gelen herkese teşekkürlerini iletti.
Basın açıklamasına katılan Alevilerden bazıları da birer konuşma yaptı.
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Sekreteri Hüseyin Gülseven, “Dün Maraş’ta bugün Silivri’de faşist diktatörlükle karşı karşıyayız. Hiç bir zaman hakikati savunmaktan vazgeçmedik. Aleviler saldırılara karşı birlikte direnmeyi ve yürümeyi esas aldılar. Tutuklu bulunan Alevi dostlarımız emek ve demokrasi savunucularıdırlar. Onların sesi, kulağı olacağız” dedi.
Demokratik Alevi Dernekleri adına Bülent Felekoğlu kısa bir konuşma yaptı. Felekoğlu, zindanları önünde dirençliyiz. Bir zulüm iktidarı karşısında hak sırrı söylemeye çalışıyoruz” dedi.
HDP MYK Üyesi Çilem Küçükkeleş de “4 tutuklu canlarımız alnında terle Alevi toplumuna büyük hizmet etmişlerdir. Onlar bu toplum asimile olmasın diye ter dökenlerdir. Bir an önce özgürlüklerine kavuşmalılar” diye konuştu.
Alevi aktivist Servet Demir ise “Tutuklu canlarımız için Alevi kurumlarının duyarlılık göstermesini tebrik etmek istiyorum. Arkadaşlarımızın haksız yere tutuklu olduklarını düşünüyorum” diyerek tutukluların bir an önce serbest bırakılmalarını istedi.
Tutuklu Veli Haydar Güleç’in eşi de yaptığı konuşmada, örgütlü olmanın önemine vurgu yaparak TV10 çalışanlarının kendisini yalnız bırakmadığını söyledi ve teşekkür etti. Veli Haydar Güleç’in 17 yaşından beri bu ülkenin güzelliği, demokrasisi için mücadele ettiğini belirterek, bir an evvel özgürlüğüne kavuşmasını istedi.
Basın açıklamasına 78’iler Girişimi sözcüsü Celalettin Can da katılarak destek verdi.
“Direne direne kazanacağız, Alevilik haktır, Aleviler vardır” sloganlarıyla basın açıklaması sonlandırıldı.
Öte yandan cezaevi önüne arabalarını park eden yurttaşlara da ceza yağdı.
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.