Alevi Haber Ajansi

EMEP Dersim İl Örgütü: Örgütlenmenin önündeki engellemeler ve grev yasakları son bulmalı-VİDEO

PİRHA- Emek Partisi Dersim İl Örgütü, “Barajsız sendika, yasaksız grev ve güvenceli iş” talebiyle yaptığı eylemde mücadeleyi büyütme çağrısında bulundu.

Emek Partisi Dersim İl Örgütü, “Barajsız sendika,yasaksız grev ve güvenceli iş” talebiyle Dêrsim Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) önünde açıklama gerçekleştirdi. Açıklamaya Sosyalist Meclisler Federasyonu(SMF) yöneticileri, kayyım atandıktan sonra işten atılan işçiler ve bir çok kişi katıldı. Açıklamada “Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş”pankartı açılırken Emek Dêrsim İl Başkanı Ergin Tekin, basın metnini okudu.

“KURTULUŞ BİRLEŞİK MÜCADELEDEN GEÇER”

Emek Partisi Dersim İl Başkanı Ergin Tekin, barajsız sendika, yasaksız grev güvenceli iş yasa önerisinin,işçilerin gücüyle birlikte meclise taşındığını belirtti. Emek Partisi tarafından  Ocak ayında başlatılan, birçok işçi ve kamu emekçisi sendikası, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü tarafındandesteklenen kampanya ile işçi sınıfının gasp edilen temel hakları için ortak mücadele hattı oluşturmayı ve bu hakları hep birlikte kazanmayı  amaçladıklarını söyleyen Ergin Tekin, “İşçilerinönündeki bu yasal engellerin değişmesi, tıkalı bu yolu açmak, örgütlenme özgürlüğü sağlamak için ‘Barajsız Sendika, Yasaksız Grev, Güvenceli iş’ konuluyasa tasarı bugün TBMM’de EMEP, CHP, DEM, TİP ve İYİ Parti tarafından yasa tasarısı olarak verilecek.  Hazırlanan bukanun teklifi Büyük İşçi Direnişi’nin yıl dönümünde TBMM’ye sunuluyor. Çünkü bu teklifin içerdiği düzenlemeler, salt teknik bir müdahaleden ibaret değildir, 55yıl önce sokakları ve meydanları dolduran yüz binlerce işçinin taşıdığı iradenin bugünkü temsilidir. Türkiye işçi sınıfı tarihinin en büyük işçi eylemlerindenolan 15-16 Haziran Direnişi, 1970 yılında Meclisten geçirilen ve sendikal örgütlenme hakkına, sendika seçme özgürlüğüne kısıtlama getiren yasaldüzenlemeye karşı, konfederasyon ve sendika ayrımı gözetmeksizin tüm işçiler tarafından gerçekleştirilmişti. Bugün yeniden barajlarla, yasaklarla, fiilibaskılarla ortadan kaldırılmış olan örgütlenme hakkının kullanılabilir hale gelmesinin yegane yolu da, tıpkı 1970’te olduğu gibi sınıfın birleşikmücadelesinden geçmektedir. 15-16 Haziran ruhu, bize yalnızca geçmişin mirasını değil, geleceği kazanmanın yolunu da göstermektedir” dedi.

“HAYAT VE ÇALIŞMA ŞARTILARI KÖTÜLEŞİYOR”

Yürütülen kampanyada  ülkenin her tarafında sendikalı, sendikasızişçilerle birlikte yürütülen bir kampanya olduğunu ifade eden Ergin Tekin, “Bugüne kadar yasalar ya meclisteki milletvekillerinin imzası ile ya da grubu olanpartilerin verdiği yasa tasarları şeklinde gerçekleşti. Bunun yerine ülke çapında on binlerce işçi, kamu emekçisi, sendikacı, emekli, genç, kadınemekçinin imzası ile yasa önerisi verilecek. İşçiler kendi yaslarını kendi yapsın istiyoruz. İşçinin yasası direnişlerde, mücadele içinde işçilerlebirlikte yazılsın istiyoruz. Bugün işçi sınıfının ve emekçilerin hayat ve çalışma şartları sürekli kötüleşiyor. Türkiye’yi yöneten tek adam iktidarınınson yıllarda en çok ağırlık verdiği uygulamalardan biri ucuz emek sömürüsü. Kâr ve rant sahipleri bu sömürü üzerinden ihya edilmeye çalışılıyor. Hak aramakanalları tıkanmış, sendikasızlaştırılmış ve grev hakkı elinden alınmış Türkiye işçi sınıfı, bir asgari ücretliler kitlesi haline getirildi. İnsanların hakkınıarayamadığı, grev yapamadığı okulda, fabrikada, işyerinde, madenlerde patrona, yöneticiye karşı aciz bırakıldığı bir ülke tablosuyla karşı karşıyayız”şeklinde konuştu.

ANTİ DEMOKRATİK YASALARIN KALDIRILMASI ÇAĞRISI

Barajlar, örgütlenme ve toplu pazarlık hakkı önündeki enönemli  engel olduğunu  dile getiren Ergin Tekin, şunları söyledi:

“Sendikal barajlar olunca işçiler o barajları geçemiyorlar, sendikalara üye olamıyorlar,sendikalar yetki alamıyor. Toplu pazarlık yapılacak, imzalanacak yer işyeri. Bir sendikanın o işyerinde işçilerden onay alması, işçileri üye yapması yeterliolmalıdır. Bugün sendikalar, ülke çapında iş kolu barajını aşıp işyerinde çalışanların çoğunu üye yapıp Bakanlıktan yetki alınca da sözleşme yapamıyor. Zirapatronların sendika yetkisine itirazı sözleşme sürecini engelliyor. Patronların yetkiye itiraz ettikleri davalar 3,4 yıl sürüyor bu süre zarfında işçilerinsendikal örgütlülüğü dağıtılıyor. Patronların işçilerin tercih ettikleri sendikaların yetkisine itiraz etmesi toplu sözleşme sürecini durdurmamalıdır.Yetki itirazı sırasında işçi alımı ve işten çıkarma yasaklanmalıdır. Bugün işçiler, ‘İş güvencesi istiyor, örgütlenmenin önündeki engeller kaldırılsın vegrev hakkı olsun istiyor’ Sendikal barajlar, işverenin yetkiye itirazı, grev yasakları, özgür toplu pazarlık hakkına erişememe, sendikalaşma nedeniyle yaşanan keyfi ve hukuksuz işten atmalar son bulsun istiyor. Onun için var olan anti demokratik yasalar kaldırılsın. İşçiler lehine verilecek kanun tasarısımecliste kabul edilsin. Bütün işçi ve emekçileri 15-16 Haziran’ın yıl dönümünde “Barajsız sendika, yasaksız grev, güvenceli iş” demeye, bu mücadeleyi büyütmeyeçağırıyoruz.”

“KAMU GÜVENLİĞİ’ GEREKÇESİ İLE ONLARCA GREV YASAKLANDI”

Ardından kayyım tarafından işten atılan işçiler adına söz alan Hıdır Yıldız ise şunları söyledi:

“Talep belli, yasaksız grev, güvenceli iş, barajsız sendika, işçi sınıfınınyıllardır sürdürdüğü mücadelenin en önemli taleplerinden biri. Ancak son yıllarda AKP ve MHP iktidarı kamu güvenliğini tehdit gerekçesi ile onlarca greviyasakladı. İşçilerin sendika haklarını elinden aldı. Patronların yandaş sendikalara üye yapmaya başladı. Bizler 15-6 Haziran direnişinin ruhuyla bugün alanlardagüvenceli iş, barajsız sendika ve yasaksız grev mücadelesini bütün alanlarda büyütmeye devam edeceğiz Mücadelemizin en önemli taleplerinden birisidir.”

Açıklama alkışlarla son buldu.

PİRHA/DERSİM

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.