PİRHA – Elbistan E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan 70 yaşındaki Elif Kısa’nın Avukatı Özgün Çıkın, Kısa’nın aylardır iddianamesinin kabul edildiğini ancak mahkemesinin 1 Nisan’a ertelenmesinin adeta bir cezalandırma yöntemi olduğuna dikkat çekti. Çıkın, Kısa’nın psikolojik sorunlarının olmasından dolayı sık sık hastaneye gittiğini söyledi.
Maraş’ın Elbistan ilçesinde 3 Aralık’ta eşi Ali Kısa ile gözaltına alındıktan sonra “örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” iddiası ile tutuklanan 70 yaşındaki Elif Kısa’nın sağlık sorunları devam ediyor.
Elbistan E Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Elif Kısa’nın Avukatı Özgün Çıkın, Kısa’nın beş çeşit nörolojik ve psikolojik ilaç kullandığını belirterek, psikolojik rahatsızlığının olduğunu ve cezaevinde ‘Kalbim daralıyor’ dediğini kaydetti.
Kısa’ya “Örgüt üyesi olmak ve örgütün talimatları doğrultusunda hareket etmek” isnad edilen suçlamayı da değerlendiren Çıkın, Kısa’nın 1 Nisan’da duruşmasının olacağını söyledi. İddanamenin kabul edilmesinden sonra mahkemenin 3-4 ay sonra mahkeme tarihini vermesinin alışık bir durum olmadığının altını çizen Çıkın, bunun bir cezalandırma yöntemi olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:
“Yani ilk kez ben böyle birşey görüyorum. Normalde iddianame kabul edilir, en fazla bir ay sonra sıra gelir. Bu ise dört ay sonrasına ertelendi. Bu şekilde duruşma tarihi çok uzak bir tarihe verildi ki işte o zamana kadar tutukluluk hali devam etsin. Bu bir cezalandırma yöntemidir. Çok ceza verilebilecek bir durumu yok. Suç olarak ispat edilen şeyler suç değildir. Yani cezaevine gidip gelirken küçük harçlıklar vermesi, iç çamaşırı vs götürmesi bunlar suç değil bunlar birer hak. Bunlar yasal hak niteliğindedir.”
“ADİL YARGILAMA KÜLTÜRÜ YOK”
Kısa’nın iddianamesinin şişirildiğinin altını çizen Özgün Çıkın, gizli tanık ifadesinin de eklenerek yapılanların ‘Örgüt talimatıyla yapıyorsunuz’ şeklinde bir senaryonun oluşturulduğunu belirtti. Çıkın, ‘Yargı FETÖ’cülerin kontrolündeyken gizli tanık ifadeleri başladı” diye de ekledi.
Kamuoyunun da gördüğü gibi toplumun belli kesimleri yani muhalif olanlara karşı ‘Gizli tanık’ ifadelerinin birer silah olarak kullanıldığını belirten Çıkın, bunu hukukla icra etmenin mümkün olmadığını siyasi olarak icra edileceğini söyledi. Çıkın, adil bir yargılama kültürünün de kalmadığının altını çizdi.
Elif Kısa’nın da aynı durumda olduğunu 3-4 yıldır takip edildiğini söyleyen Çıkın, “Cezaevinin önüne gittiğinde orada cezaevine gelen mahkum yakınlarıyla diyalogları felan hepsi fotoğraflanmış yani adım adım takip edilmiş. Okuması yazması olmayan biri. Aslında çok insani bir davranış içinde olmuştur. Oraya gelenlerle birer empati kuruyor aslında. Onlara yardımcı olmaya çalışan bir ruh hali var. Elif’in vasi olduğu hükümlü Suriyeli. Bu hükümlünün ailesi görüşe geldiğinde Elif ile tanışmışlar. Savaştan dolayı Türkiye’ye gidip gelmelerinin zor olduğunu söyleyerek Elif’den vasi olmasını rica etmişler, o da ailenin durumuna üzülüp vasi olmayı kabul etmiş. Mahkeme Elif’in vasilik talebini kabul etmiş” dedi.
Çıkın, İstanbul’daki evinde polis tarafından vurularak katledilen Dilek Doğan’ın Elbitan’da gerçekleşen cenaze törenine katılmasının bile örgüt üyeliğine delil olarak sunulduğunu belirtti.
“YASAL EYLEMLER SUÇ UNSURU HALİNE GETİRİLİYOR”
Elif Kısa’nın normal hayatta da birçok insana yardımda bulunduğunu söyleyen Özgün Çıkın, Kısa’nın oğlu Ahmet Kısa’nın ciddi bir kampanya yürüttüğünü söyledi.
“Dosyadaki gizlilk kararının olduğu dönemdeki hukuksal görüşlerimiz gizlilik kararı ortaya çıktığı zaman doğrulanmış oldu” diyen Avukat Çıkın, İnsanların böyle yasal eylemleri bir suç unsuru haline getirilerek insanların kriminalize edildiğini ve ondan dolayı cezalandırıldığının altını çizdi.
Kısa için çağrıda bulunan Çıkın, “Hukuk bir gün herkese lazım olacak. Herkes elini vicdanına koyarak karar versin. Biran önce bu yanlıştan dönülsün hak yerini bulsun”diye konuştu.
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.