PİRHA- Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası Eğitim-Sen İzmir Şubesi, TBMM’de görüşülmeye devam edilen 2019 Merkezi Yönetim Bütçesi’nde Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ve Yükseköğretim bütçelerine ayrılan payı eleştirerek basın toplantısı düzenledi.
Eğitim Sen İzmir 6 No’lu Şube Başkanı İsmet Süzer, ekonomik kriz nedeniyle kamu harcamaları ve kamu yatırımları üzerinden ciddi anlamda tasarruf yapılacağını, ekonomik krizin faturasının yine halkın emekçilerin sırtına yıkılmak istendiğini söyledi. Süzer, “2019 yılında MEB ve yükseköğretim kurumlarına ayrılan bütçe rakamlarına bakıldığında, eğitimin ve yükseköğretimin en temel ihtiyaçlarının görmezden gelindiği, bütçenin sadece zorunlu harcamalar dikkate alınarak hazırlandığı, hatta zorunlu harcamalarda bile kısıntıya gidildiği dikkat çekmektedir” diye konuştu.
“EĞİTİME AYRILAN BÜTÇE YÜZDELİKTE DÜŞTÜ”
2018 yılında 92 milyar 529 milyon TL olan MEB bütçesi 2019 yılı için 113 milyar 813 milyon TL olarak belirlendiğini vurgulayan Süzer, MEB bütçesinde rakamsal olarak artış olduğu görülse de MEB bütçesinin merkezi yönetim bütçesine oranının 2018 yılında yüzde 12,13 iken, 2019’da bu rakamın yüzde 11,84’e gerilediğinin altını çizdi. Süzer, “Benzer bir azalma MEB bütçesinin milli gelire oranında yaşanmış, 2018’de MEB bütçesi/milli gelir oranı yüzde 2,69 iken, 2019’da bu oran yüzde 2,56’ya gerilemiştir. Benzer bir durum Yükseköğretim kurumları açısından da geçerlidir. Geçtiğimiz 16 yıl içinde MEB bütçesinin milli gelire oranı çok az artmış olmasına rağmen, belirlenen rakamlar ihtiyacın çok altında kalmış ve eğitim harcamalarının esas yükü, eğitimi adım adım ticarileştirme ve kamu kaynaklarının özel okullara aktarılmasının da etkisiyle büyük ölçüde halkın sırtına yıkılmıştır” diye konuştu.
“BÜTÇE TALEPLERİMİZ KARŞILANSIN”
TBMM’ye sunulan 2019 Bütçe Kanun Tasarısında MEB’e ve yükseköğretime ayrılan bütçe rakamlarına bakıldığında, bir önceki yıla kıyasla oransal olarak artış değil, azalma olduğu dikkat çeken Süzer, AKP hükümeti döneminde eğitim bütçesinin milli gelire oranla çok düşük seviyelerde olduğunu belirtti.
Süzer son olarak eğitim emekçileri olarak bütçe görüşmeleri öncesi şu talepler de bulundu:
* MEB bütçesinin milli gelire oranı en az iki kat arttırılmalı, başlangıç olarak OECD ortalamasına (yüzde 6) çıkarılmalıdır.
* Kamu kaynaklarının özel okullara/özel üniversitelere aktarılması uygulamasına derhal son verilmeli, eğitime yeterli bütçe, okullara ve yükseköğretim kurumlarına ihtiyacı kadar ödenek ayrılmalıdır.
* Eğitim bütçesinden eğitim yatırımlarına ayrılan pay mutlak anlamda arttırılmalı, eğitimi ticarileştirmeyi hedefleyen özel sektör, dini vakıf ve cemaatlerle yapılan ya da yapılacak olan her türlü ortak proje ve protokoller iptal edilmelidir.
* Vergi dilimi soygununa son verilmeli, ek dersler başta olmak üzere, tüm ek ödemeler temel ücrete dâhil edilmeli emekliliğe yansıtılmalıdır.
* Ek ders saat ücreti hesaplanırken bir öğretmenin aylık maaş tutarı esas alınmalıdır. (3600/60 = 60 TL)
* Sözleşmeli/ücretli öğretmenlik gibi her türlü güvencesiz istihdam uygulamalarına esnek, kuralsız ve angarya çalışmaya son verilmeli, sözleşmeli öğretmenlerin tamamı kadroya geçirilmelidir.
* 2018 yılında aile ve çocuk yardımı başta olmak üzere, sosyal yardımlar sembolik olarak belirlenmekten çıkarılmalı, ihtiyaç kadar artış yapılmalıdır.
* Eğitime hazırlık ödeneği sadece öğretmenlere değil, tüm eğitim ve bilim emekçilerine yılda iki kez en az bir maaş tutarında ödenmelidir.
* 24 Haziran seçimleri öncesinde verilen sözler tutulmalı, tüm eğitim ve bilim emekçilerinin ek göstergeleri 3600’e çıkarılmalıdır. Eğitim emekçilerinin 3600 ek gösterge talepleri doğrultusunda düzenleme yapılmalıdır.
* Öğretmen, akademik personel, memur ve yardımcı hizmetli açıkları kapatılmalıdır. Tüm eğitim ve bilim emekçilerine insan onuruna yakışır bir ücret ve sağlıklı çalışma koşulları sağlanmalıdır.
PİRHA / İZMİR
Yoruma kapalı.