PİRHA- Çocukların dikkat eksikliğinin, hiperaktivitenin, özgül öğrenme bozukluğunun, ekran bağımlılığının ne olduğunu ve bu sorunların nasıl çözülebileceğini Psikiyatrist Dr. Veli Yıldırım ve Eğitim Uzmanı Talat Yıldırım’a sorduk. Psikiyatrist Veli Yıldırım, aile ve öğretmenlerin çocuklara karşı ilgili olmasının sorunların giderilmesi bakımında önemli olduğunu belirtti. Eğitim Uzmanı Talat Yıldırım da, çocukların aksayan yönleri olmasına rağmen artı yönlerinin de gözden kaçırılmaması ve hem tıbbi hem de eğitsel destekte çocuklara bu bakış açısıyla yaklaşılması gerektiğini söyledi.
Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Dr. Veli Yıldırım ve Eğitim Uzmanı Talat Yıldırım, eğitim sürecinde çeşitli sorunlar yaşayan çocukların durumuna ve çözüm yollarına dair PİRHA‘ya konuştu.
Psikiyatrist Dr. Veli Yıldırım, eğitimde çocukların geri kalmalarının somut bir veri olduğunu belirterek, aynı zamanda davranışsal açıdan da okulda arkadaşlarıyla uyum sağlayamama ya da yalnız olmanın çok önemli bir sorun olabileceğine işaret etti.
Ebeveynlerin ve öğretmenlerin bazı durumlarda öğrencilerin sorunlarını gözlemleyemediğinin altını çizen Dr. Veli Yıldırım, “Ebeveynlerin bu açıdan çok uyanık olması gerekiyor. Çocuğu ile her gün değişik bir diyalogla, değişik sorularla çocuğu uyandırıp çocuktan bilgi almamız lazım. Sınıftaki durumu geriye gidiyorsa bu zaten öğretmenler tarafından rehberlik ve danışmanlık öğretmenliklerine yönlendiriliyor” dedi.
Çocukların sadece bir eğitsel sorunun yanında değil duygusal sorunlarda yaşadığını ifade eden psikiyatrist Dr. Veli Yıldırım, “Tahmin edersiniz ki bir travma yaşamış, bir zorbalık yaşamış, belki bir istisna cinsel istismar yaşamış olabilir. Birçok şey ihtimal dahilindedir. Bazen sebepsiz yere çocuk dahi depresyona da girebilir. Bu nedenle çocukların duyguları çok önemli. Duygularını da davranışlarından ölçebiliriz. Bazen dikkat eksikliği hiper aktivitenin bulgusu özel öğrenme bozukluğu bulgusu gibi ya da zekâ geriliği bulgusu bulduysak böyle teşhis ettiysek o zaman özel eğitim desteği gerekebiliyor” diye konuştu.
“SPORUN, YÜRÜMENİN PSİKOLOJİ ÜZERİNDE ETKİLERİ VAR”
Psikiyatrist Dr. Veli Yıldırım, okul çağı çocuklarında en sık sinirlilik, dikkat eksikliği, davranış problemleri gibi sorunların görüldüğünü, pandemi döneminde ise ekran bağımlılığı ile karşılaştıklarını dile getirerek, şöyle devam etti:
“Eskiden internetle uğraşmayan çocuklar artık internetle çok uğraşır hale geldiler. Bu tabi ergenlik çağına girmiş çocuklarda sosyal ihtiyacı duyan çocuklarda sosyal İzolasyonun olması kendi kimlik kişilik gelişkinliklerini etkiliyor. ekran başında kalmak gerçekten sosyal izolasyonu çok fazla arttırıyor, psikiyatrik hastalıklar artıyor. Bu da depresif belirtileri çok sık beraberinde getirebilir. Buna karşı sağlıksal aktivasyonlara girmenin belki spor yapmanın, yürümenin psikoloji üzerinde çok etkileri var. İnsanlarla bir aktarımda, bir alışverişte bulunmamız lazım. Psikolojimiz için bunları yapmalıyız.”
Ebeveynlerin çocuğu takip etmesi, nerelere ve kaç dakika gidiyor bakması gerektiğini vurgulayan psikiyatrist Veli Yıldırım, “Yapılan çalışmalarda uykuya girmeden 1 saat önce almayın, dersten çıktınız bir saatini almayın, dersten çıkar çıkmaz hemen telefon alacağını düşünmemeli. Böyle arada boşluklar koyunca zaten zamanı kısaltmış oluyoruz. Bir de ailelerin bu teknolojiyi bilmeleri gerekiyor. Gerekirse anne baba çocuğun ekranını görmeliler. Bu alanda çok istismarları yaşanıyor. Çocuğun, alternatif sanatsal, sporsal bir alternatifi var mı, ulaşabileceği arkadaşı var mı? Ebeveynlerin çocuğa bunları sağlaması çok çok önemli” ifadelerini kullandı.
“DİKKAT EKSİKLİĞİNİN YAŞ SINIRI YOK”
Psikiyatrist Veli Yıldırım, çocuklarda dikkat eksikliğinin bir yaş sınırının olmadığını aktararak, şunları söyledi:
“Bu yaşam boyu bir bozukluk, bu doğuştan gelen bir bozukluk. Öyle belirli bir yaşı yoktur. Bebeklikten belirtileri oluyor. Bu çocuklar için farklı farkındalık çalışmalarının yapılabilmesi gerekiyor. Yani kişiliklerinin düzgün gelişebilmesi için bunların erken müdahale edilip gerekli tedaviyi almaları gerekiyor. Geç kalındığı zaman belki mesleki anlamda değil ama en kötüsü kendisinin kişiliği bozuk olunca güçsüz biri haline gelebiliyor.
Bize gelen birçok ilgili aile var. Genellikle ilgili aileler daha çok getiriyor diye düşünüyorum. Ama şurası kesin ki sosyo-ekonomik düzeyi düşük olduğu için gelemeyen aileler var. Bazı sosyal projelerle bu alanlara da el atılmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum.”
Eğitim Uzmanı Talat Yıldırım da teknoloji ile yaşamın daha çok iç içe geçtiğine dikkat çekerek, “Önceden de eğitimde teknolojinin bir yeri vardı ama şimdi tamamen teknoloji kullanılarak bir eğitim süreci yaşadık. Özellikle pandemi de eğitim tamamen teknoloji üzerine yürüdü. Teknolojiyi yasaklamak yerine belli bir disiplin içinde ve yaşamı planlayarak kullanılmasını ve bu disiplinin baştan verilmesi gerektiğini düşünüyorum” diye aktardı.
“ÇOCUKLARIN İYİ GÖZLEMLENMESİ ÖNEMLİ”
Toplum olarak sorun merkezli bir bakış açısının hakim olduğuna işaret eden Eğitim Uzmanı Talat Yıldırım, şunları vurguladı:
“Dikkat eksikliği, hiperaktivite ve özgül öğrenme bozukluğu içinde gözden kaçırılmaması gereken bir noktanın şu olduğunu düşünüyorum. Bu çocukların aksayan yönleri olmasına rağmen artı yönlerinin de gözden kaçırılmaması ve hem tıbbi hem de eğitsel destekte çocuklara bu bakış açısıyla yaklaşılması gerektiğini düşünüyorum.
Çünkü sorun merkezli yaklaştığımız zaman çözüm zorlaşabiliyor. Yani çocuk motive olamayabiliyor, reddedebiliyor. Aileler bile siz sorun odaklı yaklaştığınızda bir adım geride duruyorlar. İyi bir gözlem ailenin çocuğunu tanıması, eğitimcinin öğrencisini tanıması ki bu da iyi gözlemden geçiyor. Her aile dikkat eksikliği mi, özgül öğrenme bozukluğumu, hiperaktivite mi demeyebilir. Ama ‘neden aksıyor, zorlandığı nokta nedir?’ diyebilmeli. Eğitimciler açısından aslında ailenin sormadığı soruyu da eğitimciler sorabilmeli.
Bu kavramlar akılda olmalı ve bu konuda farkındalık mutlaka geliştirilmeli. Süreç biraz belki yeni gelişiyor ama eğitimcilerin de bu konuda duyarlı olması bu sorunların çözümünde çok önemlidir.”
Diren KESER-Cebrail ARSLAN/MERSİN
Yoruma kapalı.