PİRHA -Jeofizik Mühendisi, Deprem Bilimi Doktoru Savaş Karabulut, Marmara Bölgesi için deprem uyarısında bulundu. Karabulut “Ortalama 7.5 ile 7.6 büyüklüğünde deprem bekleniyor. Depremde İstanbul’da 100 binden fazla binanın yıkılacağı ve bir milyona yakın insanın hayatını kaybedeceği bir durumla karşı karşıyayız” dedi.
Bugün Türkiye’nin yakın tarihinin en büyük doğal afeti olarak gösterilen 17 Ağustos depreminin 22’nci yıldönümü.
1999 yılında 16 Ağustos’u 17 Ağustos’a bağlayan gece meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki yer sarsıntısı, Türkiye tarihinin en büyük ikinci depremi olarak kayıtlara geçti. Merkez üssü Gölcük olan deprem, Marmara Bölgesi’nin genelinde hissedilmişti.
Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın kırılmasıyla meydana gelen deprem İstanbul, Bolu, Bursa, Eskişehir, Kocaeli, Sakarya ve Yalova’da can ve mal kaybına neden olmuştu.
“ARADAN 22 YIL GEÇMESİNE RAĞMEN KESİNLİKLE DEPREME HAZIR DEĞİLİZ”
Jeofizik Mühendisi, Deprem Bilimi Doktoru Savaş Karabulut, PİRHA’ya yaptığı açıklamada 1999 yılında yaşanan depremin üzerinden yıllar geçmesine rağmen beklenen depreme hazırlıklı olunmadığını söyleyerek, iktidara ve yerel yönetimlere eleştiride bulundu.
Karabulut, “Marmara’nın 7 ilinde büyük yıkım yaşandı. 1999 depremi aslında bu coğrafyayı yönetenler için bir milat olarak düşünüldü. Sonrasında birçok yönetmelik, genelge ve kanunlar çıkarıldı. Fakat kanun ve yönetmelikler ne derece uygulandı? Bunlar soru işareti… Hep çözüm üreteceğiz, dediler. Özel iletişim vergisi ve DASK (Zorunlu Deprem Sigortası) çıkarıldı. Her bir şey çıkarıldı ama Marmara Denizi’nde bilinen depremler olacak. Aradan 22 yıl geçmesine rağmen kesinlikle depreme hazır değiliz. Sadece Marmara Bölgesi’ndeki iller değil; Ankara’ya, İzmir’e kadar ve yurtdışında Romanya, Yunanistan, Bulgaristan’da ciddi şekilde etkilenecek. Ne yazık ki yönetenler; AKP siyasi iktidarından yerel yönetimlere kadar bugüne değin kentlerimizi depreme hazırlamadı” diye konuştu.
“HUKUKÇULAR SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMALI”
Karabulut, depremin yakın bir zamanda olacağına ve bilinmesine rağmen hükümetin ve yerel yönetimlerin tedbir almamasına değinerek; baroların ve hukukçuların bu konuda suç duyurusunda bulunmalarını istedi.
Dr. Karabulut şöyle devam etti:
“Deprem yakında olacak. Aslında depremin büyüklüğü ve yeri biliniyor. Yapıların durumu ve zemin koşulları biliniyor, tsunami riskinin ne derece meydana geleceği biliniyor, yangınların nasıl olacağı belli oluyor. Hatta Bakanlık tarafından birkaç ay önce İstanbul’u nasıl tahliye edeceğiz çalışması bile yapılmış durumdayken; yönetenler de siyasi iktidarından halka kadar herkes durumun farkında. Yakın bir zamanda, bir gün sonra, bir dakika sonra, bir yıl sonra bir deprem meydana gelirse insanlar bilinçli ve taksirli olarak şu anda ölüme sevk ediliyor. Böyle bir doğal tehlike bilindiği halde yöneten siyasi iktidarın kendisi AKP hükümeti ve yerel yönetimler elleri kolları bağlı şekilde bekliyorlar. Bu aslında bilinçli bir şekilde insanları doğal bir tehlikeye karşı çaresiz bırakmak ve ölüme terk etmekle eş değerdir. Ülkemizdeki baroların, hukukçuların bu konuda suç duyurusunda bulunmaları gerekiyor. Artık bu düzeye geldi. Türkiye’deki hukuk sisteminin geldiği aşama ortadayken, ciddi bir halk iradesinin güvenli barınma hakkının tesisi için mücadele etmekten başka şansı yok” dedi.
“İBB’NİN VE BAKANLIĞIN VERDİĞİ RAKAMLAR GERÇEKÇİ DEĞİL”
Beklenen depremin 7.5 – 7.6 şiddetinde olacağını söyleyen Karabulut, İBB’nin belirtmiş olduğu 58 binanın yıkılacağı verilerine karşı, “100 binden fazla binanın yıkılacağı ve bir milyondan fazla insanın yaşamını yitireceğini” söyledi.
Dr. Savaş Karabulut, “Can kaybı, yaralanma gibi benzeri durumların nedenleri alınmayan önlemlerdir. Alınacak önlemler bellidir. İstanbul’un zemin koşullarına uygun yapılarının inşa edilmesidir. Tüm riskli yapıların tespitidir. İBB’nin verdiği rakama göre 58 bina yıkılacak. Bu rakam gerçekçi değildir. Çünkü 17 Ağustos 1999 depreminde İzmit gibi bir şehir İstanbul nüfusunun onda biri kadarına sahip değildi. Beklenen depremde İstanbul’da yüz binden fazla binanın yıkılacağı ve bir milyona yakın insanın hayatını kaybedeceği bir durumla karşı karşıyayız. Ortalama 7.5 ile 7.6 büyüklüğünde deprem bekleniyor. Gerek İBB’nin gerek bakanlığın (Çevre ve Şehircilik Bakanlığı) verdiği rakamlar gerçekçi değildir. Yurttaşların bu ekonomik kriz koşullarında kendi kendine konutlarını yenileyebilecek ve güvenli konutlara geçebilecek ekonomik durumları yok. Tüm deprem tehlikelerini afete dönüştüren şey siyasi iktidarın beceriksizliğidir” ifadelerini kullandı.
DR. SAVAŞ KARABULUT KİMDİR?
Jeofizik Mühendisi, Deprem Bilimi Doktoru. İstanbul Üniversitesi’nde Jeofizik Mühendisliği Bölümü Sismoloji (deprem bilimi) Ana Dalında öğretim üyesiyken, 29 Ekim 2016 yılında KHK ile ihraç edildi.
Berfin YILDIZ / İSTANBUL
Yoruma kapalı.