PİRHA- Ekim 2018’den bu yana elektriği DEDAŞ tarafından kesilen Diyarbakır Cemevinin elektriği dün açıldı. Cemevi, 214 bin TL’lik borcun 85 bin TL’si ödeyerek DEDAŞ ile uzlaşmaya gitti. Cemevi Başkanı Aydın Atlı, “DEDAŞ daha önce 136 bin liraya indi. Daha sonra uzlaşma yoluyla 85 bin lirada anlaştık, elektrik açıldı. Şimdi abone işlemlerini başlatıyoruz” dedi.
Diyarbakır Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Cemevinin elektriği, ödenemeyen faturalar nedeniyle Ekim 2018’den bu yana kesik. İbadethane olan cemevine, ticarethane aboneliği dayatması yapıldığı için normalden yüksek gelen faturaların tutarı 214 bin liraya ulaşmıştı.
2015 yılında Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararına dayanarak, “Cemevi ibadethanedir. Aydınlatma giderleri ödenmelidir” kararı vermişti.
Bu karar üzerine cemevleri, cami, sinagog, havra gibi “ibadethane” statüsüne girdi. Artık cemevlerinin aydınlatma giderleri Diyanet bütçesinden ödenecek; belediyeler cemevleri için arsa tahsisi yapabilecek.
Ancak Aleviler cemevi giderlerinin diyanet bütçesinden karşılanmasını istemiyor. Çünkü Aleviler Diyanetin kaldırılmasını, lağvedilmesini istiyor.
Alevi kurumları mahkeme kararları doğrultusunda elektrik faturalarını ödemeyince ise cemevinin elektriği hukuksuz bir şekilde kesiliyor.
Mahkeme kararları doğrultusunda elektrik faturasını ödemeyen Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Diyar Cemevi, Dicle Elektrik (DEDAŞ) tarafından aboneliği Ekim 2018’de iptal edilip, karanlığa mahkum edilmişti.
9 TEMMUZ’DA BORÇ ÖDENDİ VE ELEKTRİK AÇILDI
214 bin Lira elektrik borcu olan Diyarbakır Cemevi, dün (9 Temmuz) DEDAŞ ile uzlaşıp, 85 bin TL ödeyerek borcunu kapattı.
Konuya ilişkin PİRHA‘ya bilgi veren Diyarbakır Cemevi Başkanı Aydın Atlı, “Burada köylülerimiz ile bir kampanya düzenlenmişti. Bu kampanya ile elimizde bir miktar birikti. DEDAŞ daha önce 136 bin liraya indi. Daha sonra uzlaşma yoluyla 85 bin lirada anlaştık. Yatırdık parayı dün itibarıyla elektrik açıldı. Şimdi abone işlemlerini başlatıyoruz” dedi.
Atlı, “Cemevinin morgu, diğer taziye yerleri elektrik olmadan hizmet yapılamıyordu. İnsanları bizler bir araya getirdik öyle bir uzlaşı yoluna gittik. İnsanlar da bu işin yapılması gerektiğini düşündüler” diye konuştu.
“KÖYLÜLERİMİZ VE AVRUPA’DAN KATKI SUNDULAR”
Aydın Atlı 85 bin liranın nasıl bulunduğunu ise şöyle açıkladı.
“Buradaki köylerimiz katkı sundular dostlar sağ olsun. Basına yansıyınca insanlar yardımda bulunmak istediler. Bizler de aracı olduk. Avrupa’dan da yardım geldi. Önce buradaki muhtarlarla dedelerimiz ile bir toplantı yaptık. Bu işi bir an önce çözmemiz gerektiğini söylediler. Bizler de hep birlikte yaptık. Zaten 3-4 günlük bir olay. Alevi köyleri var, oraları geziyorduk, insanlarla konuşuyorduk. Aslında bu daha önceden olacaktı ama bu pandemi, süreci engelledi.”
DEDAŞ HAKKINDA AÇILAN İHTİYATİ TEDBİR TALEPLİ DAVA DEVAM EDİYOR
Öte yandan, yapılan girişimler sonuçsuz kalınca Pir Sultan Abdal Kültür Derneği ve Cemevi Diyarbakır Şube’nin bir önceki Başkanı Cafer Koluman konuyu yargıya taşımıştı. Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş.’ye Diyarbakır Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’nde, “İhtiyati Tedbir Talepli” dava açıldı.
Diyarbakır Cemevi Başkanı Aydın Atlı mahkeme sürecinin devam ettiğini belirterek, “Camii kilise diğer şeylerin elektrik su giderlerini onlar karşılıyormuş. Bize de ‘bağlı bulunduğunuz müftülüğe gidin onlar gelsin bizimle onlar ilişki kursun demişlerdi. Onu kabul etmedik. Bu süreç devam ediyor. İleride ne olacağını mahkemenin sonucu belirleyecek. Ondan da vazgeçmiş değiliz çünkü burada bir hizmet görülmesi gerekiyor. Bu hizmetin de artık aksamaması gerekiyor. Çünkü jeneratör ile bu işler yapılamıyordu. Bir an önce toplum da böyle bir olayı kaldırmak istemiyordu artık. 2 yıllık bir süreç oldu. İnsanları mağdur ediyordu. Biz bu mağduriyeti gidermek için böyle bir adım attık” diye konuştu.
Avukat Cafer Koluman da PİRHA’ya 21 Mayıs 2020’de yaptığı açıklamada şunları söylemişti:
“4.5 yıldır kimse gelip bir şey yapmadı. 2018 yılı ekim ayında haber vermeden gelip elektriği kestiler. Taziyelerimiz oluyor, cenazelerimiz oluyor, derneğin etkinlikleri oluyor, yapamıyoruz. DEDAŞ’a başvurduk. Elimizdeki emsal kararları, AİHM kararlarına atıfta bulunarak buranın bir ibadethane olduğunu ve morgun olduğunu taziyelerin, cemlerin olduğunu ve buranın Alevilerin ibadethanesi olduğundan hareketle kiliselere, camilere, sinagoglara tanınan hak neyse bizim de bu haktan faydalanmamız gerektiğini ve bunun bir vatandaşlık hakkı olduğunu ifade ettik.”
PİRHA/ DİYARBAKIR
Yoruma kapalı.