PİRHA – Zorunlu din derslerine yönelik Alevilerden tepkiler gelmeye devam ediyor. Tokat’ta yaşayan Alevi yurttaş Yılmaz Çoşkun, “Bu ülkede yaşayan ve insanım diyen herkesin Alevilerin hakkını savunması gerekiyor” dedi.
Mahkeme kararlarına rağmen okullarda din dersinin zorunlu olmasına tepki gösteren Tokat’ta yaşayan Alevi yurttaş Yılmaz Çoşkun PİRHA’ya konuştu.
Ben anneden ve babadan doğma bir Alevi vatandaşıyım diyen Yılmaz Çoşkun, insanlar öncelikle haklarına sahip çıkmalı ve sonra da diğer haklara saygı duymalıdırlar. Bu ülkede yaşayan ve insanım diyen herkesin Alevilerin hakkını savunması gerekiyor” diye konuştu.
“BAĞIRIP ÇAĞIRMADIKÇA HAKLARIMIZI ALAMIYORUZ”
“Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) vermiş olduğu kararın uygulanması için bütün Alevi aileleri, çocukları ile zorunlu din dersinden muaf olmak ve Alevi dersleri almak istediğini belirtmek için dilekçe vermelidir” diyen Çoşkun, “Haklarımızı aramadıkça ve bağırıp çağırmadıkça bu ülkede haklarımızı alamıyoruz maalesef. Avrupa’ya göç edip giden Aleviler belli bir mücadele sonucu Alevi hocaları ile Alevilik dersleri alıyorlar. Kısacası mücadele etmedikçe hiçbir hakkın verilmediğini” ifade etti.
“BUGÜNKÜ DEVLETÇİ ANLAYIŞ 12 EYLÜL DÖNEMİNDE DE VARDI”
Tokat’ta yaşayan Yılmaz Çoşkun zorunlu din derslerine ilişkin şunları ifade etti:
“Bugünkü devletçi anlayış 12 Eylül döneminde de vardı. Din dersi zorunlu değildi. Ancak din dersi ve ahlak bilgisi dersi aynı ders programının içinde yer alıyordu. Ve din dersine girmeyen ahlak bilgisi dersinden de kalıyordu. Çünkü iki dersi de aynı hoca veriyordu. Alevi halkı kendi hakları için mücadele vermelidir. AİHM’in vermiş olduğu kararın altını doldurmak için Alevi toplumu elinden geleni yapmalıdır. Çünkü bu ülkede Alevilik verilmek istenseydi zaten verilirdi.”
“DEDELERE MAAŞ VERİLMESİNDEN DE YANA DEĞİLİM”
“Türkiye’de bir Alevi kitlesi var ve asırlardan beri kendilerine has bir yaşam tarzları var” diyen Çoşkun, devletin Alevilere yönelik tutumunu şu sözlerle ifade etti:
“Devletin Alevilere bakış açısı yıllardır değişmedi. Her zaman olduğu gibi yaşadığımız bu dönemde de devlet Alevileri sadece parçalamak ve bölmek istiyor. Aleviler için çalıştaylar yapıldı ve Alevilikle ilgisi olmayanları Alevilerin başına getirdiler. Duyarlı ve özüne sahip bir Alevinin yapması gereken şey şudur: Yıllardır devletin baskılarına rağmen inancını nasıl yaşatabildiyse ve yaşadıysa bugün de aynısını yapmalıdır. Devletin bütçesinden pay alan diyanet işleri başkanlığının kaldırılmasından yana olan bir Alevi olarak devletin sanki bir muhtaçlık ve ihtiyaç varmış gibi dedelere maaş verilmesinden de yana değilim. Çünkü bizim ne inancımızda ne de ibadetimizde para karşılığı ibadet yapmak yoktur. Diğer din ve inançlarda da böyle bir şey yoktur.”
“İBADETİMİ CEMEVİNDE YAPMAK İSTİYORUM”
Çoşkun, “Devletin Alevileri asimile edip ve parçalamasına karşı da herkesin çok duyarlı olması ve karşı çıkması gerekiyor. Bizim inancımızda sadece yaşamak vardır. Birileri camiye gidip ibadet yapıyorsa ben de inancım gereği Cemevine gidip ibadetimi yapmak istiyorum. Bizim inancımız eğer bir yaşam tarzı ise Cemevlerini de bir yaşam tarzı olarak görmemiz gerekiyor. Yoksa her köye bir Cemevi yapmak ve bir Dede atamak demek karşı çıktığımız gericiliğe Aleviler de hizmet ediyor demektir” diye ifade etti.
HABERİN VİDEOSU
Yoruma kapalı.