Alevi Haber Ajansi

DİK: Sivas’ın faili kurucu devlet aklı ve icracısı siyasal aktörlerdir!

PİRHA- Dersim İnşa Kongresi, Madımak Katliamının 30. yılında yaptığı yazılı açıklamada, soykırımcı zihniyetin cumhuriyetin 100. yılında nihai sonucu ulaşmak istediğini kaydederek, “2 Temmuz Madımak katliamının 30. ve cumhuriyetin 100. yılında öncelikle demokratik çevrelerin, soykırım ve katliamlara yönelik alışıla gelmiş yaklaşımları terk ederek, bütün boyutlarıyla hakikate ulaştıracak ortak bir tutum geliştirmesi zorunludur” denildi. 

Dersim İnşa Kongresi (DİK), 2 Temmuz 1993’te faşist-gerici gruplar tarafından asker ve polisin gözü önünde gerçekleştirilen Sivas Katliamının 30’uncu yılı nedeniyle yazılı bir açıklama yaptı. 2 Temmuz Sivas Katliamının, Koçgiri ile başlayan ve 1938 Dersim Soykırımı ile zirveye ulaştırılarak kesintisiz yürütülen çok katmanlı soykırım sürecinin önemli bir halkası olduğuna işaret edildi.

Katliamda yaşamını yitirenlerin anıldığı açıklamada, Alevilere yönelik sistematik katliamlardan olan Madımak’ın faillerinin devlet aklı ve onun icracısı olan siyasal aktörler olduğuna vurgu yapıldı.

“SOYKIRIM PARADİGAMASI BAŞARIYA ULAŞTIRILMAK İSTENİYOR”

Dersim İnşa Kongresi’nin, Madımak Katliamının 30’uncu yılına dair açıklamasında şunlar kaydedildi:

“Önemli bir zaman kesitinde karşıladığımız 2 Temmuz’un bu yıl dönümünde, Sivas/Madımak katliamında yitirdiğimiz canlarımızın hatıraları önünde bir kez daha saygıyla, minnetle eğiliyoruz. Katliamcı ve soykırımcı devlet aklını, bu aklın icracısı siyasal aktörleri ve kan dökmek için kışkırtılarak vecd içinde harekete geçirilen güruhları şiddetle lanetliyoruz.

Bu yıl 2 Temmuz katliamının 30. yıl dönümü, cumhuriyetin 100. yılına denk geliyor. Bunun salt sembolik bir kesişme olmadığı çok açıktır. Yüz yıl önce oluşturulan paradigma günümüzde, “2023 Vizyonu, ve “Türkiye Yüzyılı” söylemi ile Recep Tayyip Erdoğan komutasında AKP/MHP-HÜDA-PAR faşizan iktidarınca sonuca ulaştırılmak istenmektedir.

Hiç kuşkusuz karşılanacak yüz yıl inkarcı, tekçi cendereden çıkmak ve çoğulcu temelde özgürlükçü demokratik bir yaşam kurmak isteyen toplumsal kesimler açısından da stratejik önemdedir.

FAİL DEVLET AKLI VE İCRACISI SİYASAL AKTÖRLERDİR

Bu bağlamda 2 Temmuz Madımak katliamının 30. ve cumhuriyetin 100. yılında öncelikle demokratik çevrelerin, soykırım ve katliamlara yönelik alışıla gelmiş yaklaşımları terk ederek, bütün boyutlarıyla hakikate ulaştıracak ortak bir tutum geliştirmesinin zorunluluğunu vurgulamak isteriz. Fail kurucu devlet aklı ve icracısı siyasal aktörlerdir.

Farklı toplumsal kesimleri hedef alan hiçbir katliam, bir anda meydana gelmiş olayların sonucu değildir. Sistematik olarak bir topluma yönelmiş katliamların gerçek failleri ve sorumluları, hangi saiklerle olursa olsun kışkırtılmış güruhlar değildir. Dolayısıyla süreklilik kazanmış Alevi katliamlarında da gerçek sorumlular, sahnede gördüklerimiz değildir. Fail, sistem içi siyasal güçleri ayrımsız birleştiren kurucu devlet aklıdır.

KATLİAMLA YÜZLEŞME YERİNE, ÜZERİNE KARA ÖRTÜ SERİLDİ

2 Temmuz Madımak katliamı bağlamında öncesi ve sonrasıyla yaşananlar ele alınırken, Koçgiri katliamında saklı olan şifrenin, geniş kesimlerin ortak tutumuyla deşifre edilmesini, hakikate ulaşmak açısından zaruri görüyoruz.

Bu şifre, Koçgiri katliamında şekillenen kurucu aklın nirengi noktasıdır. Tüm siyasal tonlarıyla rejimin, günümüze kadar devam eden değişmez siyasal tutumudur. Bu şifre, geliştirilen tüm katliamlara yönelik cezasızlığın temel norm haline getirilmesidir. Soykırımlarla ve katliamlarla yüzleşmek yerine, üzerine kara bir örtü serilmesidir.

Bilindiği üzere Koçgiri katliamı Ekim 1921’de Meclis gizli oturumunda ele alınmış ve milletvekilleri büyük çoğunlukla yaşanan katliamın sorumlusu Sakallı Nurettin’in yargılanıp, cezalandırılmasını istemiştir. Ancak Mustafa Kemal,  “Bu iş benimle Bakanlar Kurulu arasında bir sorun çıkmasına yol açtı. Ben, Nurettin Paşa’ya uygulanmak istenen işlemi kabul etmedim. Fevzi Paşa (Çakmak) Hazretleri de benim görüşüme katıldı. Meclis’te Nurettin Paşa’yı savundum, kendisini ağır bir işleme uğramaktan kurtardım,” diyerek yargılamaya izin vermemiştir.”

ALEVİ BELTAŞİ CEMEVİ BAŞKANLIĞI VE ÇEDES’E TEPKİ

Farklı kimlik ve kültürleri hedefleyen her katliam, yürürlükte olan fiziksel ve kültürel soykırım planının bir parçası olduğuna işaret edilen açıklamada, “2 Temmuz vesilesi ile önemle belirtmek isteriz ki; AKP/MHP/HÜDA-PAR/Yeniden Refah gerici, faşizan iktidar bloğu Şark Islahat Planı, Zorunlu İskan Kanunu, Tekke ve Zaviyeler Kanunu gibi cumhuriyetin kurucu belgelerini güncelleyerek sonuca gitmek istiyor. Özellikle, “Kültür ve Turizm Bakanlığı Alevi-Bektaşi Kültür Ve Cemevi Başkanlığı” ve ÇEDES olarak formüle edilen okullarda imamların görevlendirilmesi projesi, kadim Alevi itikadının Sünni İslami daire içine alınarak, eritilmesini hedeflemektedir. Yaşanan çok yönlü saldırılara karşı çoklukta birlik ilkesi ile daha geniş bir mücadele hattını yaratılması, ertelenemez temel önceliktir” denildi.

PİRHA/İSTANBUL

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak