Alevi Haber Ajansi

Dertli Divani: Hiç kimse evladını hükümetin asimilasyon kokan kampına göndermesin-VİDEO

PİRHA – Ozan Dertli Divani, AKP İktidarının, Alevi inancına yönelik politikalarını eleştirerek “Biz kendi imkanlarımızla değerlerimizi yaşatmaya yeteriz. İktidarın asimilasyon politikası kokan çalışmalarının içerisine kimse katılmasın. Kimse evladını kamplarına göndermesin” dedi.

İktidarın, Alevi dedelerini Kerbela’ya, gençleri ise Hacıbektaş’ta Hırka Dağı’nda kampa götürme projesine tepkiler sürüyor.

Ozan Dertli Divani, bakanlıklarca yürütülen projelerin “iyi niyetten uzak” girişimler olduğunun altını çizdi. Tarih boyunca Alevi toplumunun “baskı, zulüm ve kıyımlar” yaşadığını ifade eden Dertli Divani, “Emevi geleneğinin devamı olan zihniyet, artık kesmekle, biçmekle yok edemeyeceklerini anladı ki şimdi sinsi bir şekilde Alevi toplumuna şirin görünerek, bir şeyler yapıyormuş gibi özünden koparıp asimile etmeye çalışıyor” yorumunu yaptı.

“ALEVİLİĞİ BAŞKA İNANÇLARA BENZETME ÇALIŞMASINA GEREK YOK”

Ozan Dertli Divani, “Hala Alevilik yok sayılıyor” diyerek iktidarın Alevi politikalarını şu sözlerle eleştirdi:

“Alevi inancının kendine özgü ‘olmazsa olmazları’ dediğimiz, inançsal açıdan baktığınız zaman A’dan Z’ye yaptığı ritüellerin hiçbir dine, ibadet anlayışına benzemeyen, kendine özgü bir derinliği, öze yönelik bir ibadet anlayışı var. Alevi inancına mensup insanlar bütün inançlara son derece saygılıdır. İnancın özünde zaten pirimiz Hünkar Hacı Bektaş ne diyor ‘73 millete bir nazardan bakın.’ Yani ne kadar farklı inanç varsa hepsi kendine özgü bir değerdir. Bizim de kendimize özgü bir değerimiz var. Bizi de herkes böyle kabul etsin. İnsanlığın varoluşundan bugüne kadar gelmiş geçmiş bütün kültürel yapıların, inanç ve ibadet anlayışlarının benzeşen yanları olabilir. Alevi inancında da Hakk, Muhammed, Ali kavramı, 12 imam inancı vardır. Başka inançlarda da buna benzer değerler var. Ama birini diğerine benzetme çalışmasına gerek yok. Hele ki laik ve demokratik bir ülkede devletin hiçbir inancı, dini tanımlama hakkı yoktur. Bütün din ve inançlara eşit mesafede olacak ve her toplumun kendi inanç ve ibadet anlayışını özgür bir şekilde yapabilecek olanağı sağlayacak. Ve hiçbir ibadet anlayışının da bir diğerine baskı kurarak kendine benzetmeye çalışarak politikalar üretmesine müsaade etmeyecek. Yani devlet dinliye de dinsize de eşit oranda olacak. Her toplum kendi inancının gereklerini kendisi finanse etsin. Devletin ne Alevilere ne Sünnilere ne Ezidilere ne Ermenilere ne Süryanilere hiçbir inançlı topluma maddi anlamda katkı aktarmasına gerek de yok. Biz zaten bunu doğru bulmuyoruz. Her toplum kendi inancının gereklerini kendisi finanse etsin. Bizim duruşumuz söylemlerimiz bu çerçeve içerisinde.”

“İKTİDAR, EMEVİ GELENEĞİNİN UZANTISI GİBİ ASİMİLASYON YAPIYOR”

Ozan Dertli Divani, Aleviliğin Sünni inancı içerisinde eritilmek istendiğini söyleyerek şu cümlelerle devam etti:

“Mutlak suretle amaçlanan bu. Yani Emevi geleneği dediğimiz, Muaviye siyaseti dediğimiz işte bu. Kendi potasında eritip, yok etmek ve kendine dönüştürmek… Tarih boyunca bu yapıldı. Bütün dünya alem biliyor ki birçok Ermeni kökenli vatandaşımız başka bir kimliğe dönüşmüş durumda. İnancını, dilini, milliyetini farklı bir şekilde ifade eder bir durumda bugün. Güneş balçıkla sıvanmaz. Bir bahçeye girdiğinizde rengarenk çiçeklerle karşılaşırsanız içiniz açılır. Bırakın insanların ırkı, milliyeti, inancı, ibadeti birbirinden farklı olsun. Farklılık zenginliktir. Hiçbir ibadeti, inancı, bir başka düşünceye benzetmeye çalışmak gibi bir yaklaşım içerisinde olmamak gerekiyor. Ne yazık ki bugün Emevi geleneğinin uzantısı olan iktidar, bunu yapıyor. Ben bir kültür elçisi kimliğimle bu konudan rahatsızım. Sadece Aleviliğe yönelik yapılan bir asimilasyon yok. Bütün farklılıkları kendine benzetmek için yüzyıllar boyu Emevi geleneğinin yaklaşımı tarih boyunca bu oldu ne yazık ki.

“BUNLARA HİÇBİR ŞEKİLDE EYVALLAH DEMEMEMİZ GEREKİYOR”

Ozan Dertli Divani, son olarak ailelere de çağrı yaparak çocuklarını AKP’nin Hacıbektaş’taki kampa göndermemeleri konusunda uyardı. “Bu devletin işi değildir” diyen Dertli Divani sözlerini şu cümlelerle sürdürdü:

“Bir halk ozan ve kültür elçisi kimliğim ile şunu söyleyebilirim; hiçbir inancı, dini, kültürel değeri kendi öngördüğü şekilde biçimlendirerek kendine dönüştürme çabası içinde olanlar, kim olursa olsun; ister devletin içerisinde olan bir birim, ister İçişleri Bakanlığı, ister Diyanet olsun. Bunlara hiçbir şekilde eyvallah demememiz gerekiyor. Bu oyuna gelmememiz gerekiyor. Bu işler devletin işi değil. Bu toplumun örgütlü yapısı, ocakları, dergahları, pirleri, mürşitleri, ozanları var. Eğer gerçekten samimiler ise bu toplumun kanaat önderlerine müracaatta bulunur, yapmak istedikleri niyetlerini açıklarlar. Neticesinde yapılmak istenen değerlendirilir uygun bulursa ‘eyvallah’ der uygun bulmazsa da ‘kusura bakmayın’ der. Biz kendi yağımızda kavrulan, hiç kimseden bir şey istemeyen bir toplumuz. Yüzyıllar boyunca dedelerini pirlerini, rehberlerini, aşıklarını, sadıklarını bu toplum kendi rıza lokmaları ile muhannete muhtaç ettirmediler. Biz yine kendi imkanlarımızla kendi değerlerimizi yaşatmaya yeteriz. Bu asimilasyon politikası kokan çalışmaların içerisine kimse katılmasın, kimse de evladını göndermesin derim.”

Eren GÜVEN / NEVŞEHİR

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak