Alevi Haber Ajansi

‘Dersim’den Manavgat’a, Cudi’den Kaçkarlar’a ekolojimiz haramilere kurban ediliyor’-VİDEO

PİRHA- İzmir Dersim Dernekleri, DEDEF,  Ege Çevre Platformu ve ekoloji aktivistleri Antalya, Muğla ve Dersim Hozat’taki orman yangınlarına müdahale edilmemesini Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yaptıkları  basın açıklamasıyla protesto etti. Açıklamada sermayedarların kar hırsı uğruna gerçekleştirilen orman yangınları, baraj projeleri, maden arama faaliyetleri ve HES’lerden bir an önce vazgeçilmesi çağrısında bulunuldu.

İzmir Dersim Dernekleri, DEDEF,  Ege Çevre Platformu ve ekoloji aktivistleri Antalya, Muğla ve Dersim Hozat başta olmak üzere toplam 32 ilde gerçekleşen orman yangınlarına dair Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya siyasi parti temsilcileri, ekoloji aktivistleri, kadın platformularının yanı sıra HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni katıldı. Açıklamada sık sık, ‘Ovama, suyuma, toprağıma dokunma’, ‘Sermaye defol bu memleket bizim’, ‘Memleket yanıyor AKP izliyor’ sloganları atıldı.

Ülkenin dört bir yanı orman yangınları, seller ve kuraklık ile adeta cehennemi yaşadığı belirtilen Ege Çevre Platformu Sözcüsü Hüseyin Çağlar, “Koordinasyonun hızlı bir şekilde kurulması ve yerel imkanlarla birleştirilerek yıkımın acilen durdurulması sağlanmalı ve sonrasında ivedilikle tahribatın boyunları tespit edilerek rehabilite çalışmalarına başlanması gerekmektedir” diyerek yetkilileri duyarlılığa çağırdı.

Çağlar, ayrıca Manavgat’ta orman yangınları sonrası kimi noktalarda yol kesmeye başlayan ırkçı grupların Kürtlere yönelik saldırılarını ve vatandaşların belli bölgelerde yangına müdahaleye yardımcı olmaya çalışmasının kolluk güçlerince engellenmesini kınayarak, doğaya ve insanlara yönelik saldırıların kabul edilemeyeceğini vurguladı.

“THK KAYYIM ELİ İLE İŞLEVSİZLEŞTİRİLDİ, YANGIN BÜYÜDÜ”

28 Temmuz itibarı ile 32 ilde başlayan orman yangınları ile birlikte doğanın büyük bir yıkım ile karşı karşıya kaldığına değinen Çağlar, şöyle devam etti:

“28 Temmuz itibarı ile Antalya Manavgat- Gündoğmuş , Muğla’nın Marmaris, Köyceğiz, Milas, Seydikemer ilçeleri, Adana, Denizli, Isparta illeri ve  Dersim’in Hozat- Ovacık- Çemişgezek ilçeleri arasında kalan bölgede 30 Temmuz’daki askeri operasyon sonrası  çıkan orman yangınları doğamızı acı bir yıkımla karşı karşıya bırakmaktadır. Yaşanan orman yangınları sebebi ile on binlerce kişi tahliye edilmiş, ne yazık ki 8 vatandaşımız yaşamını yitirmiştir. Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli’nin kontrol altına alındığını iade ettiği bölgelerde yangınların hala devam ettiği görülmektedir. Yakın dönemde ilgili kişiler yükselecek hava sıcaklıkları ve bulunduğu konum itibarı ile ülkemizin olası yangınlara hazırlık yapması konusunda uyarılarda bulunmuşlardı. Uyarılar dikkate alınmadığı gibi, özellikle THK’nın eldeki en hazır kurum olmasına rağmen kayyum eli ile işlevsizleştirilmesi, yangınların büyümesi ve yıkımın artmasına neden olmuştur. Devleti yönetenlerin yerel yönetimleri yeterince desteklememesi  de önemli bir etkendir.”

“KÜRTLERE YÖNELİK IRKÇI SALDIRILAR KABUL EDİLEMEZ”

Çağlar, 8 kişi yaşamını yitirdiği ve 400’e yakın kişi yaralandığı Manavgat’taki orman yangınını gerekçe gösteren kimi ırkçı gruplar da bazı noktalarda yol kontrolü yaparak Kürtlere yönelik saldırılar kınayarak, “Öte yandan yaşanan yangınlar bahane edilerek ırkçı hezeyanlarla Kürt vatandaşlarımıza saldırılar gerçekleştirilmektedir. Vatanın harcını birlikte kardığımız gün gibi ortadayken binlerce yıldır bu topraklarda alınteri dökmüş ve kök salmışken, hala insanlarımızın ötekileştirilmesi kabul edilebilir değildir. Bu ırkçı tutumu red etmek, evrensel insan hakları ve demokrasiye inanan herkesin sorumluluğudur. Her ne gerekçe ile olursa olsun doğamıza, insanımıza yapılan saldırılar kabul edilemez. Kanun koyucuları ve kolluk güçlerini sorumluluğa davet ediyoruz” diye konuştu.

ARTVİN, RİZE, VAN VE HAKKARİ’DEKİ SEL FELAKETLERİ

Koordinasyonun hızlı bir şekilde kurulması ve yerel imkanlarla birleştirilerek yıkımın acilen durdurulmasının sağlanmalı ve sonrasında ivedilikle tahribatın boyunları tespit edilerek rehabilite çalışmalarına başlanması gerektiğine işaret eden Çağlar, “Diğer bir çevre felaketi de yaşanan sel ve su baskınlarıdır. Önce Artvin ve Rize’de ardından Van ve Hakkari’de yaşanan sel  felaketleri ciddi tahribatlara neden olmuştur. Yaşamını yitiren vatandaşlarımız olmuş ve pek çok hayvanın telef olması ile sonuçlanan bu yıkım da rant hesabı ile hareket edenlerin yarattığı bir manzaradır. Sermayedarların kar hırsı uğruna gerçekleştirilen bütün projeler derhal durdurulmalıdır. Maden arama ruhsatları, hes projeleri iptal edilmelidir. Cudi’de aylardır süren ağaç katliamına son verilmelidir. Yaylaların uluslararası sermayeye açılmasına, ırmaklarımızın yataklarının değiştirilmesine izin verilmemelidir” diye belirtti.

“EVRENSEL İNSANLIK MİRASI SERMAYENİN HIRSINA KURBAN EDİLİYOR”

Çağlar, son olarak Aladağlar’dan Munzur Dağlarına, Cudi dağı’ndan Kaçkarlar’a sevinçlere tanıklık ederek doğaya rant uğruna, güç kullanarak kıyıldığına işaret ederek, evrensel insanlık mirasımız bir avuç sermaye sahibinin hırsına kurban ediliyor. Binlerce canlısı, endemik bitki örtüsü ile ekolojimiz haramilere kurban ediliyor. Ancak Karadeniz’den, Ege’ye  kadınlarımız en önde Anadolu halkı direniyor. Sığla ağaçları direniyor. Meşe ağaçları her seferinde yeniden yeşeriyor” şeklinde konuştu.

Açıklamada söz alan HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni’nin konuşması ardından eylem alkışlarla son buldu.

PİRHA/İZMİR

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak