Alevi Haber Ajansi

Dersim’de yapılan Ortadoğu ve Barış Konferansı’nın 1. oturumu başladı-VİDEO

PİRHA-EMEP Dersim İl Örgütü, ‘Ortadoğu ve Barış Konferansı’ düzenledi. Konferansın açılış konuşmasını yapan EMEP Dersim İl Başkanı Ergin Tekin, “AKP iktidarının sürecin başladığı günden bu zaman sürecin adını koymakta bile imtina ediyor. Dersim’de halkımızın AKP iktidarının bu tutumuna karşı şüpheyle yaklaşımı devam ediyor. Çünkü karşısında pratik adım atan bir iktidarla karşı karşıya gelmedi” dedi.

Emek Partisi (EMEP) Dersim İl Örgütü, Hüseyin Güntaş Konferans Salonu’nda ‘Ortadoğu ve Barış Konferansı’ düzenledi.

Konferansa yerine kayyım atanan Dersim Belediye Eş Başkanları Cevdet Konak ve Birsen Orhan, siyasi parti ve demokratik kitle örgütlerinin temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı.

“İKTİDAR ADIM ATMIYOR”

Konferansın açılış konuşmasını yapan EMEP Dersim İl Başkanı Ergin Tekin, “AKP iktidarının sürecin başladığı günden bu zamana sürecin adını koymakta bile imtina ediyor. Ana muhalefete saldırılarını sürdüren makul muhalefeti yaratmaya çalışan, kayyımları geri çekmeyen, cezaevleri ile ilgili yasal düzenlemeleri yapmayan, barış annelerinin komisyonda kürtçe konuşmasına izin vermeyen, basın ifade örgütlenme özgürlüğünü yok sayan, bölge ve bölge illerinde Kürt coğrafyasındaki bütün illerde ve özelinde Dersim’de halkımızın AKP iktidarının bu tutumuna karşı şüpheyle yaklaşımı devam ediyor. Bu yaklaşım aslında haklıdır ve bunu devam ettiriyor. Çünkü karşısında pratik adım atan bir iktidarla karşı karşıya gelmedi” dedi.

Konferansın 1’nci oturumda “Güç ilişkilerindeki değişiklikler ve Ortadoğu’daki gelişmeler” başlığıyla panel düzenlendi.

Moderatörlüğünü Avukat Çağla Yolaşan’ın moderatörlüğünü yaptığı panelde Munzur Üniversitesi’nden Doç.Dr. Özkan Gökçan, Kürdistan Hewler Üniversitesi öğretim Üyesi Doç.Dr. Arzu Yılmaz ve Gazeteci Fatih Polat konuşmacı olarak yer alırken Gazeteci Fehim Taştekin’de online bağlantı gerçekleştirdi.

“SURİYE’DEKİ KÜRT MESELESİ 2011 YILINDA BAŞLAMADI”

Yandaş medyada anlatıldığı gibi Suriye’deki Kürt meselesinin 2011 yılında başlamadığını belirten Doç. Dr. Özkan Gökcan, “Suriye Kürtleri diye bahsettiğimiz Türkiye Kürtleri ile akraba olan kimi kaynaklara göre 10. yy’da Anadolu’dan buraya yerleştikleri tarihçiler tarafından dile getiriliyor. Bugün ne olduğunu anlayabilmek için Kürtlerin özellikle Baas iktidarı sürecinde yaşadıklarına bakmak gerekiyor. Mesele bir reddediş ve bunun karşısında ben buradayım söyleminin bir karşılığını yaşıyoruz” diye belirtti.

“TÜRKİYE, ORTADOĞU PLANININ DIŞINA ATILDI”

Gelinen süreçte Ortadoğu’da yeni bir dönemin başladığını vurgulayan Doç. Dr. Arzu Yılmaz, “Türkiye çoktan Ortadoğu planının dışına atıldı. Türkiye’nin yeni dünya düzensizliği içerisinde Karadeniz güvenliği içerisinde anlam buluyor. Türkiye bu güç ilişkilerinde konumlandırıldığı yerle söylediği şeylere baktığımızda ideolojik olarak kendini Ortadoğu’dan alamıyor. Kürtler hayatta kalma güdüsüyle hareket ediyorlar. Hayatta kalmanın temel dayanağı Amerika olamaz, Rusya buna yardımcı olamaz sınırları vardır, bölgesel aktörleri merkeze aldığı bir okumayla yola çıkıyorlar” dedi.

“ÖRGÜTLÜ MÜCADELEYLE BARIŞ GERÇEKLEŞİR”

ABD’nin Ortadoğu’da kendisine bir yol açmaya çalıştığını söyleyen gazeteci Fatih Polat, “İsrail deyince ABD’yi, Almanya’yı, İngiltere’yi görüyoruz. Yapılan tahlillerde eskinin yıkılmış olması ve ABD ‘nin oradaki varlığı başka bir şeye izin verecek tarzında bir yaklaşım var. Bu karşısında bir güç olduğu oranda gerçekleşecek bir durum. Ortadoğu hava sahasına baktığımızda bu dönem en çok savunma sanayi hisseleri yükseldi. Amerika’nın İran’a saldırısı sadece güç gösterisi değildi sığınak saldırı uçaklarını denemek içindi. Sonrasında bakınca kaç ülkenin bu savaş aracı siparişini verdiğini görüyoruz. Halkların örgütlü mücadelesiyle Ortadoğu’da bir barış sağlanacağını düşünüyorum” diye ifade etti.

“BÜTÜN ORTADOĞU HİZALANMAK İSTENİYOR”

Fehim Taştekin, ise konuşmasında şunları dile getirdi:

“Güç denklemi İsrail’in Filistin’de giriştiği katliam üzerinden bir baskı, korku ortamı oluşturdu. Daha önce ağır çekim bir soykırım varken eline geçen fırsatla soykırım hızlandırıldı. Lübnan’ da silahlar teslim edilmezse sürekli vurulan bir ülke haline gelebilir. Bir diğeri Suriye, Suriye’nin İsrail’i tehdit edemeyecek bir yapıya getirilmesi çünkü tüm yapıyı İsrail yok etti. Tamamen bağımlı, tehdit edilen bir ülke haline gelecek Suriye. Lübnan ve Suriye’yi bu şekilde bağladı. Sarsıcı sonuçlar ve hedefler arasında bir bağ kurmak kolay değil. Bütün Ortadoğu’yu hizalamak istiyor Türkiye dahil. Ama her şey Amerika’nın istediği gibi de olmuyor, özellikle Katar saldırısı sonrası bölgedeki Amerikan yanlısı güçlerin kendilerinin de korunamayacağını anladı bu yeni bir şey değil.”

1’nci oturum soru-cevap bölümü ile sona erdi.

PİRHA/DERSİM

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.