PİRHA – Dersim Kocakoç Pah bölgesine yapılmak istenen taş ocağı projesi için mahkeme sürecinin devam ettiğini söyleyen köylüler, sabahın erken saatlerinde iş makinelerinin bölgede çalışma yapmasına karşı toplandı. Jandarma, taş ocağının yapılacağı bölgeye köylüleri almazken, iş makineleri çalışma yapmaya devam etti. Daha sonra köylülerin karakola şikayete gitmesi üzerine makineler durduruldu.
Haberin videosu
Merkeze 10 kilometre mesafedeki Kocakoç Köyü sınırları içerisinde bulunan Sinan-Pah Kalesi yakınlarında, özel bir şirket tarafından açılmak istenen taş ocağına tepki gösteren köylüler, mahkeme sürecinin devam ettiğini belirterek iş makinelerinin durdurulmasını istedi. Bölgeye gelen Jandarma ekipleri köylülerin iş makinelerine yaklaşmalarına izin vermedi. Ardından köy muhtarı ve bazı köylüler karakola giderek şikayette bulundular. Çalışmaların başlatılmaması için valilik, belediye ve birçok kurum ile görüşecek olan köylüler iş makinelerinin bölgede olduğu sürece bölgeyi terk etmeyeceklerini belirttiler.
“GEÇEN DÖNEM BİZİ SİLAHLA TEHDİT EDEN ÇETELER GELİP ÇALIŞIYOR”
Konuya ilişkin PİRHA’ya konuşan Abdullah Güler, “Mahkeme süreci devam ediyor. Mayıs’ta görülecek mahkememiz. Buna rağmen taş ocağı için makineler getirilmiş. Şirketin aldığı ÇED raporu gayri resmidir” dedi.
Güler, “Buradan 300 m ileride köyümüz var. Yeni yasaya göre en az 25 km uzakta olması gerekiyor. Köyün dibine getirmiş yer kurmuş. Kendisi de burada değil, çeteleri getirmiş koymuş buraya. Bu çeteler geçen dönem silahla, bıçakla bizi tehdit ettiler. Sabahın erken saatlerinde makineleri görünce toplandık. Gereken yerlere de başvurduk. Direk Jandarma geldi, makinelerin olduğu bölgeye hiç ulaşmadık” ifadelerini kullandı.
“TAŞ OCAĞI, COĞRAFYAYI VE YAŞAM ALANLARINI ÖLDÜRÜR”
Bir başka köylü Latif Salduz ise şunları dile getirdi:
“3 köyün tam orta noktasında, mesafe 370’dir. Yeni yasaya göre 25 km olması gerekiyor. Bu şirket merkeze yakın ve taşın yoğun olmasından dolayı, hem coğrafyayı öldürüyor, yaşam alanlarını öldürüyor. Bu köylerin başka gidecek yaşam alanı, arazisi yok. Burada hayvancılık, arıcılık ve tarımla geçiniyoruz. Yaşam alanlarımıza tecavüz ediliyor.”
“HİLEYLE ALINAN ÇED RAPORU GEÇERLİ DEĞİLDİR”
Çıkan mezrasında oturan Kemal Salvar, “Bu yeni bir sorun değil. 10 yıllık bir süreci var bunun. Daha önce yan tarafımızda Dere Zuğur olarak bilinen bölgede insanların öldürüldüğü yerde anıt yapılacağı söylenmiş, o dönemde muhtar kandırılmış. ÇED raporu hazırlandığı zaman bütün heyetin ve köylülerin ortak imzası alınması gerekir. Bu yapılmamış” diye konuştu.
Salvar sözlerini şöyle sürdürdü:
“Akabinde Kalan İnşaat sahibi Zülfü Doğan’a ilettik. Yasal olduğunu söylemesine rağmen değildir. Biz bunu kanıtladık ve şu anda mahkememiz var. 2 yıl öncesinde başlatılmış bir süreç var. Mahkeme kararı alınmadan çalışma yapılamaz. Yasal değil bu. Eskiden hileyle alınan ÇED raporu miadını doldurmuştur. Yeni yasalara göre yerleşim alanının 25 km dışında olması gerekiyor. Buna rağmen gelip çalışma yapmaları zoraki bir durumdur. Bu bir nevi köylülere köyünüzü terk edin anlamına gelir. Köyün geçim kaynağı çiftçilik ve hayvancılık. Biz yaptırtmak istemiyoruz. Hakkımızı savunacağız.”
Hüseyin Yaşar SEZGİN/DERSİM
Yoruma kapalı.