PİRHA-Dersim Kent Koruma Kurulu ve TMMOB Dersim İl Koordinasyon Kurulu ortaklığında Dersim Kent Sempozyumu’nun birinci gününde “Sömürge madenciliği” konulu panel düzenlendi. Geçmişten bugüne kadar devam eden politikaların sürdürücülüğünü yapan bir sistemle karşı karşıya olduklarını vurgulayan Yeşil Sol Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu, “Geçmişte uygulanan göç ve katliam politikaları daha sonra da dile ve inanca yönelik saldırı olarak devam ediyor” dedi.
Dersim Kent Koruma Kurulu ve TMMOB Dersim İl Koordinasyon Kurulu ortaklığında Dersim Kent Sempozyumu’nun birinci gününde “Sömürge madenciliği” konulu panel düzenlendi. Panelden önce TMMOB Dersim İKK Sekreteri Uğur Beycan, TMMOB Amed İKK Eş Sözcüsü Alican Çetinkaya, Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, TMMOB 2. Başkanı Selçuk Uluata ve Yeşil Sol Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu açılış konuşması yaptı.
“Sömürge madenciliği” konulu panele TMMOB Maden Mühendisler Odası Genel Başkanı Ayhan Yüksel, TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Dursun Kahraman, TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Cevahir Efe Akçelik, Avukat Kenan Çetin ve Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Genel Başkanı Musa Kulu konuşmacı olarak katıldı.
“DERSİM’İN DOĞASINI KATLETMEK İSTİYORLAR”
Sömürge madenciliği Dersim’de ve ülkenin tamamında kâr mantığıyla en hızlı şekilde alıp yurt dışına götürmekle meşgul olduğunu söyleyen TMMOB Dersim İKK Sekreteri Uğur Beycan, “Bize de yaşanamaz bir hayat bırakmakta. Sömürge madenciliğine karşı TMMOB olarak bizim hem hukuki hem de toplumsal açıdan bir sözümüz var. Bugün yaptığımız sempozyum kaygımızın pratik olarak açığa çıkışıdır” diye belirtti.
TMMOB Amed İKK Eş Sözcüsü Alican Çetinkaya ise, “Dersim’in doğasını katletmek istiyorlar. Bugün madene de enerjiye de ihtiyaç var ama bunlar toplum için mi yoksa bir avuç sermaye grubu için mi? Bizler kendi öz gücümüzle madencilik faaliyeti yürütenleri bertaraf edebiliriz. Birilerinin beş kuruş para kazanacak diye bizim doğamızı mahvetmeye hakkı yok” şeklinde konuştu.
“DERSİM COĞRAFYASI MADENCİLİK FAALİYETLERİYLE HEDEF ALINIYOR”
Dersim coğrafyası madencilik faaliyetleriyle hedef alındığın vurgulayan TMMOB 2. Başkanı Selçuk Uluata, “Madencilik faaliyetleri kadim Dersim coğrafyasının yarattığı güzelliklerine karşı yürütülmektedir. Üzerinde yaşadığımız madenlerde üzerinde yaşayan herkesin hakkı bulunmaktadır. Dolayısıyla madenlerimizin üretim süreçleri halkın ortak çıkarları esas alınarak ve gelecek nesillerin ihtiyaçları gözetilerek kamusal bir anlayışla planlanmalıdır. Bugün ülkemizde yürütülen madencilik faaliyetleri kelimenin tam anlamıyla sömürge madenciliğidir” diye konuştu.
Alevi inancının doğa korumacı olduğunu belirten Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, “Bundan sonra gelecek kuşaklarla doğayı nasıl korumalıyız üzerine çalışmalar yapmalıyız. Biz siyasetçiler doğamızı koruma görevini üstlenmek zorundayız” diye ifade etti.
“DERSİM VE KÜRDİSTAN SÖMÜRGE ALTINDA”
Geçmişten bugüne kadar devam eden politikaların sürdürücülüğünü yapan bir sistemle karşı karşıya olduklarını vurgulayan Yeşil Sol Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu, “Geçmişte uygulanan göç ve katliam politikaları daha sonra da dile ve inanca yönelik politikalar günümüzde de devam ediyor. Geçmişte katliamla topraklarından göçe zorlanan halkımız bugün işsizlikle, baskı ve gözaltıyla politikalarla göç ettirme politikası kentimizde devam ediyor. Tarihsel arka plana bakarak sömürge madenciliğini çözebiliriz. Çünkü Dersim ve Kürdistan sadece madenleriyle değil insanları da sömürge altındadır” diye konuştu.
“MADENCİLİK TÜRKİYE’DE SÖMÜRGE MADENCİLİĞİ ŞEKLİNDE YAPILIYOR”
Madenciliğin Türkiye’de sömürge madenciliği şeklinde yapıldığını belirten TMMOB Maden Mühendisler Odası Genel Başkanı Ayhan Yüksel, “Ülkedeki madencilik faaliyetleri cumhuriyetten önce de cumhuriyetten sonra da sömürge madenciliği şeklinde yürütüldü. Çünkü bir madeni çıkartıp kendi ülkenizin sanayisine ham madde olarak kullanıp kendi halkınız için kullanamıyorsanız o madencilik faaliyeti sömürge madenciliğidir” dedi.
‘Yapılan talanın sermayenin yerlisi veya yabancısı diye tartışılması gibi bir şey olamaz’ diyen TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Dursun Kahraman, “Yapılanlar sistematiktir, devlet yanlış politika yapmıyor uygulamak istediği politikaları doğru bir şekilde uyguluyorlar” diye belirtti.
TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Cevahir Efe Akçelik, ise konuşmasında şunları ifade etti:
“Bir ülkede doğal kaynakların varlığı o ülkede yaşayan insanların refahını sağlarken bizim gibi sömürülen ülkelerde maalesef bize sadece ekolojik yıkım getiriyor. Sömürge madenciliği ekosistemi tamamen yok edip, geri dönüşü mümkün olmayan zararlar getiren bir tehdit.”
“BURADA YAŞAM ZEHİR OLACAK”
Ovacık ve Pülümür ilçelerinin madenciliğe karşı en hassas mücadelenin yapılması gereken yer olduğunu söyleyen Avukat Kenan Çetin, “Çünkü Ovacık ve Pülümür ilçelerinin ormanları ve yaylaları tehlike altında. Dersim’de 1500 aile geçimini küçükbaş hayvancılıkla, 700 ailede arıcılıkla yürütüyor. O yüzden bütün bu ailelerimizin yaşam alanları tehdit altında” dedi.
DAD Eş Genel Başkanı Musa Kulu, ise şu şekilde konuştu:
“Amerika kıtası keşfedildiğinde orada İnkalar ve Kızılderililer vardı ama şimdi orada ne İnkalar ne de Kızılderililer kaldı ve orada şuan İspanyolca ve İngilizce konuşuluyor. Emperyalist ülkeler gittikleri yerleri o toplumun inancını, kültürünü, dilini yok ederler. Dersim’de tonlarca altını alıp yurtdışına gidecekler ama burada yaşam zehir olacak.”
Panel soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.
PİRHA/DERSİM
Yoruma kapalı.