PİRHA – Halklara yönelik katliamlara ilişkin PİRHA’ya konuşan DAD Genel Merkez Eş Başkanı Musa Kulu, “Sivas, Çorum, Maraş, Roboski, Dersim ve bütün katliamlarda acılarımızı ortaklaştırmalıyız” ifadelerini kullandı.
Haberin Videosu
Halklara yönelik katliamlara ilişkin PİRHA’ya konuşan Demokratik Alevi Dernekleri Genel Merkez Eş Başkanı Musa Kulu, “Öncelikle hak ve hakikatin ölümle karşı karşıya geldiği bir topraktayız bundan 41 yıl önce bir hakikat bir halk öldürüldü inancından, kültüründen dilinden dolayı insanlar katledildi. Anne karnındaki çocuklar öldürüldü. 80 li yaşlara geçmiş kadınlar katledildiği bir yer elbette iktidarların zulüm yağdırdığı bir yerde mazlum ve kendisinden olmayan hiçbirini yaşam hakkı tanımamış sistem böyle çalışıyor” diyerek egemen güçlerin toplumlar üzerinde yarattığı politikalardan söz etti.
Alevilere, Kürtlere ve bir bütün ötekileştirilenlere yapılan imha ve inkar politikalarına dikkat çeken Kulu, “Geçmişte Ortaca’da yaşanan Bir zulümdür Sivas’ta, Malatya’da, Maraş’ta, Çorum’da yaşanan katliamdır, zulümdür. Roboski’de çocukların katledilmesi ve Dersim’de yaşanan katliamdır, zulümdür. Biz acılarımızı da sevinçlerimiz de ortaklaştıramıyoruz. Dar dünya kurmuşuz onun dışına çıkamıyoruz. Her birimizin bu katliamlara, zulme karşı tek ses olabilmek için vicdanlarına dokunmamız lazım. Bu ülkeyi yönetenlerin de bu soruyu sorması lazım kendine” diye konuştu.
“ACILAR, TÜM İNSANLIĞIN ACISIDIR”
İnsanlığı barış içerisinde yaşamasının önünde engelin iktidar duygusu olduğunu belirten Kulu, şöyle devam etti:
“Katlederek, yakarak, bombalayarak yok edemezsiniz. Böyle bir dünya mümkün olmadı olmayacak. Herkes kendini gözden geçirmeli. Herkesin kendi dili, inancı, kültürüyle yaşamaları mümkündür. Bunu zulme dönüştüren neydi. Zulme dönüştürenler ne umdu ne buldu. Böyle bir yüzleşme gerekli. Sadece zulmü yaşayanlar değil, acılar tüm insanlığın acısıdır. Tarih boyunca insanlık mutlu olamadı. Bu evrenin tüm canlılara ait olduğunu kabul edersek savaşları, zulümleri yaşamayacağız.
Savaşı yaşatan iktidar duygusudur, benliktir. Yenilmesi gereken şey budur.”
“HAK VE HAKİKAT ARAYIŞINDAN VAZGEÇMEMEK GEREKİYOR”
Her sene Maraş’ta anma yapmak tekrarın ötesine geçmez. Katliamın gerçekleştiği mahallede katliamı yaşayan insanlar, perdesini dahi açıp bakamıyorsa bizim kendimizi sorgulamamız lazım. Bu toplum bu durumu nasıl kabullendi. Sorgulamamız gereken en önemli konulardan biri bu.
Hüseyin’in Yezide karşı duruşu, Hallacı Mansur’un Bağdat’taki duruşu, Pir Sultan’ın duruşu vardı. Bu topraklarda Hak ve hakikat arayışı içinde olan devrimci demokrat aydın insanların bir duruşu vardı.
Yeniden kendimizi sorgulayarak bu Hak ve hakikat arayışından vazgeçmemek ve sözü gereken yerde söylemek gerekiyor. Söylediklerimizi masa başında söylememizin hiçbir önemi yoktur.
Cebrail ARSLAN-Hüseyin YAŞAR / MARAŞ
Yoruma kapalı.