PİRHA-Türkiye’nin çekilme kararı aldığı ve kadına karşı şiddetin önlenmesini hedefleyen İstanbul Sözleşmesi, 1 Temmuz’da geçerliliğini kaybedecek. İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten kalkacağı 1 Temmuz öncesi kadınlar 19 Haziran’da miting yapacak. Dersim Kadın Platformu Seyit Rıza Meydanı’nda yaptı açıklamada, “Haklarımızdan, kazanımlarımızdan vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Türkiye’nin çekilme kararı aldığı ve kadına karşı şiddetin önlenmesini hedefleyen İstanbul Sözleşmesi, 1 Temmuz’da geçerliliğini kaybedecek.
Erdoğan’ın imzasıyla 20 Mart’ta alınan bu kararın hukuken ve kadınlar nezdinde geçerliliği olmadığını savunan kadın örgütleri, 19 Haziran Cumartesi günü İstanbul Maltepe’de “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” mitingi düzenleyecek.
İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten kalkacağı 1 Temmuz öncesi kadınlar büyük bir mitinge hazırlanıyor. İstanbul Maltepe’de bulunan Etkinlik Alanı’nda yapılacak miting Cumartesi günü saat 13.00’te başlayacak. Türkiye’nin dört bir yanından kadınların katılması beklenen mitingin şiarı, “İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz” oldu.
Dersim Kadın Platformu, Türkiye’nin çekilme kararı aldığı ve kadına karşı şiddetin önlenmesini hedefleyen İstanbul Sözleşmesi, 1 Temmuz’da geçerliliğini kaybetmesi nedeniyle Seyit Rıza Meydanı’nda basın açıklaması düzenlendi. Dersim Kadın Platformu adına basın açıklamasını okuyan HDP Dersim İl Eş Başkanı Nurşat Yeşil, “Ataerkil güç ilişkilerinden beslenen eril şiddet her gün daha vahşi yöntemlerle can almaya devam ediyor. İktidar partisi temsilcilerinin her fırsatta kadın kazanımlarını hedef alması, sürekli kullanılan ayrımcı ifadeler kadın katillerini daha fazla cesaretlendiriyor” dedi.
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ TİTİZLİKLE HAZIRLANMIŞ İLK ULUSLARARASI SÖZLEŞMEDİR”
Eril yargının şiddet faillerini cezasız bırakması ve katillere verilen iyi hal indirimleri şiddet tehdidi altında yaşam süren kadınlara yenilerinin eklendiğini belirten Yeşil, “Şiddetten kurtulmak için kolluğa ve yargıya başvuran kadınların yetersiz alınan ya da alınmayan önlemler nedeniyle korunamaması kadınları daha fazla çaresizliğe itiyor. Hal böyleyken kadınların uzun yıllar emek vererek, bedeller ödeyerek sahip oldukları koruyucu yasaların iktidar temsilcileri ve gerici basın üzerinden sürekli olarak yalan yanlış bilgilerle hedefe konması yeni kadın cinayetlerine açık davetiye sunmaktadır. Uzunca bir süredir 6284 sayılı yasa ve İstanbul Sözleşmesinin tartışılmaya açılması kadınlara yönelik geliştirilen ideolojik saldırıların önemli bir parçasıdır. İstanbul Sözleşmesi kadınlara yönelik her türlü şiddetin önlenmesi, kadınların her türlü şiddetten korunması, şiddet faillerinin kovuşturulması, yargılanması ve cezalandırılması için en ince ayrıntısına kadar titizlikle hazırlanmış ilk uluslararası sözleşmedir” dedi.
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ UYGULANSAYDI KATLEDİLEN KADINLAR BUGÜN YAŞAYACAKTI”
İstanbul Sözleşmesi yürürlükte olduğu 6 yıldan bu yana etkili bir biçimde uygulanabilseydi eğer katledilmiş pek çok kadın bugün yaşayacağına vurgu yapan Yeşil şunları söyledi:
“İstanbul Sözleşmesinin siyasal iktidar ve iktidarla aynı ideolojiden beslenen gerici çevrelerce hedef alınmasının nedeni sözleşmenin toplumsal cinsiyet eşitliğini temel almasıdır. Kadınları değil aileyi korumayı önceleyen, şiddeti değil boşanmayı engellemeyi amaç edinen iktidarın cinsiyetçi saldırılarının hedefi, kadınları kamusal alanlardan çekip eve hapsetmek, tekçi, gerici ideolojisini kadınların yaşamı üzerinde kurduğu denetimle tüm topluma yaymaktır. Bahsedildiği gibi aileyi parçalayan İstanbul sözleşmesi ve sözleşmeyi savunanalar değil, erkek şiddeti ve bu şiddeti önlemek için oluşturulan sözleşmenin gereklerini yerine getirmeyenlerdir. İstanbul sözleşmesinin nefret diliyle beslenen ırkçı, gerici kesimlerce hedef alınmasının nedeni sözleşmenin ırk, renk, dil, din, siyasi veya başka tür görüş, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği, medeni hal, göçmenlik statüsü gibi nedenlerle hiçbir kesimin ayrımcılığa uğramamasını temin etmesidir.”
PİRHA/DERSİM
Yoruma kapalı.