Alevi Haber Ajansi

Demokratik Alevi Dernekleri’nden mücadele çağrısı: Zulümatı dağıtalım

PİRHA – Demokratik Alevi Dernekleri, gerçekleştirilen 2. Olağan Kongreden sonra açıklama yayınladı. Açıklamada, “Hakk diyen her yol hakikate götürür. Hakk diyen cümle aşk ehlini bir olup çerağ uyandırmaya, zulümatı dağıtmaya çağırıyoruz” ifadeleri yer aldı.

Demokratik Alevi Dernekleri, 2. Olağan Kongresini gerçekleştirmesine ilişkin açıklama yaparak mücadele çağrısında bulundu.

“Genel Kurulumuz, 20.05.2018 itibarıyla delegasyonumuz, demokratik kitle örgütleri, inanç kurumları, meslek odaları, sendikalar, basın, siyasi partiler, analarımızn ve pirlerimizin ve misafirlerimizin katılımı ve “Hakk aşkına, can darına, ikrarla geleceğe, barışa, umuda yol olacağız” şiarıyla coşkulu bir şekilde gerçekleştirilmiştir. Genel kurulumuz Harde Dewreşte ki tüm jiyar ve diyarlara, bu topraklarda kefensiz yatan canların anısına adanmıştır. Bu Genel Kurulumuzda da yolumuzun temel düsturları rehberimiz olmuştur” denilen açıklamada şunlar kaydedildi:

“Bu bağlamda diyoruz ki; Yol Ana’dır, Ana Mürşidi Kamillullahtır. Yola hizmet makamında olmak düsturu ile cümle anaların rehberliğinde ancak sorunlarımızı çözebiliriz. Nehaklığa bulaşmış erkek zulumatını kemalat narına çekebiliriz. Doğa, Hakk rızasının zuhur ettiği, cümle canın hakkının olduğu mekandır.
Talan, çerçi ve simsar ekonomisinin her şeyi kendine ve iktidarına hak gören yaklaşımını kabul etmiyoruz. Yaşamak, cümle varlığın rızası ile yaşamaktır. İlk taşı bizden bekleyenler artık beklemesinler. Hakk Yolda hakikat aşkı ile yürüyenler hanelerimizi diri tutacaktır. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız.
Nefsani iktidar arzusuyla insanlığı birbirine ve cümle varlığa düşman eden yaklaşımlar saraylarına köle arıyorlar. Hak yol evlatları üzerinden kin geliştirip zulüm yaratmak istiyorlar. Komşumuza düşman olmayacağız, kem söz söylemeyeceğiz ve komşumuzu sizin nefsi iktidarlarınıza kurban etmeyeceğiz. Canı, haneyi, komu, yolu korumak Hakk’ın emri rızasıdır.
Her kom cem u cıvat halindedir. Cem u cıvat, insan canının hak olanı bildiği ile yaşamasıdır. Kendini ifade etme ve yönetme biçimi yaşadığı toprağın halini bilenlerin hakkıdır. Tek merkezden yönetme ise nahakın işidir. Hakk Yol Alevileri için Yetmiş İki Millete bir nazardan bakmak düsturu esastır. Tekçiliği kabul etmiyoruz. Kendi yolunu çizemeyen komlar (toplumsallıklar) başkası ile ikrarlaşamaz. Yolumuzun esası ikrarlık ve rızalık üzerinedir.”

“DİYANET İŞLERİ DEĞİL PAYLAŞIM AĞINI KURALIM”

Diyanet’e tepki gösterilen açıklamada şunlar kaydedildi:

“Diyanet, (iktidar) işleri değil, İnayet bağını (iyilik, paylaşım) kuralım. Diyanet İşleri kurumlaşması, bir iktidar aracı olarak geleneksel İslam’ın toplumcu değerlerini tüketmektedir. İnayet hattı kurularak inançlara, halklara, paylaşım değerlerine riayet edecek toplumsal ve inanç dinamiklerinin eşit, rızalı temsiliyeti ile Türkiye halklarına ve inanç kimliklerine, dünyaya örnek olacak bir yaklaşım ortaya çıkarılmalıdır. Çünkü bizler Anadoluyuz, çünkü bizler Mezopotamyayız.”

“BARIŞMAK, BARIŞTIRMAK KEMALETTİR, BİLGELİKTİR”

Açıklamada barışın gerekliliğine ilişkin ise şunlar belirtildi:

“Savaş istemek, ikbalini savaşa bağlamak muktedirin varlık nedenidir ve muktedirler insandan biat ister, cümle canı köleleştirir. Barışmak, barıştırmak kemalettir, bilgeliktir. Hakk rızasını birlikte yaşıyoruz. Hakk rızası, cümle varlığın ikrarlığıdır. Yüz yıldır düşmanlıkla beslenen ise nahakın tarlasıdır. Halk içinde hırsız ve cahil sayılmıştır. Artık Anadolu, Mezopotamya daha çok silahı olmakla yaşam kuramaz. Ancak cümlesinin birbirine niyaz olacağı barışlara vesile olmakla dünyaya örnek olabilir. Gerisi hurafedir, başka bir iş bilmemektir, nazarımızda kıymeti yoktur.
Başta Ortadoğu olmak üzere, birçok coğrafyada ve Reya Heq Alevi coğrafyasında zulüm katmerleşerek devam etmektedir. İktidara bulaşmayan, ikrarlık ve rızalıkla yaşayan tüm Aşirlerin, halkların, inançların, mezheplerin, komların, mazlumların, mağdurların, rıskını gayretle kazanıp hakça pay etmek isteyenlerin malını, canını ve Hakk kapısı olan Ana Kadını ganimet sayan Nemrudi bir zihniyetle karşı karşıyayız. Rızasız yolun günümüzdeki hali olan Kapitalist-Emperyalist hegomonya ve yerellerdeki piyonları iktidarlarını sürdürebilmek için yarattıkları boğazlaşmaları halkların, inançların, mezheplerin çatışmasıymış gibi yansıtmaları ise tam bir aldatmacadır. Hakk Yol, bu zulümattan çıkışın Rıza hali olarak anlaşılması gereken Ana Yolu ile mümkün olabileceğini öngörür.
Her yolun, her işin başı edeptir. Edep ağızda küfür iken yol gidilmez. Bu gün kurnaz siyasetçiliğin geliştirdiği dil Ebu Leheb’in, Muaviye’nin dilidir. Hak Yol Alevileri olarak Hacı Bektaşı Veli’nin, FeqiyeTeyran’ın, Ebul Vefa’nın, Baba Tahir’in, Mevlana’nın dilini Şems donunda kendimize rehber biliriz. Sesini yükselterek, karşıtlık oluşturarak nahak küfre bulaşan muhalefeti de kabul etmiyoruz.”

“HAK YOLDA RIZIK; EMEĞİN PAYLAŞIM YOLUDUR”

Açıklama şöyle devam etti:

“Hak Yolda rızık (Ekonomi-Abori) ortak gelecek için emeğin paylaşım yoludur. Talan, çerçi ve simsar ekonomisi bizce değerlerini durmadan satan bir haldir. Lakin Türkiye kentleri talan edilerek halkın ortak emeği Mega Proje abartısıyla tekrar halka satılıyor. Rıskın var olma hali Silikon Vadilerinde açlıkla terbiyeyi önüne koymuş bir yoldadır.
Cümle cana Ana ve mekan olan tabiat ana, küresel ölçekte rızasız yolun talan ve yıkımına maruz kalmakta, zulmedilmektedir. Ocaklarımızın, kutsallarımızın coğrafyasında “tek tip iktidar alanı” uğruna insansızlaştırma, barajlar, orman yakmaları, madencilik faaliyetleri, süreklilik arz eden bombardımanlarla sürdürülen yıkım ise vahşet boyutlarına vardırılmıştır.
Yolumuz engin, çerağımız cümlesi ile ayandır. Bu mana ile bizleri fayda sağlama sığlığı ile azınlık olarak tanımlama akılsızlığını kabul etmediğimiz gibi, yaşadığımız yurtlar üzerinde hiçbir kavmin ya da inancın azınlık sayılması kabulümüz değildir. Ortak yurtlarda herkes eştir ve eşittir. Toprak mülkiyet değil, Hakk’ın göründüğü mekândır.
Zindan üretenler ancak zindan görürler. Toplumsal yaşamı ve tüm toplumu suçlu olarak gören anlayış, Nemrudi anlayıştır. Suç, suçlu olanın yarattığı bir durumdur. Hak Yolda birey suçlu değildir. Suçu görmeyen toplumdur. Hakk yasasında her can birbirinden sorumlu olup birbiri ile ikrarlık ve rızalık üzerine bağlıdır. Suçu yaratanlar kendini muktedir sayanlardır. Bu nedenle zindana sığınırlar. Zindanı kabul etmiyoruz. Hükmedenlerin sözü hak edenlerin sözü değildir.”

“RIZAYA DAYALI BİR YAŞAM CÜMLE CAN İÇİN HAKTIR”

Hakk Yolun aşkından, dilinden ve yüreğinden diyoruz ki;
İnsanlar ve dilleri Hakk aynasıdır, cana zulüm Hakk’a zulümdür. Doğumdan Hakk’a yürüyene kadar rızaya dayalı bir yaşam cümle can için Haktır.
Çar Anasır Hakkın varlığıdır, delilidir. Anasırlardan libasa bürünüp her bir alemde görünen de Hakk’tır. Kâinat Hakkın Cemalidir. Varlığı mülk gören, cümle cana zulmedip türleri, nesilleri yok eden anlayış ve yaklaşım nefsin iktidarıdır, rızasız yoldur.
Ana kadını ganimet sayan, zulmeden anlayış zulümattır. Yolumuz Mürşidi Kâmil’in yoludur, Mürşidi Kâmillullah ise Ana’dır. Anaların inancı, dirayeti ve hakikati ile aydınlık geleceklere revan olunur. Hakk doğuş ile ispat olur. Doğum kapısı olan Ana kadına yöneltilen her türlü şiddet ve mülkleştirmeyi ret ediyoruz.
Doğup gelen Hakk’tır, Hakk Masumu Paklardadır. Bu manada çocuklar Rıza Şehri’ni zahir kılan hakikatlerdir. Her çocuk, içine doğduğu ve Hakk aynası olan toplumsallığın hakikatiyle, diliyle yaşama, kemale erme hakkına sahiptir. Zulümat sürekleri pençelerini çocuklardan, geleceklerinden çekmelidir.
Hakikatın yüzü birdir. Bütün mektubatlar Hakikate varmak içindir. Hakk diyen her yol hakikate götürür. Hakk diyen cümle aşk ehlini bir olup çerağ uyandırmaya, zulümatı dağıtmaya çağırıyoruz.”

(HABER MERKEZİ)

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak