PİRHA- Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Genel Merkezi yazılı bir açıklama ile Alevi-Bektaşi kurumlarına seslenerek, Alevi birliğine çağrı yaptı. DAD, Muharrem ayında cemal cemale, cem olunmasını isteyerek, “Zaman kutsallarımıza karşı dara durmanın, Hak ve hakikat mücadelesini yürütmenin zamanıdır. El ele vererek, Birlik Meydanı’nda tek ses olma zamanıdır. Hak aynamız Xızır yardımcımızdır” dedi.
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Genel Merkezi “Alevi birliğine çağrımızdır” başlığıyla yazılı bir açıklama yaptı. Pandemi nedeniyle cemal cemale olunamadığına işaret eden DAD, “Cem olmazsak, sorunlara çözüm bulmak şurada kalsın, sorunları içinden çıkılmaz bir mecraya taşımanın sorumluları da oluruz” dedi.
Çok yoğun gündemler ve gelişmeler yaşandığına dikkat çekilen açıklamada cem olunamamasına vurgu yapıldı.
“Yola ikrar veren, ikrar ve rızalığı esas alan, birey toplum ve doğa rızalığını yaşamın kaynağı olarak kabul eden, bu uğurda gayret eden cümle canlara…
Bütün dünyayı saran pandemiden dolayı uzun süre oldu bir araya gelemedik. Cemal cemale gelip, cem olup birbirimizin darına durarak, yaşananlarla ilgili muhabbetimiz olmadı. Daha çok mekanik bir düzeyde sanal alemde dönem dönem muhabbet ettik.
Yaşanan süreçte çok yoğun ve hızlı gelişmeler oldu. Adeta yaşanan her anın bir tarih olduğu gerçekliği ile de karşı karşıyayız. An yoktur ki kutsallarımız tahrip edilmesin, Masum-u pak olan evlatlarımız nefessiz kalmasın, analarımızın havarları gökkubbeye ulaşmasın; emek, barış, insan hakları, demokrasi, Hak ve hakikat mücadelesi verenler baskıya, zulme, sürgüne, tutuklamalara uğramasın. Zaman, Xızır aklı ve gayretiyle bir araya gelip toplumsallığımızı inşa ederek, yaşatılan sorunları yerinde ve zamanında tartışıp, çözüm üreterek yol alma zamanıdır. Zamanın ruhu bunu bizden istemektedir. Yerinde ve zamanında çözüm alıcı müdahalelerde bulunmazsak, bekle gör pozisyonuna girersek, cem olmazsak, sorunlara çözüm bulmak şurada kalsın, sorunları içinden çıkılmaz bir mecraya taşımanın sorumluları da oluruz.”
“CEM OLUP DAHA KEMALETLİ BİR ŞEKİLDE ÇÖZEBİLİRLERDİ”
Düzgün Baba Cemevi bahçesindeki heykel tartışmasına değinilen açıklamada şunlar kaydedildi:
“Özellikle son dönemlerde Dersim Düzgün Bawa’da yaşanan sorun, karşılıklı bilgi edinmeden, araştırıp sormadan, sadece ve sadece durduğumuz yerden söz söyleyip cümle kurmanın, yaşananı dernekçilik hattı üzerinden çözmenin, Alevi camiasında yarattığı tartışma, itham etme ile ilgili yaşananlarda her birimizin sorumluluğu vardır. Bunca yaşanmışlık, bunca hakikat, bunca yol Piri, zakiri, okuyanı yazanı olan bir toplumda sorunun böyle gündemleşmesi bizim hakikatimize uygun olmadı.
Yaşananları yerinde zamanında, hak meydanında, Pir divanında, Düzgün Bawa’nın manevi huzurunda cem olunarak ikrarlaşmamız çağrısı, inancımızla ilgili bir çözüm önerisiydi. Kendi hakikatimiz esas alınarak sorunu çözmek istemiştik. Alevi pirleri, Alevi kurumları, kurumların inanç meclisleri, yöneticiler cem olup bu sorunu daha aklı selim, kemaletli bir şekilde çözebilirlerdi. Dünyada yaşananlarla ilgili cümle kurduğumuz bir dönemde, kendi içimizde meydana gelen bir sorunu yolumuzun erkanı ile çözememek bu gayreti gösterememek, geldiğimiz aşamayı bir daha düşünmemiz gerektiğini bize gösteriyor.”
“HACI BEKTAŞ VELİ’Yİ ANMA ETKİNLİKLERİ DOĞRUDAN TÜRK İSLAMCI AKILLA YAPILIYOR”
Munzur Gözelerinin zorda olduğunun belirtildiği açıklamada, Nehak anlayışın zulmü vurgulandı. Hacı Bektaş Veli’yi anma etkinliklerinin de dergaha gönül verenler, Alevi canların rızalarıyla, planlamasıyla, ruhsal ve bedensel ikrarlaşması ile değil, “resmi törenler”durumuna getirilerek devlet aklı ile anmalar yapıldığı belirtilerek şöyle devam edildi:
“Bugün de kutsalımız olan, bizi biz eden, darına durduğumuz, çocuklarımıza kirve tuttuğumuz, kutsal Munzur Gözeleri zordadır, saldırı, baskı ve zulüm altındadır. Başta Munzur Gözeleri olmak üzere, birçok Alevi coğrafyasında, farklı süreklere ait kutsal mekanlar çeşitli amaç ve söylemlerle rant alanına çevrilmekte, birçoğu uluslararası şirketlerin denetimine, işletmesine açılmaktadır. Bu yaşananlar Alevi hakikatini, tarihini, inancını, itikatini, kültürünü, toplumsal hafızasını yok etmeye yönelik bir hamledir. Kayıtsız kalmak, gayret etmemek, cümle kurmamak, el ele vererek bir araya gelmemek, cem olmamak, yaşanan bu yok oluşa ortak olmaktır. Bugün değilse ne zaman hak kelamını söyleyip, Nehak anlayışın zulmüne karşı duracağız. Yarın çok geç olabilir.
Yine her yıl Serçeşme Hacı Bektaşi Veli etkinlikleri, dergaha gönül verenler, Alevi canların rızalarıyla, planlamasıyla, ruhsal ve bedensel ikrarlaşması ile değil, doğrudan Türk İslamcı bir akılla, “resmi törenler”durumuna getirilerek devlet aklı ile anmalar düzenlenmektedir.
“GELİN MUHARREM AYINDA CEM OLALIM”
Türkiye’deki bütün Alevi-Bektaşi kurumlarına seslenen Demokratik Alevi Dernekleri, el ele el Hakk’a diyerek bütün bu yaşanmışlıklara karşı; Alevi dünyasının sesini duyurmak, Kerbela’da direnen inanç gerçekliğinin manevi huzurunda, masum u pakların hakkı için, cemal cemale gelelim” diyerek şunları kaydetti:
“Önerimizdir, Türkiye’deki bütün Alevi-Bektaşi kurumlarına, diasporada örgütlü bulunan Alevi kurumlarına, emek, barış, demokrasi, insan hakları mücadelesi veren bütün müsahip kurumlara, farklılıklarla bir arada ikrar ve rızalığı esas alarak yaşamayı, gayret etmeyi ilke edilenlere, çocuklarına yaşanabilir bir ülke, onurlu bir gelecek bırakmak isteyenleredir. Gelin bu kutsal ayda (Muharrem ayında), bu ayın sonunda Hak meydanında, Pir divanında, Anakadın kemaleti ile kutsallarımızın darında cem olalım. El ele El Hakk’a diyerek bütün bu yaşanmışlıklara karşı; Alevi dünyasının sesini duyurmak, Kerbela’da direnen inanç gerçekliğinin manevi huzurunda, masum u pakların hakkı için, cemal cemale gelelim. İnancımızı yok etmeye çalışan Nehak zihniyetlere karşı, hakikatle buluşalım. Zaman kutsallarımıza karşı dara durmanın, Hak ve hakikat mücadelesini yürütmenin zamanıdır. El ele vererek, Birlik Meydanı’nda tek ses olma zamanıdır.
Mekan rızasız, zaman sahipsiz, mazlum çaresiz değildir. Hak aynamız Xızır yardımcımızdır.”
PİRHA/ İSTANBUL
Yoruma kapalı.