HDP’nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş ile Edirne Cezaevi’nde görüşen Muharrem İnce, Demirtaş’ın kendisine “Diğer adaylara da söylersen sevinirim. Ben buradayım, siz geziyorsunuz. Bütün adaylar sırayla bir hafta hapiste yatsınlar, adil olsun” dediğini söyledi.CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, Selahattin Demirtaş’la görüşmesinin ardından Cumhuriyet’ten Aykut Küçükkaya’ya konuştu.

Demirtaş’la bir saat süren samimi ve içten bir görüşme yaptıklarını söyleyen İnce, “Dedi ki bir önerim var… ‘Diğer adaylara da söylersen sevinirim’ dedi.

‘Nedir’ dedim, ‘ben buradayım, siz geziyorsunuz’ dedi. Bütün adaylar sırayla bir hafta hapiste yatsınlar’ dedi. ‘Benim yerime birer hafta yatsınlar adil olsun’ dedi. Espri yeteneğinden ve moralinden bir şey kaybetmemiş onu gördüm, başarılar diledi” dedi.

İnce, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı kast ederek, devrisabık yaratmak derdinde olmadıklarını vurguladı: “Çoluk çocuğuyla torunlarıyla birlikte yaşasın. Biz bağımsız bir yargı tesis ediyoruz. Bu bağımsız yargı Sayın Erdoğan’ı da yargılamak isterse yargılar, beni de yargılamak isterse yargılar, o yargının işi. Düğme ilikleyen, ayağa kalkan bir yargı olmayacak. Bunu yaptırmayacağız.” İnce, Erdoğan’ın saat 21.00’e randevu vermesi üzerine Edirne’deki mitinginin hemen ardından İstanbul yoluna koyuldu. Biz de kendisine eşlik ettik. İnce’nin sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:

– Edirne’deki mitingi nasıl buldunuz?

Ben Edirne’de bu meydanı defalarca gördüm. Bana söylenen 77 Ecevit mitingiyle kıyaslanabilecek tek mitingin bu olduğu. Sokakta olağanüstü bir ilgi olduğunu görüyorum ve Sayın Erdoğan’ın telaş içinde olduğunu biliyorum…

– Türk kamuoyu son 24 saatte TAMAM mesajına kilitlendi… ‘Erdoğan telaş içinde’ dediniz. Neyin telaşı?

Bence hiç telaşa gerek yok. Bizim derdimiz devrisabık yaratmak değil. Bizim derdimiz intikam almak değil. Sayın Erdoğan’ın üç dönemi vardı. Çıraklık dönemi vardı. Kalfalık dönemi vardı. Ustalık dönemi vardı, kendi tabiriyle. Şimdi Sayın Erdoğan gönül huzuruyla emeklilik dönemine geçebilir.

Derdimiz bu, emeklilik dönemine geçsin. Metal yorgunluğu değil, metal paslanması o. Metal paslanmış artık. Bu dikiş tutmaz. Burada bir yenileşmeye ihtiyacı var. Türkiye’nin yeni vizyoner bir anlayışa, yeni bir isme, yeni bir bakış açısına, demokrasiye, hukuk devletine özgürlüklere kavuşması lazım.

Türkiye’nin burada ekonomisini düzeltecek, eğitimini düzeltecek yeni kadrolara, yeni heyecanlara ihtiyaç var. Umutları tazelemeye ihtiyaç var. Ben sokakta bunu görüyorum. Sayın Erdoğan’ın da Ak Parti’nin de telaş yapmasına gerek yok. Demokrasi böyle bir şeydir. Bir gün gidersiniz, gidince dünyanın sonu gelmez. Az önce de söyledim. Devrisabık yaratmak derdinde değiliz.

Çoluk çocuğuyla torunlarıyla birlikte yaşasın. Biz bağımsız bir yargı tesis ediyoruz. Bu bağımsız yargı Sayın Erdoğan’ı da yargılamak isterse yargılar, beni de yargılamak isterse yargılar, o yargının işi. Düğme ilikleyen, ayağa kalkan bir yargı olmayacak. Bunu yaptırmayacağız.

Bir bütünlük içerisinde yarışıyoruz. Sayın Kesici, Sayın Büyükerşen, Sayın Şener bunu birlikte yapıyoruz, birlikte başarıyoruz. Daha yeni isimler olacak. Arkadaşlarımı yıpratmasınlar, haklarında kötü şeyler söylemesinler diye şimdi platformlara çıkartmıyoruz. İleriki günlerde, çok çeşitli arkadaşlarımız, çok farklı kesimlerde arkadaşlarımız o platformlarda desteklerini açıklayacaklar. Bunu kazanacağız, kuşkumuz yok.

– Bugün Demirtaş ile olan görüşmeniz nasıl geçti?

Dedi ki bir önerim var… ‘Diğer adaylara da söylersen sevinirim’ dedi. ‘Nedir’ dedim, ‘ben buradayım, siz geziyorsunuz’ dedi. Bütün adaylar sırayla bir hafta hapiste yatsınlar’ dedi. ‘Benim yerime birer hafta yatsınlar adil olsun’ dedi. Espri yeteneğinden ve moralinden bir şey kaybetmemiş onu gördüm, başarılar diledi. Ben kendisine başarılar diledim, çay içtik, sohbet ettik.

– Bir saate yakın sürdü sanırım…

Evet evet…

– Siz ikinci turda muhalefeten kim Erdoğan’ın karşısına çıkarsa o adayı destekleyeceğim dediniz. Siz kalırsanız, Demirtaş’tan öyle bir hava edinebildiniz mi?

Ben birinci turda seçimi kazanacağım, buna inanıyorum. Sayın Karamollaoğlu’na da, sayın Akşener’e de, sayın Demirtaş’a da başarılar diledim. Biraz sonra da Erdoğan’a başarılar dileyeceğim.

– Ona bir mesajınız var mı, neler konuşacaksınız?

Ona anlatmadan size anlatırsam haksızlık olur.