PİRHA- Suriye’yi yöneten HTŞ ve SMO güçlerinin Alevi kadınlara yönelik soykırım saldırılarını kınayan DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, “Bu insanlık suçuna karşı biz kadınlar hem Türkiye’de hem Ortadoğu’da hem de tüm dünyada Alevi kadınların sesi olmalıyız, bu sesi herkese ulaştırmamız gerekiyor” diye konuştu.
Suriye’nin batısındaki Lazkiye, Dera, Humus ve Tartus kentlerinde HTŞ’ye bağlı gruplar, SMO ve IŞİD’in, Alevileri hedef aldığı saldırılarda binlerce sivil katledildi, binlercesi ise alıkonuldu veya yerlerinden edildi. Bu saldırılardan en çok etkilenen kesim ise kadınlar ve çocuklar oldu. Soykırım saldırıları devam ederken son bir ayda çok sayıda kadın, çeteler tarafından kaçırıldı.
DEM Parti Diyarbakır Milletvekili ve aynı zamanda DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, Suriye’de yaşanan gelişmelere ve Alevi Katliamı’na dair PİRHA’ya konuştu.
Suriye’de oluşacak rejimin demokratik bir rejim olması gerektiğini ifade eden Türkoğlu, demokratik Suriye’nin inşasında kadınların irade olarak bu süreçlere dahil olabilmesinin önemli olduğuna vurgu yaptı.
“ALEVİ KADINLARA YÖNELİK SOYKIRIM POLİTİKASI DEVREYE KONULDU”
HTŞ’nin tekçi zihniyet kodlarıyla yeni bir rejim inşa etmek isteğini söyleyen Halide Türkoğlu, akabinde Aleviler ve diğer farklı kimliklere yönelik saldırıların geliştirildiğini belirtti. Türkoğlu, “DEM Parti Kadın Meclisi olarak bizlerde Suriye’de yaşanan gelişmeleri yakından takip ediyoruz. HTŞ’nin yönetime gelmesiyle birlikte yönetim tartışmaları başladı ve tekçi bir zihniyet inşa edilmeye çalışılıyor. Bunu inşa ederken ne yazık ki Alevilere, farklı kimlik ve inançlara yönelik saldırılar da aynı koldan ilerliyor. HTŞ’ye bağlı güçlerin sivillere yönelik katliamları, Alevi kadınlara yönelik soykırım politikaları devreye koyduğunu görmek gerekiyor” dedi.
DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu, Suriye’de oluşacak rejimin ilk günden itibaren demokratik bir rejim olması gerektiğini, Suriye’deki kadim halkların her birinin temsiliyetinin, irade olmasının ve bu süreçlere kadınların dahil olabilmesinin önemine dikkat çekerek, Suriye’deki kadın örgütlerinin çağrısı da bu yönde olduğunu vurguladı.
HTŞ yönetiminin tam tersini kendinden önceki yönetim gibi yani ulus-devlet aklının tekçi kodlarıyla saldırılarını soykırım politikasına götüren bir süreci de başlattığının altını çizen Türkoğlu, “Suriye’de yaşayan her bir kadınla dayanışma içerisinde olduğumuzu, kadınlara yönelik şiddeti kabul etmediğimizi, soykırım politikalarını reddettiğimizi ve mücadele edeceğimizi belirtiyoruz” diye konuştu.
“ALEVİ KADINLARIN SESİ OLMALIYIZ”
Demokratikleşmeyen bir Suriye’de herkesin soykırım tehdidiyle karşı karşıya kalması anlamına geldiğine dikkat çeken Halide Türkoğlu, ülkede ve dünyadaki kadın örgütlerinin Alevi kadınların sesi olması çağrısında bulunarak şunları ifade etti:
“Orada yaşanan her gelişme bugün Türkiye’deki Kürt kadınları da etkiyen gelişmeler. halkların, inançların, kimliklerin irade olabildiği bir Rojava modeli de var. Ancak karşısındaki rejim tamda bu modelin karşısına duran ama aslında pratiğiyle birlikte halkları, kadınları tehdit olarak gören bir rejim anlayışı var. O anlamıyla da Suriye’de halklar da, kadınlar da bu rejime karşı kimliğini, temel haklarını savunduğu haklı bir mücadele yürütüyor. Bunun üzerinde HTŞ’nin bir şiddet rejimi olarak örgütlenmesinden ziyade bu şiddet rejimine karşı birlikte mücadele etmek lazım. Türkiye’de demokratik mücadeleyi nasıl ki hep birlikte yürütmeye, Alevi kadınlarla birlikte bu mücadele hattını büyütmeye çalışıyorsak Suriye’de Kürtler, Aleviler, Dürziler, Süryaniler, Çerkesler her biri kimlikleri, inançlarıyla özne olduğunu bir demokratik Suriye için herkesin mücadele etmesi lazım. Demokratikleşmeyen bir Suriye aslında herkesin soykırım ile karşı karşıya kalması demektir. Şiddet sarmalının artması demektir. HTŞ’ye bağlı güçlerin uyguladığı şiddet politikalarını kabul etmiyoruz, kınıyoruz, İnsanlık suçu işleniyor. Bu insanlık suçuna karşı biz kadınlar hem Türkiye’de hem Ortadoğu’da hem de tüm dünyada Alevi kadınların sesi olmalıyız, bu sesi herkese ulaştırmamız gerekiyor.”
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.