Alevi Haber Ajansi

Dede/Zakir Etcioğlu: Sazı, ninemin semah el ritimleriyle öğrenerek zakir oldum-VİDEO

PİRHA- Kara Yağmurlu Ocağı Yol Hizmetkarlarından Zakir Tarık Etcioğlu, Ocakzade bir aileden geldiğini belirterek, sazla deyişleri çalmayı ninesinin semah el ritm hareketleriyle öğrendiğini söyledi. Yürütülen bir cemde zakirin olmaması nedeniyle o gün zakirliğe başladığını belirten Etcioğlu, zakir olmak isteyenlerin öncelikle dede ve analarla birlikte muhabbete katılıp pişmesi gerektiğini vurguladı. 

Kara Yağmurlu Ocağı Yol Hizmetkarı aynı zamanda Fethiye Alevi Kültür Derneği Cemevi Yönetim Kurulu üyesi Tarık Etcioğlu, zakirlik de yapıyor. Etcioğlu, zakirlik sürecine dair PİRHA‘nın sorularını yanıtladı.

Sazla küçük yaşlarda tanıştığını söyleyen Tarık Etcioğlu, “Türkmen çocuğuyuz, Abdal çocuğuyuz. Bizim abdallar genellikle müzisyenlikle uğraşırlar. Özellikle bu yörede de Abdallar müzisyenlikle uğraşıyorlar. Davul, bağlama, zurna halk müziği tarzında. Tabii dedelerimin yanına gidiyorum, enstrüman var, kaset çalar var. Ustalarımızın söylemiş olduğu türküler, deyişler, nefesler var. Hüzünleniyoruz. Gerek nenemin söylediği türküler, yapmış olduğu ağıtlar olsun, gerekse bu tarzda deyişlerimiz, nefeslerimiz olsun bende aşinalık oluştu” dedi.

“BABAM SAZ ÇALMAZDI DEDELERİM ÇALARDI”

Babasının herhangi bir enstrüman kullanmadığını belirten Etcioğlu, dedelerinin enstrüman çaldığını kaydetti. Etcioğlu, “Bir gün babam bana saz almış getirmiş, uzun saplı bir bağlama. Benim görmeyeceğim bir yere saklamış, yılbaşında sürpriz yapacak. Tabii ki sazın kokusunu aldık. Bir gün sonra bana saz verilecek ama ben bir gün önce sazı görüyorum, seslenmedim. Bir gün sonra sazı babamdan alınca çok sevinmiştim, çok mutlu olmuştum” diye konuştu.

“SAZI, EBEMİN (ANNEANNE) EL RİTİMLERİYLE ÖĞRENDİM”

Saz çalmasına anneannesinin vesile olduğunu belirten Etcioğlu, o süreci şu sözlerle anlattı:

“Ben saz çalarım dedim, teybe bastım. Teyipten bir sesler geliyor ama o sesleri ben yakalayamıyorum. Akabinde ninem/anneannem beni yanına çağırdı ‘semah çal oğlum’ dedi. Eliyle ritim vererek, semah havalarını söyledi. Semah havalarıyla ilk saza başladım. Ebem söylerdi ben çalmaya çalışırdım. Anneanneye biz ebe deriz. Ebem sayesinde gerçekten de deyişlere, semahlara aşina oldum, onlarla kendimi pekiştirdim.”

“CEMİ CEM YAPAN ZAKİRLERDİR

Sazıyla deyiş ve nefesleri çaldığını ifade eden Etcioğlu, “Cemlerde elimizden geldiği kadar bizler de katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Bizim yolumuzda cemlerde dede rehber çok önemli ama cemleri cem yapan zakirlerimizdir. Çünkü 7 ulu ozanın sözleri bizde gerçekten vazgeçilmez birer anayasanın maddeleri gibidir. Onların sözleri sazın tınısıyla bizi mest eder. Biz de sadece müzik dinlemek için sazı dinlemeyiz” ifadelerini kullandı.

“7 ULU OZANIN VERDİĞİ NASİHATLAR BİZLER İÇİN KUTSALDIR

“Deyişlerimiz, nefeslerimiz saz eşliğinde bize sunulduğunda biz anlarız ki 7 Ulu Ozanımız bize bir nasihatte bulunuyor. Bizler için bu öğütler kutsaldır, o yüzden zakirlik gerçekten çok önemlidir” diyen Tarık Etcioğlu, şöyle devam etti:

“Yeni yetişmek isteyen veya genç nesillere söylüyorum. En azından 3 nefes bir duazı-imam çalmayı tüm gençlerimiz, kızlarımız, çocuklarımız hepsi öğrensin. Çünkü saz bizim için kutsaldır. Bizim dile gelmeyişimizi dillendiren, bizim yaşantımızı anlatandır.

“SAZ ALEVİ KÜLTÜRÜNÜN İLERİYE TAŞINMASINDA EN ÖNEMLİ SİMGEDİR”

Evet, her dede saz çalamıyor lakin saz çalan nefes söyleyen dedelerimiz, üstatlarımız her zaman başımızın tacı. Sadece dedelerin sazını çalması değil, canların da zakirlik yapmada katkıda bulunmaları hem kültürümüzün ileriye taşımasında çok büyük rol oynar, hem de gerçekten de bu nefesleri söylerken yaşıyorsunuz, yaşarken de Alevi kimliğiniz, aydın kimliğiniz işte o zaman ön plana çıkıyor. Çünkü burada şunu yapacaksın, bunu yapacaksın, yapmayacaksın diye bir şey söylemiyorlar, bize nasihat veriyor. Kerbela’dan tutun da bugüne kadar olan bir duruşu simgeliyor.”

“HER ZAMAN PİR SULTANLAR GİBİ DURUŞUMUZ OLMALI”

Pir Sultan Abdal’ın “Bizim itlerimiz bile haram yemez” sözünü hatırlatan Etcioğlu, “Bizim duruşumuzu sergileyendir bağlamalar, topuzlar, üç telliler, 5 telliler. Bunlar bizim duruşumuzdur, duruşumuzu da dile getirme metodudur” dedi.

“CEMDE ZAKİR OLMAYINCA YAPMAK ZORUNDA KALDIM”

Zakirliğe nasıl başladığını da anlatan Etcioğlu, “Saz çaldığım için zakir ol, dediler. Ben de, zakirlik zor iş herkesin yapacağı bir görev değil, ben kapıcı olayım dedim. İkinci bir şık yoksa öyle zakir olayım, dedim. Canlar ‘sen nefesleri, ağıtlarımızı çalabiliyorsun, hizmetin zakirlik’ olsun dediler. Allah eyvallah dedim. Zakir olarak 30 yaşındaydım. Zakirlik sadece saz çalıp nefes söylemek değil. Bundan dolayı zakir olacak canlarımız öncelikle 7 ulu ozanımızı tanıması gerekiyor. O ateşin çıktığı yerde ateşin nasıl harlandığını öğrenmesi, kendisinin de ateşte biraz yanması lazım, pişmesi lazım” şeklinde konuştu.

“ZAKİR OLACAK CANLAR; DEDELERİMİZLE, ANALARIMIZLA MUHABBETLERDE BULUNMALI”

Tarık Etcioğlu, “Zakir olmak isteyenlerin, cemlerde, o küçük muhabbetlerde o deyişlerin nasıl söylendiğini, nasıl duyguya büründüğünü görmeleri lazım. Analarımızı, dedelerimizi görmeleri, oradaki zakirlerimizle, oradaki canlarımızla aynı sofraya oturmaları lazım ki acıysa acıyı, tatlıysa tatlıyı hem o sofrada birlikte tatması, hem de hissettiğini de vermesi gerekir” diye kaydetti.

Cebrail ARSLAN/MUĞLA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak