PİRHA-87 yıl önce Elazığ Buğday Meydanı’nda idam edilen Seyit Rıza ve yoldaşları DAD İstanbul Şubesi tarafından anıldı. Anmada, katliamcı zihniyetin günümüzde de değişmediğinin altı çizildi.
87 yıl önce Dersim’in önde gelenleri, seyitleri, Seyd Rıza, Wusênê Seydi, Aliye Mirzê Sili, Hesen Ağa, Findik Ağa, Resik Uşen ve Hesenê Ivraimê, Ankara’dan özel görevle gönderilen İhsan Sabri Çağlayangil’in denetiminde yapılan yasadışı bir mahkeme neticesinde Elazığ Buğday Meydanı’nda idam edildiler.
İdam edilişlerinin 87. yılında Seyit Rıza ve yoldaşları Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) İstanbul Şubesi’nin Gazi Cemevi’nde yaptığı program ile anıldı.
Anmaya, DAD Eş Başkanı Kadriye Doğan ve Mehmet Kömür panelist olarak katılırken, Zakir Ali Ekber Gül deyişler söyledi. Anma, DAD İstanbul Şubesi Eş Başkanı Berna Güzel’in açılış konuşması ile başladı. Pir Aziz Güler, Haşim Kızılveren, Mehmet Doğan çerağ uyandırması ve lokma gülbangları ile devam etti. Saygı duruşunun ardından, sinevizyon gösterimi yapıldı.
“TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN DERSİMLE İLGİLİ ARŞİVLERİ HENÜZ AÇILMADI”
DAD Eş Başkanı Kadriye Doğan, “Katliamda kaybettiğimiz canların acısı yüreğimizde, Dersim ile ilgili söylenmedik, yazılıp çizilmedik ne kaldı söyleyeceğiz ama daha çok şey kaldı. Türkiye Cumhuriyeti’nin Dersimle ilgili arşivleri henüz açılmadı. Bedel ödedik, Firik Dede’nin nasihati kendi hakikatimiz ile buluşmaktır. Hakikatimiz toprağımız, hakikatimiz inancımızdır” dedi.
“KÜRTLERE VE KIZILBAŞLARA REVA GÖRÜLEN BU POLİTİKALAR DEĞİŞMEDİ”
Araştırmacı- Yazar Mehmet Kömür ise şunları ifade etti:
“Yaşadığımız topraklarda, her ne kadar kavramlar değişse de zihniyet hiçbir zaman değişmedi. Birçok şey değişse de Kürtlere ve Kızılbaşlara reva görülen bu politikalar değişmedi. Yaşadıklarımıza baktığımızda olayın sonuçlarını görüyoruz. Çünkü coğrafya baştan başa boşaltıldı. Bugün İstanbul’un ya da Türkiye’nin herhangi bir metropolündeki Dersimlilerin sayısı şu an Dersimde yaşayanların sayısından fazla ise, Avrupa’da keza yaşayan Dersimlilerin sayısı bugün Türkiye’de yaşayanların sayısından daha fazladır. Bu da aslında kültürel soykırım ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor. Biz genelde katliamlarda bir direniş damarından söz ederiz ama Dersimde bir ihanet damarı var biz bunu konuşmayız. Bölgedeki aşiretlere baktığımız zaman birçok hak arama mücadelesinin kendi içindeki çelişkiler ile bastırıldığını biliyoruz. Sorun aslında kendi iç yapımızda, kendi birliğimizi, kendi dirliğimizi koruyamadığımız için bugün bu durumdayız. Yoksa devlet işini yapıyor, sistem işini yapıyor. Kesinlikle mekanımızla ikrarlaşmamız lazım, yüzümüzü coğrafyaya dönmemiz lazım.”
Panelistlerin sunumunun ardından zakirler deyişler okudu. Lokmaların pay edilmesinin ardından ise panel sona erdi.
PİRHA/İSTANBUL
Yoruma kapalı.