PİRHA- 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle mesaj yayınlayan DAD Eş Genel Başkanı Saime Topçu, “Alevi kadın mücadelesi bugün belki çok yeterli bir noktada olmayabilir ama bir uyanış mevcut. Hak, hukuk arayışı, haksızlığa ve zulme itiraz hali ve mücadelesi çok kıymetlidir” diyerek, “inancımızla örgütleneceğiz, direncimizle özgürleşeceğiz” şiarıyla alanlarda olacaklarını belirtti.
Demokratik Alevi Derneği Eş Genel Başkanı Saime Topçu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle mesaj yayınladı.
Yayınlanan mesajda “Hak ve hakikat arayışında canlarını çerağ yapıp karanlığı aydınlatan hak ve hakikat uğrunda Hakk’a yürüyen kadın canların anılarının önünde saygıyla eğiliyorum” diyen Topçu şunları ifade etti:
“İnsanlık tarihine de baktığımızda, özellikle Neolitik Kültür ile beraber toprağı işleyen, tohumu saklayan, bitkilerin dilini bilen, ilk terbiyeci, besleyici, evren ile iletişim kuran, keramet sahibi, ilk zakir, tedavi ettiren kainat ile empati kuran, toplumsalın varlık nedenidir. Bu bakımdan, ana kemaleti, ananın gayreti, tarım ve hayvancılığın gelişmesinde son derece önemlidir. Aleviliğin temel kavramlarına bakıldığında ağırlıklı olarak ana kemaleti ile ilgilidir. Kadim tarihlerden günümüze kadar hakikat ve özgürlük arayışında olmak, aynı zamanda umut etmekle olmuştur. En zor anında insanın yanında olan Meryem, Venüs ve Afrodit, kıbleyi temsil eden Kibele, koruyan kollayan star eden, kollarının altına alan İştar, Muhammet Mustafa’ya en zor anında kemaleti ile yetişen Hatice, Aliyel Murteza’ya nurunu veren Fatma, Kerbela’da asla zulme boyun eğmeyen Zeynep, ve Güruhu Naciye’yi oluşturan bütün analar aynı zamanda Hızır aklını da devriye etmişlerdir.”
“KADINLAR ÖZ SAVUNMALARINI GELİŞTİRMELİ”
“Reya Haq inancına göre Yol kadınla başlar ve kadınla biter. Kadın doğum kapısıdır, Hakk bu kapıdan teceli eder” diyen Topçu, “Kadına bir sürü sorumluluk verilmiştir ve inanç gereği eşitlik ilkesi esastır. Fakat bugün böyle olmadığı gibi, Yol’da ciddi asimilasyon ve dejenerasyon da mevcuttur. Erilleşen bir Aleviliğe doğru yol almaya başlamıştır. Bu da cumhuriyet modernetisiyle aslında ocak düsturunun sekteye uğramasıyla köylerden kentlere göçle başlayan bir yolculukla devam ediyor” dedi.
Topçu, “Alevi kadının bugünkü konuma nasıl düşürüldüğünün hakikatini görülmesi ve bunun giderilmesi ancak kadın kendi hakikatiyle yeniden buluşmasıyla ve yüzleşmesiyle mümkündür” diyerek sözlerine şöyle devam etti:
“Kadın hak etiği yeri bulduğunda hakikat yeniden insanlığın aynası olacaktır. Bu noktada da inancımızın, kültürümüzün ve dilimizin tekrar kendi hakikatiyle buluşmasıyla mümkündür. Alevi kadın mücadelesi bugün belki çok yeterli bir noktada olmayabilir ama bir uyanış mevcut. Hak, hukuk arayışı, haksızlığa, zulme itiraz hali ve mücadeledeki gayreti de çok kıymetlidir. Bugün dünyada dalga dalga yayılan bir kadın direnişi mevcut bu da bizi umutlandırıyor. Şili’deki bir kadının sorunu da, Afrika’daki bir kadının sorunu da, Ortadoğu’da Ezidi ve Kürt bir kadının sorunu, Karadeniz’li Laz, Çerkez bir kadının sorunu da, batıda Türk bir kadınının sorunu da ortak sorunumuz olmalı ve birbirimizi sahiplenip ortaklaşmalıyız. Kadınlar kendi öz savunmalarını geliştirmeli ve hep birlikte hareket etmeliyiz.”
“‘GÜLİSTAN DOKU NEREDE?’ DİYE SORMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
“Reya Haq inancına göre rızasız olan her şey tacizdir, tecavüzdür” diyen Topçu, “Kadın cinayetleri ve tacizleri politiktir. Bugün yargı bile trajikomik kararlar vermekte, indirim adı altında adeta katilleri ödüllendirmektedir. Çünkü caydırıcı hukuki bir karşılık yok maalesef” dedi.
Son olarak Dersim’de dil, kültür, inanç boyutuyla derinleşen bir asimilasyon politikasının olduğuna işaret eden Topçu, şunları belirtti:
“Özelikle kadınlar, gençler ve çocuklar üzerinde ciddi bir yozlaşma ve dejenerasyon politikaları kendisini dayatıyor. Dersim’de hala ikrarlı, inançlı Yol süren kadınlar var ve bundan korkuyorlar. Bu çok net ortadadır. İnancımızda mihman Alidir. Maalesef ki mihmanımızı koruyamadık. Dersim Üniversitesi’nde öğrenci olan ve 5 Ocak’tan bu yana kayıp Gülistan Doku’dan hiçbir haber yok ve akıbetiyle ilgili kamuoyuna net bir açıklama yapılmadı. Dersim dört tarafı kalekollarla çevrili ve her yerde mobese kameraları var. Nasıl oluyor da bulamıyorlar. Bu düşündürücü. Sizlerin huzurunda tekrar soruyoruz; Gülistan nerede? Her gün de sormalıyız. Sormalıyız ki başka Gülistan vakaları yaşanmasın. Bizler de Demokratik Alevi Kadın Meclisi olarak bunun takipçisiyiz. 8 Mart’ta alanlarda olacağız ve hak ve hakikat arayışımızı sürdürmede ısrarcı olacağız. Kadın hakikatin kendisidir, “inancımızla örgütleneceğiz, direncimizle özgürleşeceğiz” şiarıyla alanlarda olacağız.”
(HABER MERKEZİ)
Yoruma kapalı.