Alevi Haber Ajansi

Cumhuriyet Davasının 3. duruşması görülüyor; gazeteciler ve hukukçulardan açıklama-VİDEO

PİRHA – Cumhuriyet gazetesi davasının 3. Duruşması bugün Çağlayan Adliyesi’nde görülmeye başladı. Adliye önünde basın açıklaması yapan gazeteciler ve hukukçular gazetecilerin serbest bırakılmalarını talep ettiler.

Haberin Videosu

Cumhuriyet gazetesi çalışanlarının yargılandığı davaya birçok CHP ve HDP milletvekillerinin yanı sıra gazeteciler, hukukçular ve Cumhuriyet Gazetesi okurları destek verdi.

“Herkes için adalet”, “Savunmaya özgürlük herkes için adalet” ve üzerinde tutuklu gazeteciler Ahmet Şık, Kadri Gürsel, Emre İper, Akın Atalay, Murat Sabuncu’nun fotoğraflarının bulunduğu “Gazetecilere özgürlük” yazılı pankartların açıldığı basın açıklamasında “Cumhuriyet susmaz”, “Gazetecilik suç değildir”, “Özgür basın susturulamaz”, “İfade özgürlüğü engellenemez” dövizleri taşındı.

“ARKADAŞLARIMIZIN GAZETECİLİĞİNE TANIĞIZ”

Cumhuriyet Davası Koordinasyonu adına basın açıklamasını yapan gazeteci Faruk Eren, daha ilk duruşmadan iddianamenin çökmesine rağmen gazetecilerin cezaevinde tutulmalarında ısrar edildiğini vurguladı. 160’tan fazla gazeteciyi tutuklayan Türkiye’nin dünyadaki en büyük gazeteci hapishanesi durumuna geldiğini kaydeden Eren, “Bizler arkadaşlarımızın gazeteciliğinin tanığıyız. Onların yaptıkları haberler, yazdıkları yazılar nedeniyle tutuklandıklarını biliyoruz” dedi.

“HABER VERMEK, ALMAK VE HABER OLMAK HAKTIR”

Basına yapılan baskılara dikkat çeken Eren, gazetecilerin hapishanede tutulması için her duruşmada yeni bahaneler uydurulduğunu, dışarıda kalan gazetecilerin her şeye rağmen halkın haber alma hakkı için, basın özgürlüğü ve demokrasi için hakikati dillendirmeye devam ettiğini belirtti. Türkiye’yi karanlıktan kurtaracak olanın hakikatin ışığı olduğunu söyleyen Eren, “Bu ışık da özgür gazetecilerin ve haber alma hakkına sahip çıkanların ellerindedir. Haber vermek, haber almak ve haber olmak haktır. Basın özgürlüğü önündeki engellere son verilsin” ifadelerini kullandı.

“NURİYE VE SEMİH’İN AVUKATLIĞINI YAPTIKLARI İÇİN TUTUKLANDILAR

Eren’in ardından hukuk kurumları adına basın metnini okuyan avukat Yaprak Türkmen, 1 yılı aşkın bir süredir devam eden OHAL’in muhaliflere yönelik bir cadı avına dönüştüğünü belirtti. Açlık grevinin 201. Gününde olan eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya değinen Türkmen, eğitimcilerin siyasi bir kararla tutuklandıklarını ve taleplerini karşılanması yerine ölümle karşı karşıya getirildiklerini kaydetti. Halkın Hukuk Bürosu’na yapılan baskınla 14 avukatın gözaltına alınarak 9 gün boyunca bu avukatlara sistematik işkence uygulayanların hala görev başında olduklarını söyleyen Türkmen, avukatların ise sadece mesleklerini icra edip Nuriye ve Semih’in avukatlığını yaptıkları için tutuklandıklarını belirtti.

“NURİYE VE SEMİH’İ SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Savunma mesleğinin en ileri aşamasında olunduğunu vurgulayan Türkmen, avukatların avukatlık yapma tarzlarına ve müvekkillerini seçme haklarına hiçbir muktedirin karışamayacağını kaydetti. Er ya da geç bugünün iktidarı ve güç sahiplerinin de savunma makamına ve avukatlara ihtiyaç duyacaklarını ifade eden Türkmen, Nuriye ve Semih’i savunmaya devam edeceklerini vurguladı.

“EN ÇOK TUTUKLU GAZETECİ TÜRKİYE’DE”

Bir konuşma yapan Ercan Karakaş, haksız ve hukuksuz bir şekilde devam eden tutuklamaların son bulmasını ve buradan tutuklu olan gazetecilerle birlikte ayrılmayı talep ettiklerini belirtti.

Dünyanın hiçbir yerinde gazetecilerin gazetecilik yaptıkları için yargılanmadıklarını söyleyen Karakaş, Türkiye’nin Çin’den sonra  en çok gazetecinin tutuklu bulunduğu ülke olduğunu kaydetti. Hak, hukuk ve adalet diyenlerin tutuklanmalarına evet demeyeceklerini ifade eden Karakaş, açlık grevinde olan tutuklu eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın haksız bir şekilde işlerinden edildiklerini ve bu haksızlığa karşı tepkilerini dile getirmek için açlık grevine başladıklarını bunun için de gözaltına alındıklarını kaydetti.

Eğitimcilerin tutuklanan avukatlarına “Neden bunların avukatlığını yapıyorsunuz?” diye sorulduğunu söyleyen Karakaş, yasalara göre avukat tutamayanlara baronun avukat atadığını ve bu avukatlara “Niye bunların avukatlığını yapıyorsunuz?” diye bir şeyin sorulamayacağını vurguladı. Türkye’nin hukuk devleti rotasından çıkarılmasını kabul etmediklerini belirten Karakaş, gazeteciler için oluşturulan bu dayanışmanın devam etmesini istediklerini de ekledi.

“BALONLAR GÖZALTINDA”

Cumhuriyet Davası Koordinasyonu’ndan edebiyatçı Ayşegül Tözeren, tutuklu gazetecilere özgürlük taleplerini sanatsal bir eylemle dile getirmek için iki tane devasa balon getirerek adliye avlusunda uçurmayı planladıklarını ancak balonların akrep tarafından gözaltına alındığını ve balonların şu anda gözaltında kayıp olduğunu söyledi.

İsmet SEFER/Suay ABAK

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak