PİRHA- Yenimahalle Kent Konseyi Kadın Meclisi, “Laiklik, din dersi, ÇEDES” başlıklı panel düzenledi. PSAKD Genel Başkanı Cuma Erçe, laiklik konusunda tüm toplumun özünü dara çekmesi gerektiğini vurgulayarak “İzmir’de miting gerçekleştirdik. ‘Türkiye laiktir laik kalacak’ diyenler o mitinge katılmadılar. Hatta ‘Eşit yurttaşlık’ bölücülüktür dediler” eleştirisini yaptı.
Yenimahalle Kent Konseyi Kadın Meclisi, düzenlediği panelde “Laiklik, din dersi, ÇEDES” başlıklarını tartışmaya açtı.
Sinan Bengier Tiyatro Salonunda yapılan panelde Veli-Der Ankara Şube Başkanı Hülya Daran Deveci ile Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Cuma Erçe konuşmacı oldu.
Yenimahalle Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Alime Güney’in moderatörlüğünü yaptığı panele veliler ve eğitimcilerin ilgisi yoğun oldu.
“ÇEDES’E KARŞI DİLEKÇELER HAZIRLADIK”
Panelin ilk konuşmacısı Hülya Daran Deveci, okullara imam atama projesi olan ÇEDES’in tehlikelerine değinerek, siyasal iktidarın yeni bir nesil yaratma amacında olduğunu vurguladı. Deveci, Milli Eğitim Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı arasında imzalanan ÇEDES protokolünün laikliğe aykırı olduğunu belirterek şu konuşmayı yaptı:
“ÇEDES projesi dolayısıyla Anayasa’ya ve Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne de aykırı. Ama yine de bu uygulamayı hayata geçirmeye çalışıyorlar. Bu proje, öğrencileri baştan sona karanlığa sevk edecek, tarikatlara çocuklarımızı teslim edecek. Okulların ÇEDES’e ihtiyacı mı var? Zaten 2 ders zorunlu din dersi vardı, ayrıca zorunlu seçmeli din dersi olarak 2 saat daha eklendi. Okullarda temizlikçi dahi yokken, eğitime bütçe ayrılmazken halkın parası Diyanete gönderiliyor. Veli-Der olarak 1 öğün ücretsiz yemek ve içme suyu talebimiz varken asıl ihtiyaçlara odaklanılmıyor. Öğrenciler okullarda aç, susuz eğitim görüyor. Demek ki ÇEDES projesi bir ihtiyaç değil. Peki ne yapacağız? Çocuklarımızı izinlerimiz dışında bir yere götüremezler. Bunun için de dilekçeler hazırladık, okullara bunları sunacağız. Eğitimin çok önemli iki unsuru var; birincisi eğitimin dincileşmesi, diğeri ise eğitimin ticarileşmesi.”
“ÇEDES’TEN DAHA TEHLİKELİ BİR MESELE VAR!”
Panelin diğer konuşmacısı PSAKD Genel Başkanı Cuma Erçe ise laiklik konusunda tüm toplumun özünü dara çekmesi gerektiğini söyleyerek şu konuşmayı yaptı:
“Örneğin İzmir’de bir miting gerçekleştirdik. ‘Türkiye laiktir laik kalacak’ diyenler o mitinge katılmadılar. Hatta ‘Eşit yurttaşlık’ bölücülüktür dediler. Vergilerle imam maaşı ödenen bir ülkede laiklik olur mu? Ülkede farklı inanç kimliklerine yönelik din ve vicdan özgürlüğü var mı? O zaman hiç korkmadan özümüzü dara çekelim. Körü körüne bağlanmak doğru değil, ülkeyi doğru tariflemeliyiz. Şimdi ÇEDES’e geldik. Ancak ÇEDES, var olan problemler içerisinde deryada bir damladır. Daha bu sene başında seçmeli din dersi zorunlu dersi haline getirildi. Demek ki ÇEDES’ten daha tehlikeli bir mesele var. Örneğin karma eğitimin, cuma günlerinin tatil olunmasının, burka giyinilmesinin tartışmaya açılması, katillerin affedilmesi, siyasilerin sorgusuzca içeride tutulması… Siyasal ve ekonomik krizin ışığında Türkiye tipi şeriat işliyor. Örneğin Menzil’de, Fatih’te…
2 yıl önce Diyanet Akademisi oylaması Mecliste sıfır ret ile kabul edildi. Şu an tartıştığımız meselelerin temeli o yasayla ilgili. Laiklik meselesinin artık sadece Alevilerin meselesi olmadığı ile yüzleşmek zorundayız. Bütün dostlarımız anlamalı ki laiklik mücadelesi hepimizin mücadelesinin ortasına oturtulmalı.
Kindar ve dindar nesilden kasıtları ne? Hrant Dink’i öldürebilen, Madımak’ta canlarımızı 15 bin kişi ile yakabilen, kadınları katleden bir kindarlık bu. Türk, Hanefi ve erkeğin egemen olduğu bir sistemi yaratma derdindeler.”
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.