PİRHA- İlk olarak 1993 yılında İmranlı Kültür ve Dayanışma Derneği tarafından çıkarılan Çit dergisi, uzun bir aradan sonra yeniden yayın hayatına döndü. Derginin Yazı İşleri Müdürü Namık Kemal Kaya, “Kapitalist sistemin, toplumu asimilasyona uğrattığı süreçleri değerlendirdiğimizde sanat, kültür, tarih ve edebiyatla bir karşı duruş olmasını istedik” dedi.
Ankara’da kurulan İmranlı Kültür ve Dayanışma Derneği’nin yayın organı Çit, ilk olarak 1993 yılında çıktı. İki yılda altı sayı basılan derginin ömrü pek ileriye götürülemedi. Dernek faaliyetleri de duraksayınca Çit dergisi tam 25 yıl raflarda kaldı. Derginin Yazı İşleri Müdürü Namık Kemal Kaya, ‘Çit’ isminin tarihsel bir isim olduğunun altını çizerek “Çit, Kızılırmak’ın doğduğu Kızıldağ’dan, yani İmranlı sınırından başlayıp Zara’ya kadar olan ırmak boyuna verilen addır. Çit ismi Osmanlı kaynaklarında da yer almaktadır” bilgisini verdi.
25 YILIN ARDINDAN GELEN 7. SAYI!
Çit dergisi 25 yıllık sessizliğin ardından yedinci sayısı ile yeniden okuyucusu ile buluştu. Aynı zamanda ülke genelindeki birçok cemevinin tasarımcısı da olan Mimar Namık Kemal Kaya, derginin yeniden yayın hayatına başlama serüveni hakkında şunları söyledi:
“1993 yılında Ankara’da İmralı Kültür ve Dayanışma Derneği’ni (İMDER) kurduk. Özellikle kapitalist sistemin neo-liberal politikaları doğrultusunda toplumu asimilasyona uğrattığı süreçleri değerlendirdiğimizde sanat, kültür, tarih ve edebiyatla bir karşı duruş olmasını istediğimiz bir süreci örgütlemek istedik. İmranlı önemli bir coğrafyadır. acheter levitraÇit dergisi aslında Ankara’da kurulan İMDER’in yayın organı olarak çıktı. ÇİT’in beş adet normal sayı, 1 tane de özel sayı olmak üzere 1993’ten 1996’ya kadar toplamda 6 sayısı mevcut. Daha sonra hayat koşullarından ötürü biz bu çalışmayı sürdüremedik. Sonrasında nereye gidersek gidelim önümüze hep Çit çıktı. Çünkü o süreçte toplumu oldukça etkileyen bir dergi olmuştu. Bu süreçte de arkadaşlarımızla oturup yine dergiyi çıkartma yönünde bir karar aldık. Şu anda Ankara’daki İMDER örgütsel faaliyetlerini yürütmüyor ama biz Çit dergisini sürdürmeyi planlıyoruz. İkinci yayın hayatına başlarken 7. sayı bir anlamda ilk sayımız oldu. Yılda 2 sayı çıkartmayı planlıyoruz.”
“AMACIMIZ, KİMLİĞİMİZE SAHİP ÇIKMAK YÖNÜNDE”
Namık Kemal Kaya, dergi içeriği hakkında ise şu bilgileri paylaştı:
“Bizim tamamen mevcut sistemle sorunumuz var. Yani kapitalist sistem özellikle neo-liberal politikalarla 1970 yılından sonra klasik liberal özgürlüklerden elini çekti. Dolayısıyla toplumu parçalayıp, bölüp yönetmek gibi kendisine bir hedef koymuş. Ve etnik kimlikler, inançlar üzerinden politikalar üretmeye başladı. Çünkü bu politikalarla toplumları daha rahat yönetebiliyor. Ki iktidarın bugün kullandığı ayrıştırıcı dil, tam da bahsettiğimiz dildir. Bizler, kimlik ve inanç üzerinden yapılan politikaların doğru olmadığını, bu topraklarda zengin kültürlerin yaşadığını, kadim bir Anadolu coğrafyasına sahip olduğumuzun özellikle altını çizme istiyoruz. Çit her ne kadar ki İMDER’den çıkmış olsa da sadece o bölgeye sahip çıkan bir dergi değil. Bizim çıkış amacımız, kendi kültürümüze, değerlerimize, inancımıza, kimliğimize sahip çıkmaktır. Onun için de derginin içerisinde farklı diller de mevcut. Dergi içeriğini tarih, kültür, sanat ve edebiyat olarak yazdık ama bunun haricinde doğaya ve sağlığa da yer veriyoruz. İçeriğini biraz daha da genişleteceğiz. İnsanlığa ve doğaya karşı yapılan bütün hukuksuzluklara karşı duruyoruz. Yani bu derginin dili, kimliği, duruşu ve politikası aslında bunun üzerine kurulu olacak.”
“ÇİT, NE KADAR DEĞER VARSA HEPSİNE SAHİP ÇIKMAYA ADAYDIR”
Namık Kemal Kaya, Çit dergisinin bölgeye has yaşanmışlıkları belgelerle okuyucuya aktaracağına da vurgu yaptı. Kaya, derginin ömrünün uzatılması konusunda okuyucunun da çaba sarf etmesi gerektiğini belirterek şöyle devam etti:
“Her sayımızda önde gelen köylerimizi tanıtmayı amaçlıyoruz. O köye ait bütün değerlerin tarihsel dökümanlarla yazılı hale gelmesini istiyoruz. Bu sadece İmranlı ile sınırlı olmayacak. Zara’ya, Divriği’ye sonrasına Sivas’ın sınırlarının dışına çıkmaya başlayacağız. Ama bunu sağlayabilmemiz için toplumun bize tekrar Çit’i çıkarmamız için bir talepte olması gerekiyor. Çit dergisinin Türkiye’de yaşayan bütün kültürlerin sahip çıkması gereke bir dergi olmasını amaçlıyoruz. Evet, özünü İmranlı’dan almış ve oradaki değerlerle çıkmıştır. Ancak Çit dergisi, Türkiye’de ne kadar değer varsa hepsine sahip çıkmaya adaydır.”
“SÖZLÜ EDEBİYATTAN ÇOKÇA FAYDALANDIK AMA…”
Namık Kemal Kaya, dergide Alevi inancına dair de yazıların olacağını aktardı. “Aleviler bu dergide özellikle temeli olmayan iddialar değil de yazılı kaynaklara dayalı inançlarını göreceklerdir” diyerek şunları söyledi:
“Birtakım araştırmalar yayınlayacağız. Yazılı kaynaklardan yola çıkarak yapılan araştırmaları belgeleri ile birlikte ortaya koyan, yazarları toplumla buluşturarak Aleviliğin kendi özüne sahip çıkılmasını istiyoruz. Tarih boyunca sözlü edebiyattan çokça faydalandık ama geldiğimiz çağda artık bunun yeterli olmadığını görüyoruz. Kente göçle birlikte çocuklarımıza inancımızı aktarmanın söz ile çok yeterli olmayacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla bilgileri yazılı kaynak haline getirmek gerekiyor. Bu kaynakların da herkesin evine girmesi gerekiyor. Bu yapılabilir, bilgiyi gençlerimize ulaştırabilirsek kendi özlerine sahip çıkma olanağını yakalamış olacaklardır.”
Namık Kemal Kaya, son olarak Çit dergisine internet üzerinden ulaşılabileceğini söyleyerek şu bilgiyi paylaştı:
“Okuyucu, Çit dergisine hem Avrupa’da hem de Türkiye’deki temsilciliklerimizden ulaşabilir. Bilginin çok hızlı tüketildiği bir süreçten geçiyoruz, elbette ki bir web sayfamız da var ve derginin bazı yazılarını da web sayfasına koyduk. Ama bundan sonraki süreçte derginin sayısı çıktıktan sonra makaleleri web sayfasına koyacağız. Çünkü önce derginin insanlara ulaşmasını istiyoruz.”
Eren GÜVEN/ANKARA
Yoruma kapalı.