CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Yüksek Öğretime Geçiş sistemiyle ilgili TBMM Başkanlığına meclis araştırması için önerge verdi.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Yüksek Öğretime Geçiş sistemiyle ilgili TBMM Başkanlığına meclis araştırması için önerge verdi.
Üniversiteye girişte bu yıl ilk kez uygulanan Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nın (YKS) üç oturum halinde 30 Haziran ve 1 Temmuz 2018 tarihlerinde gerçekleştiğini belirten Ağbaba, “YÖK tarafından alelacele değiştirilen sınav sisteminin sonuçlarına göre, 2 milyon 260 bin öğrencinin sınavı geçerli sayılmıştır. 511 bin öğrenci ise sınavın ilk oturumu olan Temel Yeterlilik Testinde (TYT) 150 puan barajını geçemeyerek elenmiştir. 41 bin öğrenci YÖK’ün 0,5 ham puan yani yarım net sınırını bile aşamayarak sıfır çekmiştir. Sınavın ikinci oturumunda ise sayısal bölümü öğrencilerinin yüzde 65’i, sözel bölümü öğrencilerinin yüzde 25’i, eşit ağırlık bölümü öğrencilerinin ise yarısı baraj altında kalmıştır” dedi.
Ağbaba, ÖSYM tarafından uygulanan sınavın sonuçlarına göre sayısal, eşit ağırlık ve sözel puan türlerinde 500 tam puana ulaşan öğrenci sayısının sadece 1 olduğunu, dil bölümünde sınava giren 109.593 öğrenciden 500 tam puan alabilen öğrenci sayısının ise 5 olduğunu kaydetti.
300 BİN ADAYIN PUANLARI HESAPLANMADI
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ağbaba araştırma önergesinde “Üniversite giriş sistemiyle ilgili ortaya çıkan bir diğer sorun ise adayların ikinci oturum için yatırdığı sınav ücretidir. İlk oturumda 150 puan barajını aşamayan yaklaşık 300 bin öğrencinin ikinci oturumda puanları hesaplanmamıştır. Barajı geçemeyen adaylar ikinci oturuma, ilk oturumdaki puanlarını bilmeden girmiştir. Yaklaşık 300 bin aday, ikinci oturum için 50 TL’lik sınav ücreti ödemiştir ancak bu adayların puanları hesaplanmamıştır. Barajı geçemeyen adaylardan yaklaşık 15 milyon TL toplanmıştır. Sınava giren öğrenciler için asıl sorun sınavın ikinci bölümünde ortaya çıkmıştır. Sayısal puanı hesaplanan 1 milyon 248 bin öğrenciden yalnızca 428 bini 180 puan barajını aşmıştır. Özet olarak, sayısal puanı hesaplanan öğrencilerin 3’te ikisi baraj altında kalarak elenmiştir. Sözel puanı hesaplanan 1 milyon 226 bin öğrenciden sadece 904 bini barajı geçmiştir, yani sözel bölümü öğrencilerinin yüzde 25’i sistem dışında kalmıştır. Eşit ağırlık puanı hesaplanan 1 milyon 489 bin öğrenciden ise sadece 735 bini barajı aşabilmiştir” ifadelerini kullandı.
“GENÇLERİMİZ 40 SORUDAN 4’ÜNÜ YAPABİLİYOR”
Öğrencilerin sınav türlerinden yaptıkları netlerin içler acısı olduğunu kaydeden Veli Ağbaba, şunları belirtti:
“Tüm öğrencilerin girmesi zorunlu tutulan ilk oturum sınavı TYT’de sınavı geçerli olan 2 milyon 260 bin 273 aday, Türkçe testinde 40 soruda 16.179 ortalama, sosyal bilimler testinde 20 soruda 6.003 ortalama, temel matematik testinde 40 soruda 5.642 ortalama, fen bilimleri testinde 20 soruda 2.828 ortalama yapabildi. Sınavın ikinci oturumu olan Alan Yeterlilik Testi’ne (AYT) girip sınavı geçerli kabul edilen öğrencilerin özellikle fen bilimleri testlerinde aldıkları puanlar ülke genelinde çok düşük seviyededir. Öyle ki; matematik testinde 40 soruda ortalama 3.923, fizik testinde 14 soruda 0.467 ortalama, kimya testinde 13 soruda 1.109 ortalama, biyoloji testinde 13 soruda 1.669 ortalama kayda geçmiştir. Son yıllarda üniversiteye giriş sınavlarında alınan sonuçlarda önemli bir düşüş gözlemlenmiştir. Öyle ki; 2016 yılında ana dilimiz olan Türkçe’de 19,1 ortalamaya sahipken 2018 yılında 16.1 ortalamaya gerilemiş durumdayız. Yine 2016 yılında temel matematik testinde 40 soruda 7.8 ortalamaya sahipken, 2017 yılında 5.1 ortalamaya gerilemiş, daha sonra 2018 yılı sonuçlarına göre ise temel matematik testinde 3.8 ortalamaya gerilemiş görülmektedir.”
EĞİTİMCİLERİ EZEN, VELİYİ PARALI EĞİTİME SÜRÜKLEYEN BİR SİSTEM
Ağbaba araştırma önergesinin son bölümünde şu görüşlere yer verdi:
“Yıllar içinde eğitimdeki başarı oranında önemli bir gerileme yaşanmaktadır, öğrencilerimiz gördükleri derslerde %50 başarıya bile ulaşamamıştır. Eğitimde yaşanan bu gerileme ile ilgili iyileştirici bir uygulama gözlemlenmemiştir. Eğitim sistemi öğrencileri sürekli bir yarış içine sokan, her yıl değişen sistemler ile eğitimcileri ezen, velileri paralı eğitime ve özel ders almaya zorlayan bir hal almıştır. Türk eğitim sistemi başarısında yıllar içinde gözlemlenen düşüşün sebepleri, öğrencilerin yüksek eğitime geçiş sisteminde yaşadıkları sorunların araştırılması ve sistemin paydaşları ile değerlendirilmesi gerekmektedir.”
Yoruma kapalı.