Alevi Haber Ajansi

‘Cemevleri saldırganına ‘Akli dengesi yerinde değil’ raporu verilmesi çok manidar’-VİDEO

PİRHA – HDP Milletvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Kemal Bülbül, dört Alevi kurumuna yönelik saldırının ardından oluşturulan iddianameye tepki gösterdi. Saldırgan hakkında “Akıl sağlığı yerinde değildir” raporunun çıkarılmasını eleştiren vekiller, “Bu, sistematik olarak bu ülkede Aleviliğin yok sayılması sürecinin bir parçasıdır” dedi. Vekiller, 30 Ocak’ta yapılacak duruşmaya da katılım çağrısı yaptılar. 

Ankara’da Türkmen Alevi Bektaşi Derneği, Şahı Merdan Cemevi, Sivas Divriği Gökçebel Derneği ve Ana Fatma Cemevi’ne yönelik 30 Temmuz 2022’de gerçekleştirilen saldırıya ilişkin soruşturma tamamlandı.

Şüpheliler Ahmet Ozan K, Baver G. ve Çağdaş Can B.’nin 30 Ocak’ta yargılamasına başlanacak. Saldırıda mağdur olan cemevi yönetimlerine ise iddianamede yer verilmedi.

“SALDIRIYLA AKP POLİTİKALARINI BİR BİRİNDEN AYRI ELE ALAMAYIZ”

Gelişmelere ilişkin Halkların Demokratik Partisi Milletvekillerinden de eleştiri geldi.

Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, iddianamede, Ahmet Ozan K.’nin akli dengesinin yerinde olmadığına dair uzman görüşüne karşılık “Aklı yerinde olmayan biri İzmir’den kalkıp, Ankara’ya gelip eş zamanlı olarak neden Alevileri hedef aldı?” diye sordu.

Koçyiğit, mevcut devlet anlayışı içerisinde “Aleviliğin kabul görmemesi” durumunun olduğunu belirterek şunları söyledi:

“Failin çok hızlı bir şekilde yakalandığı açıklanmıştı ancak geldiğimiz süre açısından baktığımızda aslında Alevilere dönük sistematik saldırılar devam ediyor. Alevilerin yaşadığı en temel hak ihlallerinin kaynağı bizzat devletin kendisidir. Bu anlamıyla kişilerin yaptığı saldırıların ötesinde sistemin, Alevileri yok sayma gibi bir temel sorunu var. İşte AKP-MHP oyları ile torba yasa içerisinde cemevleri ile ilgili bir düzenleme yapıldı. Bir inancı dernek statüsüne indirgemek amacıyla adımlar atıldı. Kamuoyunun bütün tepkilerine rağmen bunlar yapıldı. Onun için bizler, mevcut saldırıyla AKP politikalarını asla birbirinden ayrı ele alamayız. Çünkü bu ülkede sadece Sünniliği ve onun da Hanefi mezhebini makbul kabul eden ve onun dışında kalan bütün inançları hedefe koyan bir dili benimsiyorlar. Bu da tabii ki Alevilere dönük nefret suçlarının artmasına neden oluyor.”

“’AKLİ DENGESİ YERİNDE DEĞİLDİR’ ŞEKLİNDE RAPOR VERİLMESİ ÇOK MANİDAR”

Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, nefret suçu kanununun çıkarılması gerektiğini vurgulayarak sözlerini şu cümlelerle sürdürdü:

“Yani herhangi bir toplumsal kesime, kimliğinden dolayı saldırıya uğrayanların nefret suçu kapsamına girmesini ve bunun da ağır cezada yargılanması gerektiği ifade ediyoruz. Ama ne yazık ki örnek olayda da olduğu gibi bunlar sanki çok münferit olaylarmış gibi bir yaklaşım var. Kişinin akli dengesi yerinde değildir raporu verilmiş olması çok manidardır. Aklı yerinde olmayan biri İzmir’den kalkıp, Ankara’ya gelip eş zamanlı olarak niye bu saldırıları yaptı? Neden Alevileri hedef aldı? Bu konuda Adalet Bakanlığının, hükümetin süreci aydınlatmaya dönük de bir yaklaşımı olmadığını görüyoruz. Ne yazık ki bu ilk değil. AKP iktidarı boyunca Alevilerin nasıl hedef haline getirildiğini, evlerinin halen bu yüzyılda dahi çarpı işareti ile hedeflendiğine bizzat tanığız. Bu suçların böylesine işlenmesinin temelinde cezasızlık politikası yatıyor. İktidar aslında şu garantiyi veriyor; ‘Sen Alevileri öldürürsen, Alevilere yönelik suç işlersen sana bir şey olmaz’ gibi bir algı yaratıyor. Tarihte bunun örnekleriyle dolu. Meselenin temelinde Alevilerin eşit yurttaşlık talebinin görmezden gelinmesi ve en nihayetinde Alevilere yönelik suçların da cezasız bırakılması gibi bir yaklaşım ile karşı karşıyayız. Ankara’da yapılan münferit bir olay değildir. Bu sistematik olarak bu ülkede Aleviliğin yok sayılması, Aleviliğin inkar edilmesi, Aleviliğin asimile edilmesi, Aleviliğin devletin Aleviliği haline getirilmesi sürecinin bir parçasıdır. O anlamıyla yargı bunun bir ayağını, iktidar-siyaset bir başka ayağını oluşturuyor. 30 Ocak tarihinde herkesi mahkemeye davet ediyorum.”

“SUÇLUYU AKLAMA ÇABASI”

HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül de hazırlanan iddianameye ilişkin eleştiri sunan bir diğer isim oldu. Alevilere yönelik saldırılarda cezasızlık politikası uygulandığının altını çizen Bülbül şunları söyledi:

“Alevi toplumuna, inancına, kurumlarına yapılan sistematik saldırılar için devletin sistematik cezasızlık politikası ne yazık ki devam ediyor. Bu utanç verici bir durum. 2021 30 Temmuz’unda Yas-ı Kerbela orucunda Ankara’da üç Alevi kurumuna saldırı yapan kişi tutuklandı. Bu kişi hakkında akli dengesinin yerinde olmadığı şeklinde rapor verilmiş. Bu bir tür suçluyu aklama çabasıdır.

Bugüne kadar sürecin savsatılmış olması bir yana, bu kişi hakkında cezasızlık politikasının uygulanacak olması ise sistemin, AKP-MHP iktidarının ve geleneksel devlet anlayışının konuya bakışını gösteriyor. Biliyorsunuz 2010 yılından bu yana Adıyaman’dan başlayarak neredeyse Türkiye genelinde işaretlenmedik kapımız, evimiz kalmadı. Buna dair ne kimse hakkında bir soruşturma açıldı ne herhangi bir kimse gözaltına alındı ne de tutuklandı. Aynı şekilde bireysel olarak yapılan saldırılar ki bu bireysellikler kesinlikle münferit değildir. Sistemin AKP-MHP hükümetinin kalıcı yerleşik zihniyetidir. Alevi toplumuna karşı bir nefret politikası sistematik olarak AKP-MHP’de geleneksel devlet anlayışında da devam ediyor. Biz bunu kınıyoruz. Bu kişinin bir an önce cezalandırılması gerekir. Zira ortada somut bir suç var. Alevi inanç kurumuna saldırı, işlenmiş bir nefret suçu var. Bunu kabul edebilmemiz mümkün değil. 30 Ocak’ta yapılacak olan duruşmada eğer bu rapor gerekçe gösterilirse, bu ilgili kişiye tanzim edilirse AKP-MHP hükümetinin bu suçun ortağı, bu suçu onayladığı anlamına geliyor.”

PİRHA/ANKARA

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak