PİRHA- HEDEP İstanbul Milletvekili Celal Fırat Meclis’te Alevilere uygulanan asimilasyon politikaları ve Alevi yurttaşlarının yaşadığı sorunlara dikkat çekti. Fırat, “Alevilik inancı ve bu inancın mensuplarını yok saymaya devam eden bu zihniyet Kültür ve Turizm Bakanlığı adı altında bir başkanlık kurarak kendi Alevilerini üretmeye gayret ediyor” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) İstanbul Milletvekili Celal Fırat, Alevilerin yaşadığı sıkıntıları ve Alevilere uygulanan asimilasyon politikalarını meclis gündemine taşıdı.
“ALEVİ VE KÜRT VATANDAŞLAR ÜZERİNDE ASİMİLASYON POLİTİKALARI UYGULANMAKTA”
Celal Fırat, iktidarın 21. Yüzyılda cemevlerini ibadethane olarak görmeyerek Alevileri yok saydığına işaret ederek, “eşit vatandaşlık adına çıkarılmış bir anayasa hükümetlerin adaletsizliklerini sınırlandıramamışsa, insanlık gururunu, insana yakışacak erdemi koruyamamışsa buna sesimizi elbette ki çıkaracağız. Bugün özellikle Alevi ve Kürt vatandaşlarımızın üzerinde asimilasyon uygulamaktadır. Bu uydurma politikalarla tüm toplum tekleştirilmek istenilmektedir. Hukuk devleti, eşit vatandaşlık tanımlarını hak ve adalet ilkesi üzerinden neden yapamıyoruz? Maalesef devlet her şeye bir kılıf uydurarak Alevi toplumunu ve tüm diğer farklı toplum kesimlerini asimile etmeye gayret ediyor. Düşünün ki 21. Yüzyıldayız, devlet Alevilerin cemevlerini ibadet olarak kabul etmiyor” dedi.
“İKTİDAR BAŞKANLIK KURARAK KENDİ ALEVİLERİNİ ÜRETMEYE ÇALIŞIYOR”
“Bir empati yapalım lütfen, bir Sünni köyüne cemevi yapılsa tepkiniz ne olur?” diye soran Fırat, konuşmasına şöyle devam etti:
“21. Yüzyılda Alevi köylerine cami yapıyor. Biz hiçbir inancı tarif etmediğimiz gibi bizlere de bir tarif uydurulmasına rızalık göstermeyiz. Alevilik inancı ve bu inancın mensuplarını yok saymaya devam eden bu zihniyet, Kültür ve Turizm Bakanlığı adı altında bir başkanlık kurarak kendi Alevilerini üretmeye gayret ediyor. Bizim inancımız yetmiş iki millete aynı nazarla bakan, ocak sistemiyle rıza ilişkisidir. Yolumuz rızalık üzerine kurulmuştur. İnancımızın sınırları, kanunlar ya da kararnameler ile değil, toplumsal rızalık esası ile kendini ifade etmiştir.
Şah-ı Merdan Ali’ye sormuşlar, ‘Bir devletin dili ne olmalı?’ diye ‘Adalet olmalı’ demiş. Şu an bütün toplumun ve ülkemizin bu kavrama gerçekten ihtiyacı olduğunu acı bir şekilde görüyoruz. Devlet eşit vatandaşlık ve laiklik ilkesini lafta bırakıyor. Devlet, inanç ve ibadethanelerimizi kabul etmiyor. Bu hakkımızı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne adeta sürgün ediyor.”
“KAMUSAL ALANLARA ALEVİLERİ KATLEDENLERİN İSİMLERİ VERİLİYOR”
Devlet’in Alevi inanç önderleri olan dedelere dede demediğini hatırlatan Milletvekili Fırat, “Bilirkişi damgasıyla yeşil pasaport veriyor. İbadethanelerimizi ticaret olarak görüyor. Temel ihtiyaçları olan su, elektrik, doğal gaz için tahsilata geliyor. Ya da bu hizmetleri keserek Alevileri cezalandırıyor. Kamusal alanlara Alevileri katledenlerin isimleri vererek Alevilere gözdağı veriyor. Okullarda Alevi çocuklarına zorunlu din dersini dayatıyor. Yaşanan ekonomik, toplumsal, kültürel sorunlar, haksızlıklar, toplumsal hareketlerin başlama nedenleridir. Tarih boyunca çıkan toplumsal hareketlerde, Alevi katliamları üzerinde tüm farklı toplumlara gözdağı verilmiştir. Bunu alışkanlık haline getiren devletin kendisidir. Kısacası bu ülkede Alevi olmak zordur. Biz bu ülkede Aleviler vardır demeye devam edeceğiz sevgili dostlar” diye ekledi.
PİRHA/ANKARA
Yoruma kapalı.