Alevi Haber Ajansi

Buldan: Muhalefet cesur ve demokratik bir duruş sergilemelidir

PİRHA- HDP’nin iki sürecek olan Kadın Meclisi Konferansı başladı. konferansta konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, “ Biz kadınlar her kesimden bir araya gelen kadınlar olarak ortak mücadelenin öneminin farkındayız. Bu farkındalıkla, farklılıklarımızla birlikte; eşitlik için, adalet için, demokrasi için ortak bir mücadelede buluşma zamanıdır” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, iki gün sürecek olan 4’üncü Olağan Kadın Konferansı başladı.

‘Özgürlükte ısrarlı, mücadelede kararlıyız’ sloganıyla düzenlenen konferans, İnşaat Mühendisleri Odası’nın (İMO) Ankara’daki şubesinde bulunan konferans salonunda gerçekleştiriliyor.

Konferansın gerçekleştirildiği salona Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk’un fotoğrafının yer aldığı ‘Kadın hasta tutsaklar onurumuzdur’, katledilen Deniz Poyraz’ın fotoğrafının yer aldığı ‘Deniz Poyraz Ölümsüzdür’, ‘Özgürlükte ısrarlı mücadelede kararlıyız’, ‘Eş başkanlık mor çizgimizdir’, ‘Kadın yoksulluğuna hayır’ ve ‘İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz’ pankartları asıldı.

Konferansa 300 kadın delegenin yanı sıra, Eş Genel Başkan Pervin Buldan, Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, milletvekilleri, il eş başkanları, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş sözcüsü Esengül Demir, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) Sözcüsü Sevtap Akdağ Karahalı, Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Ayşe Erdem, Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun Öneren, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Canan Yüce, Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad -TJA) ve Barış Anneleri katıldı.

Kadınların halay ve zılgıtlarıyla başlayan konferansta, ilk olarak divan üyeleri seçildi. Sonrasında sinevizyon gösterimi yapıldı.

“AYSEL DOĞAN BİZ KADINLARA GÜÇLÜ BİR MÜCADELE MİRASI BIRAKARAK ARAMIZDAN AYRILDI”

Konferansın açılış konuşmasını yapan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan kadınların yüz yıllardır vermiş olduğu mücadeleye değinerek, “Bu yürüyüşün ilk adımlarını atan ve kadın mücadelesinin güçlenerek, büyüyerek bugünlere ulaşmasını sağlayan cezaevleri ve sürgündeki bütün kadın yoldaşlarımıza buradan en güçlü sevgi ve saygılarımı gönderiyorum, onları kucaklıyorum. Bu mücadeleye soluk katarken yaşamını yitirmiş bütün kadınları saygıyla anıyorum. Kadın mücadelemizin ilk neferlerinden olan ve geçen hafta sonsuzluğa uğurladığımız sevgili Aysel Doğan’ı bir kez daha saygı ve sevgiyle anıyorum. Aysel Doğan hiçbir şartta, koşulda hiçbir zulme boyun eğmedi biat etmedi. Onun hayatı her zaman direniş ve mücadeleydi. Biz kadınlara güçlü bir mücadele mirası bırakarak ayrıldı aramızdan. O göremedi fakat ömrünü adadığı barışın elçisi olan Aysel Doğan’a o büyük ve onurlu barışı mutlaka ama mutlaka gerçekleştireceğimizin sözünü buradan bir kez daha veriyorum” şeklinde konuştu.

“BUGÜN İTİBARİYLE HER İKİ KADINDAN BİRİ İŞSİZ”

Buldan, ekonomi ve cinsiyet eşitsizliğinin yanı sıra şiddet ve suç oranlarındaki artışa dikkat çekerek sözlerine şöyle devam etti:

“Yoksulluk ve açlık giderek derinleşmektedir. Kurdukları tekçi erkek sistemleri ile mafya, yolsuzluk, soygun ve yağma düzenleri ile hukuku ve demokrasiyi tamamen yürürlükten kaldırdıkları baskı, zulüm ve dikta rejimleri ile ortaya koydukları krizleri sonu gelmez bir biçimde derinleşmektedir. İktidarda kaldıkları her gün hatta her saat fakirleşen bir ülke var artık. Fakat tekçi iktidar cenahı sürekli olarak ekonomik büyümeden söz etmektedir. Sermaye ve AKP-MHP erkek ortaklığı, kadınları ve bir bütün olarak toplumu bir sömürü alanı olarak görmektedir. Cinsiyet eşitsizliğini her alanda olduğu gibi ekonomide de derinleştirdiler. Bugün itibariyle her iki kadından biri işsizdir. Çalışan kadınlar ise ucuz işgücü ve güvencesiz işgücü olarak ekonomiye dâhil olabilmektedir. Ekonomik olarak kadınlara mutlak yoksulluk dayatılmaktadır. Kadınların payına düşen ise ekonomik büyüme değil, ekonomik olarak tüketme, bağımlı bırakma siyasetidir.”

“KADINA YÖNELİK SUÇLAR TEŞVİK EDİLMEKTEDİR”

Kadına yönelik şiddette her gün en az üç kadının katledildiğini, şüpheli kadın ölümlerinin arttığını ifade eden Buldan, “Bu karanlık tabloyu unutturmaya çalıştıklarını da biliyor ve görüyoruz. Kadına yönelik erkek şiddeti her gün tırmanırken uygulanan cezasızlık politikaları ve kadınlara karşı bizzat bu tekçi erkek iktidar tarafından yöneltilen saldırılarla mevcut tablo korunmaya çalışılmaktadır. Hatta kadına yönelik suçlar teşvik edilmektedir. Hükümet bu suçların bizatihi failliğini yapmaktan da geri durmamaktadır. İstanbul sözleşmesi bu amaçla fesih edildi kadınlar bunun farkındadır. Kadınların kendi öz mücadeleleri ile elde ettikleri yasal haklar bu amaçla iktidar tarafından tartışma konusu yapılmıştır. Eş başkanlık ve eşit temsiliyet ilkemiz suç sayılmaya çalışılmaktadır. Bunun için kadın belediyeciliğimiz hedef alındı, bütün kadın kurumlarımızın kapısına kilit vuruldu. Açıkça HDP şahsında tüm kadın siyaseti ve mücadelesi hedef alınmaktadır. Erkek failler cezasızlık politikası ile korunurken diğer taraftan Kürt kadınlara yönelik olarak organize bir şekilde resmi ellerden saldırılar sürmektedir. Her gün bunların bir yenisi gün yüzüne çıkmaktadır” dedi.

“KAFTANCIOĞLU’NA VERİLEN CEZA KADIN SİYASETİNE DÖNÜK BİR SALDIRIDIR”

CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na verilen hapis cezasını anımsatan Buldan şunları kaydetti:

“Kadınlar olarak asla kabul etmediğimizi ve kadın siyasetine dönük bir saldırı olarak gördüğümüzü ifade etmek isterim. Fakat altını önemle çizmek isterim ki; bu hukuksuzluk kadın siyasetine karşı geliştirilen saldırıların en son halkasından biridir. Herkesçe iyi bilinmelidir ki toplumun geniş kesimleri tarafınca sessiz kalınan her suç, her saldırı, her hukuksuzluk adres skalasını genişleterek işlenmeye devem etmektedir, sessiz kalındığı müddetçe işlenmeye de devam edecektir. Kürde yapılan haksızlık ve baskı bu ülkede yaşayan ve demokrasi derdi olan hiçbir kesimi ıskalamaz. Kadına yönelen şiddet bu ülkede yaşayan hiçbir bireyin güvenliğini ıskalamaz. Öteki olarak kabul edilmiş kimliklere yöneltilmiş; asimilasyon ve baskı politikaları hiçbir kesimin inanç özgürlüğünü, kimliğini ve kültürünü yaşatma hakkını ıskalamaz.”

“MUHALEFET CESUR VE DEMOKRATİK BİR DURUŞ SERGİLEMELİDİR”

 ‘İşte tam da bu nedenlerle, tecrübeyle de sabit olduğu üzere muhalefetin tüm kesimlerine ve tüm demokrasi güçlerine buradan çağrıda bulunmak istiyorum’ diyen Buldan, son olarak şunları aktardı:

“Cesur bir demokratik duruş, bu duruşun gereklerini korkusuzca, cesaretle savunmak tüm muhalefetin olmazsa olmaz sorumluluğudur, görevidir. Geride bıraktığımız yüzyıl tekçilikle, cinsiyetçilikle, ayrımcılıkla geçti. Ret ve inkâr politikaları ile geçen yüzyılın bedelleri bu ülke için çok ağır oldu. Şuan içerisinde bulunduğumuz çöküş dönemi yanlışlarla geçirilmiş bir yüzyılın sonucudur. Aynı hatalarla bir yüzyılı daha bu ülkeye, halklarımıza kaybettirmeye kimsenin hakkı yoktur. Bu anlamda tarihsel sorumluluklarımız oldukça hayati önemdedir. Ya hep birlikte kazanacağız, ya da hep birlikte kaybedeceğiz. Elbette mücadelemizle direnişimizle hep birlikte kazanmak için yolumuza devam edeceğiz. Biz kadınlar diyoruz ki; bir avuç soyguncu erkek düzeni değil, kadınlar kazansın, halklar kazansın, bu ülke kazansın. Biz kadınlar her kesimden bir araya gelen kadınlar olarak ortak mücadelenin öneminin farkındayız. Bu farkındalıkla, farklılıklarımızla birlikte; eşitlik için, adalet için, demokrasi için ortak bir mücadelede buluşma zamanıdır.”

Buldan’ın konuşmasının ardından konferans basına kapalı şekilde devam ediyor.

PİRHA/ANKARA

 

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak