PİRHA- Ğadir-Hum Bayramı, Ortadoğu’da devam eden savaşlar, koronavirüs pandemisi ve Beyrut’ta yaşanan facianın gölgesinde Mersin, Adana ve Hatay başta olmak üzere bir çok merkezde kutlanıyor.
Bugün Arap Alevilerin Ğadir Hum Bayramı. Ortadoğu’da devam eden savaşlar, koronavirüs pandemisi ve Beyrut’ta yaşanan facianın gölgesinde kutlanan bayram günü geceden bir araya gelen Mersin, Adana, Hatay başta olmak üzere bir çok kentten yurttaşlar, imece usulü hazırlıklar yaptı.
Kutlamalardan bir gün önce başlanan hazırlıkların başında, bolluk ve bereketin yanı sıra dik duruşun da sembolü olarak görülen “Hirisi” için kazanlar kuruldu. Toplu kutlamanın olmayacağı bu yıl, yurttaşlar yaşadıkları mahallerde bir araya geldi.
Sosyal Medya üzerinden de #GadirHum hastangine bir çok yurttaş mesaj yazarak bayramı kutlarken, HDP Mersin İl Eş Başkanları da yayınladıkları bayram mesajında, şunları dile getirdi:
“Bugün Arap Alevilerin en büyük inanç bayramı olan Ğadir-Hum bayramı. Bugün birlik ve dayanışma içinde; coğrafyamızda süre gelen iktidarcı zihniyete karşı hakikat çizgisini yaşatmak ve bu zihniyetin yol açtığı savaşların, ayrımcılığın ve yoksulluğun son bulması için dualar okunarak, tütsüler yakılarak yemekler pişirilip büyük kazanlar kaynatılıyor. Bu vesileyle Arap Alevilerin Ğadur-Hum bayramını kutluyor, ülkemizde ve Ortadoğu’da barışa, kardeşliğe ve eşitliğe vesile olmasını diliyoruz.”
ĞADİR-İ HUM’UN ANLAMI
Ğadir-Hum Arap Aleviler için hafızaların tazelenerek, yapılan haksızlıkların ve zulmün hatırlatılması anlamını taşıyor. Anlatılar ve tarihsel verilere göre Hazreti Muhammet, Hac ve Umre ziyaretini yapmak üzere Hicret’in 10. yılında tüm sahabeleri ile birlikte Mekke’ye hacca gider. Hac dönüşünde Ğadir-Hum denilen bölgeye ulaştıklarında kendisine vahiy gelir. Hazreti Muhammet’e gelen vahiyde “Ey Resul! Rabb’inden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O’nun elçiliğini yapmamış olursun. Allah, seni insanlardan koruyacaktır. Doğrusu Allah, kâfirler topluluğuna rehberlik etmez!” ayeti indirildiği kabul edilir. Bunun üzerine, Hazreti Muhammet’in yanındaki sahabeleri toplayarak, Kur-an’dan “Ey iman sahipleri! Bugün sizin için dininizi tamamladım. Üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam’ı seçtim. Allah’a itaat edin, Resul’e ve sizin içinizden olan iş ve yönetim sahiplerine de itaat edin” ayeti ile sahabelerine hitap eder.
Hazreti Muhammet’in söz konusu ayeti okumasından sonra sahabelerin “Biz kime itaat edeceğiz?” diye sordukları ve Hazreti Muhammet’in de Hz. Ali’nin elini tutup havaya kaldırıp “Ali’nin kanı kanımdandır, canı canımdandır, teni tenimdendir, ruhu ruhumdandır, Ali ile biz bir nurun ikiye bölünmüş parçalarıyız. Ben kimin Mevla’sı isem, Ali de onun Mevla’sıdır” dediği ve Hazreti Ali’yi kendisinin halifesi olarak tayin ettiğine inanılır.
BASKI VE ZULÜM POLİTİKALARINA KARŞI DİRENİŞİN SİMGESİ OLDU
Hazreti Muhammet’in ölümünün ardından, Hazreti Ali’nin halifeliğinin gündeme geldiği ancak halifeliğin Hazreti Ebu Bekir tarafından gasp edildiğini savunan bazı sahabeler, halifeliğin Ali’nin hakkı olduğunda ısrarlarını sürdürürler. Hazreti Ali’nin halife olmasının ardından ise İslam âleminde Hazreti Ali’ye dönük haksızlık yapıldığı ve bu haksızlığa karşı direniş gösterilmesi gerektiğine inanan sahabeler için Ğadir-i Hum hem bir bayram hem de egemenlere karşı direnişin başlangıç zamanı olarak kabul edilir. Ğadir-i Hum Arap Aleviler arasında günümüze kadar her yıl kutlanır.
Diren Keser/MERSİN
Yoruma kapalı.