Alevi Haber Ajansi

Reklam

Bu bir cinayet; 65 milyon yıllık tarih yok ediliyor-VİDEO

PİRHA- Maraş Elbistan’ın ortasından geçen Türkiye’nin en önemli akarsularından Ceyhan Nehri kan ağlıyor. Doğa aktivisti Mehmet Dalkanat, nehrin 40 yıla yakındır ölüme terk edildiğini söyledi.

HABERİN VİDEOSU

Reklam

Pınarbaşı Mevkii’nden doğup Elbistan’ın ortasından geçen Ceyhan Irmağı, Çukurova’nın iki ana hayat kaynağından biri. Irmağın Elbistan ayağındaki gözelerine beton döküldü ve sadece 5 göze kaldı. Kalan gözeleri ise termik santral ve şeker fabrikaları tarafından yok edilme tehlikesi altında.

Konuya ilişkin görüştüğümüz Mehmet Dalkanat birkaç arkadaşı ile birlikte doğa tahribatına karşı kurdukları Elbistan Hayatı ve Doğayı Koruma Platformu’nda termik santraller ile havasına kül, toprağına zehir karışan Elbistan’da çevre mücadelesi sürdürüyor. Dalkanat, termik santralin ardından şimdi de Ceyhan Nehri’nin 40 yıldır ölüme terk edildiğine dikkat çekti. Buna karşı yasal haklarını kullandıklarını söyleyen çevre aktivisti Mehmet Dalkanat,  “50-60 milyondur doğaya hizmet veren, doğayla barışık yaşayan bu nehir maalesef son 30-40 yıldır ölüme terk edilmiş görünüyor” dedi.

Nehiri besleyen kaynakların olduğu Kaynarca’nın üzerine belediyenin ve yetkililerin müsaadesiyle inşaat molozları dökülmüş. 40 dönümlük bir arazi üzerine dökülen bu moloz yığınları ile kaynağın kuruduğunu söyleyen Dalkanat, “Arsa elde etmek için veya yakın mesafedeki yerlere imar izni vermek için 65 milyon yıllık bir tarihin üzerine katran dökülüyor” ifadelerini kullandı.

Dalkanat sözlerini şöyle sürdürdü:

“(Nehrin çevresini göstererek) Buralar, her tepe bir su kaynağı. Altından sular kaynıyordu. Çocuklar yüzüyordu, ördekler yüzüyordu. Buraya göçmen kuşlar geliyordu. Su samurları yaşıyordu. Belediyenin ve yetkililerin müsamahasıyla buraya inşaat molozları dökülerek kaynar suların gözeleri kapatılarak 65 milyon yıllık Ceyhan kurutulmak istenmiş.”

“40 YILDIR CEYHAN YOK EDİLİYOR”

Yaşananları cinayet olarak nitelendiren Dalkanat, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kaynarca ölüyor, Ceyhan nehri öldürülüyor ve 40 yıllık iktidar, 40 yıllık belediyelerin müsaadesiyle, izniyle, cinayetiyle öldürülüyor. Elbistan bir diriltici el bekliyor, bir İsa bekliyor, bir Musa bekliyor Elbistan. Bu ölümlere, bu doğa katliamlarına, bu çirkinliklere dur diyebilmek için.”

ŞEKER FABRİKASININ ATIKLARI DA CEYHAN’A AKIYOR

Dalkanat, ayrıca bölgedeki arıtma tesisi yapılmadığı için Elbistan Şeker Fabrikası’nın 40 yıldır atıklarının Ceyhan Nehri’ne aktığını söyledi. Bu atıkların ise suyu kirletip balıkların ölümüne neden olduğunu vurgulayan Dalkanat sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu sene arıtma tesisi yapacaklarını vadettiler. İnşallah arıtma tesisini şeker fabrikası yaparsa balıklar ölmeyecek, yosunlar yaşayacak, doğa canlanacak. Doğa varlığını koruyacak. Ama aksi halde eğer arıtma tesisi şeker fabrikasının yapılmazsa yine balıklar ölecek, yosunlar ölecek, doğa tahrip olacak. Dilerim şeker fabrikasının atıkları Ceyhan nehrine bu sene karışmasın.”

SANTRALLER İÇİN SOĞUTMA SUYU DA CEYHAN’DAN ALINIYOR

Dalkanat, molozların dışında kaynağın ana gözünden TKİ’nin, kömür işletmelerinin termik santrallere alınan soğutma suyunun Ceyhan nehrini kuruttuğunu söyledi. Dalkanat, “Termik santraline su almak adına burada 3 metre çapında keson kuyu açılmış” dedi.

Önüne setler gerilen ve durgunlaşan Ceyhan Nehri’nde koli basili ürediğini vurgulayan Dalkanat, oralarda mesire yerleri oluşturulmaya çalışıldığına dikkat çekti.

VİRÜSLER İÇME SULARINA KARIŞIYOR

Ceyhan’da üreyen tehlikeli virüslerin içme sularına karıştığını vurgulayan Dalkanat şunları kaydetti:

“Çok kabaca ve çok ilkel, düzensiz, projesiz, plansız yapılan şeyler bunlar. Orada biriken sular dura dura kokuşuyor. Kurbağalar, böcekler falan duruyor, derken oradaki basiller çok tehlikeli virüslere dönüşüyor. İçme sularına karışıyor. Hemen yanında Ceyhan nehrine 5-6 metre kenarda keson kuyular açılmış, içme suyu olarak. Ceyhan nehrinin o bölgede önü tıkandığı için durgun su basili üretiyor ve o bir virüse dönüşüyor. İçme suyu için açılan keson kuyuların 5-6 metre üzerinde tuvaletler var hatta nehirden ayrılan geçmişte Hidroelektrik Santrali (HES ) için 50-60’lı yıllarda yapılan yıllarda Elbistan’da yapılan bir santral var, onun suyu için bir yol ayrılmış. Oraya ayrılan su durgunlaşmış, oraya artık su ayrılmıyor. Suyun içinde kedi ölmüş, köpek ölmüş, bir sürü hayvan leşi var. Oradan gelen sular karışıyor keson suyuna.”

Semra ACAR/Sevim KAHRAMAN

MARAŞ/Elbistan

Reklam

Bunları da beğenebilirsin

Yoruma kapalı.

Web sitemiz, deneyiminizi daha iyi hale getirmek amacıyla çerezler kullanmaktadır. Bu durumda herhangi bir sıkıntı yaşamayacağınızı düşünüyoruz, ancak isterseniz çerezleri devre dışı bırakma seçeneğiniz her zaman mevcuttur. Kabul ediyorum devre dışı bırak